Dünya nereye gidiyor?

Rene Dumont’ un yazdığı ve Müntekim Öktemin dilimize kazandırdığı, Varlık Yayınevi tarafından 1974 yılında basımı gerçekleştirilmiş bir kitap.

Otuz beş yıl önce yazılmış bir kitap, günümüzün çevre sorunlarını çok öncelerden haber veriyor ve uyarıyor.

Demek ki; kitapta yazılan sorunları dünya ülkeleri çözememiş veya çözmek istememiştir. Gelinen nokta bunu gösteriyor.

Enerji bunalımı, açlık, su ve hava kirlenmesi, doğal kaynakların hızla tükenmeye doğru gitmesi, sera gazlarının etkisi, iklimdeki değişiklikler dünyamızı bir felâkete doğru götürüyor.

Kaynaklar, çok acımasız ve israf edilecek şekilde kullanılmış.

Zengin ülkeler, yoksul ülkelerin kaynaklarını talan etmişler.

Kimyasal atıklarla, zehirlerle, dünyamızı bir çöplüğe çevirmişler.

Kitaba göre, 2050 yılında içilebilir su kaynaklarının da biteceğini belirtiliyor.

Yanlış sulamalar yüzünden çoğu tarım arazilerinin çoraklaşıp çöle döneceğin de üzerinde duruluyor.

Bazı barajların, yanlış kullanım ve erozyon, toprak dolması nedeniyle ömürlerinin çok kısaldığı bu barajlardan enerji üretiminin de düşeceği belirtiliyor.

Bizim büyük barajlarımız için de bu tehlikelerin var olduğunu yetkililer söylüyorlar. Şimdiden bu barajların ömürlerini uzatmak için tedbirler alınmalıdır.

Zengin ülkeler, çevre kirliliği yapan fabrikalarını artık sömürge ülkelerinde kuruyorlar.

Ülkemizdeki çimento fabrikalarının yabancıların eline geçmiş olmasındaki amaçlardan biri de budur.

Bir zamanlar, Avrupa’nın zehirli çöplerini yakıt olarak alıp; Bandırma’da ki fabrikalarda yakıt olarak kullandığımızı herkes biliyor.

Yer altı su kaynaklarımızı idareli kullanmak zorundayız.

Akarsularımızın kirliliğini önleyici tedbirleri en kısa zamanda almalıyız. Yarın çok geç olabilir.

Deniz kenarında ki tatil beldelerinde yapılan konutlardaki, sitelerdeki yer altı sularından beslenen havuzlardan vazgeçilmeli. ( Didim’de yaşadığım için bunu gözlemlemekteyim.)

Özellikle, Didim’de yabancılara satışı daha cazip olsun diye her binaya yapılan uyduruk havuzlar iptal edilmeli. Belediyeler her türlü olumsuzluğu sebep olan ve gelecekte çok büyük çevre sorunu yaratacak havuzlara ruhsat vermemelidir.

Bu yaz ve gelecek dönemlerde büyük bir olasılıkla çoğu bölgemizde su sıkıntısı olacak. Su sıkıntısı iç göçü tetikleyecek.

Umarım bu yazdıklarım olmaz. Bunları düşünmek ve tedbirli olmak zorundayız.

Otuz beş yıl önce okuduğum belki o zamanlar dikkate almadığım “ Dünya Nereye Gidiyor???” kitabını tekrar okuduğum zaman, gelen tehlikenin ayak seslerinin çok önceden var olduğunu görmekteyiz.

Dünya ve ülkemiz siyasilerinin, bu olumsuz gelişmelere büyük katkıları var.

Her şey için geç değil, Dünyamızı kendimiz için kurtaralım.