Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '10

 
Kategori
Özel Günler
 

Dünya İnsan Hakları Gününde ülkemizdeki insan hakları ihlalleri

Dünya İnsan Hakları Gününde ülkemizdeki insan hakları ihlalleri
 

Bu gün 19 Aralık 2010, günlerden mübarek Cuma… En önemlisi de Dünya İnsan hakları günü!

İnsan Hakları Günü nedeniyle kendilerini bu amaçla örgütleyenler, nihayet sorumluluklarını hatırladılar.Bu sivil toplum kuruluşlarından birisi İnsan Hakları Derneği, diğeri de İnsan Hakları Vakfı.

Gerçi ben İnsan Hakları Derneğinin verilerini hiçbir zaman inandırıcı bulmadım. Bu veriler mutlaka etnik kökene dayalı olarak yapılmıştır! Bu dernek bu zamana kadarki çalışmalarında İnsan hakları yerine Kürt Hakları Derneği gibi çalışarak toplumun gözünde değer kaybetmiştir. İsmine yakışan ulvi görevi yerine getirememiştir.

Şöyle gazeteleri bir karıştırıp, televizyonun haber kanallarını açtığımızda karşımıza çıkan haberler, hiç de öyle yenilir yutulur cinsten değil.10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde Türkiye’nin dört bir yanı kaynıyor. Herkes kendi yaptığı eylemin insan haklarına uygun olduğunu, karşısındakinin terör olduğunu, bölücülük olduğunu söylüyor.

İnsan Hakları Gününde şöyle bir bakalım. İnsanların var olup ta ihlal edilen bazı haklarına:

* Ekmek parası peşinde koşarken karıştırdığı çöplerde patlayan bilinmeyen cisim nedeniyle hayatını kaybeden veya uzuvlarını kaybederek sakat kalanlar…

* Polisin niyet okuması yüzünden, Ankara’dan gelen öğrencilerin İstanbul’a sokulmaması, basın açıklamasına karşı polisin görevinde olmayan orantısız güç kullanımı ve insanların çocuklarını düşürmesi, burunlarının kırılması…

* Seçim zamanlarında hatırlanan ve birkaç çuval kömür ve gıda maddesi ile oyları çalınan, ancak geri kalan zamanda her şeye muhtaç vatandaşlar…

* Ülke nüfusunun yüzde 35’inin yoksuzluk sınırı altında yaşaması, arttığı söylenen milli gelirden yeterince pay alınamaması, gelir dağılımındaki adaletsizlik, işsizlik, yoksulluk, açlık, insanların ötekileştirilmesi…

* Adil yargılamanın olmaması…

Hani ‘İleri Demokrasi’ diye yırtınıyoruz ya, aslında Türkiye’deki insan hakları ihlallerinde bir değişim olmadığı açıkça görülüyor. 12 Eylül yönetiminden bile daha fazla insan hakları ihlali yapıldığı, Ergenekon davası nedeniyle sorgusuz sualsiz yıllardan beri içeride yatanlar veya iktidar partisine muhalefet edenler ile Başbakan’ı protesto edenlerin derhal yakalanıp, anında 15 er ay hapis cezalarına çarptırılması gibi çarpıklar bu günlerde gündemi işgal ediyor.

Bu görüntülere bakıldığında; Türkiye’de işkence ve kötü muamelenin devam ettiğini, hatta işkence ve kötü muamelenin etkili ve yetkili kişilerce desteklenmesi nedeniyle işkence ve kötü muamelenin sokağa taştığı bile söylenebilir. Buna en güzel örnek, son dönemde öğrencilere atılan sopalar, sıkılan biber gazları…

21 Yüzyılda olduğumuz halde, sağlık ve eğitime ayrılan bütçelerde insan hakları ihlali kapsamında değerlendirilmelidir. Bu zamanda okuma yazma bilmemek, doğru düzgün sağlık hizmeti alamamak aslında insan haklarının en büyük ihlalidir.

Gelelim resmi insan hakları ihlallerine:

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 1 Ocak - 30 Kasım günleri arasında yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de, 28 kişi yargısız infazdan, 9 kişi faili meçhul cinayetten yaşamını yitirmiş. Ayrıca 70 kişi linç girişiminden yaralanmış. İşkence ve kötü muameleye uğrayıp mağdur olanların sayısı bu yıl 202’ye yükselirken, TİHV’ye 319 kişi işkence şikâyetiyle başvuruda bulunmuş.

Araştırmaya göre; cezaevlerinde 723 mahkûm telefon, açık-kapalı görüş, havalandırma gibi alanlarda iletişim yasağına maruz kalırken, 355 mahkûm çeşitli nedenlerden dolayı sağlık hakkını kullanamamış. 103 mahkûm ise gardiyanların ve cezaevi görevlilerinin işkence ve kötü muamele uygulamasına maruz kalmış. Toplantı ve gösterilerde ise 1716 gözaltı, 152 tutuklama, 68 müdahale, 82 yargılama olurken, 149 kişi 903 yıl 1 ay 27 gün mahkûmiyet almış.

Araştırmada, örgütlenme özgürlüğüyle ilgili ihlal verilerine de yer veriliyor. Buna göre; 1016 gözaltı, 421 tutuklama yaşanırken, 40 kurum binasına saldırı, 3 kapatma, 28 operasyon, 22 kurum binası baskını gerçekleşmiş.

Her zaman olduğu gibi bu yılda nutuklar atılacak, ancak atılan nutukların bir işe yaramadığı, yukarıdaki verilerde açıkça görülüyor.

Daha yaşanılabilir bir dünya ve ülke dileklerimle…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..