Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '10

 
Kategori
Özel Günler
 

Dünya Özürlüler Günü (3 Aralık)

Dünya Özürlüler Günü (3 Aralık)
 

!


—<ı>Engellilere saygı, onlara yaşama sevinci verir.

<ı>—Asıl engelliler, karşılarına çıkan engeli aşamayanlardır.

*
3 Aralık, Dünya Özürlüler Günü... Anlam ve önemine uygun değerlendirilmektedir. Kimi özel eğitim kurumunda, bakanlıklarda, televizyonlarda bu güne yönelik etkinlikler yapılmaktadır.

Engelliler için kurulmuş dernekler, federasyonlar ve üst örgütleri çerçevesinde toplumu bilgilendirme çalışmalarına gidilmektedir.

*

Maltepe Belediyesi Kent Konseyi Engeliler Meclisi Başkanlığınca Kardelen Düğün Salonu’nda yemekli bir Dünya Özürlüler Günü kutlaması gerçekleştirildi. Değerlendirmeye çağrılı olarak katıldım.

Organizede aktif olarak şu adların görevli olduğu gözlendi. Kent Konseyi Başkanı Mehmet Ali Candaş ve Engelliler Meclisi Başkanı Tülay Düztaş, amaçlarını vurgulayan birer özgün konuşma yaptılar.

Engelliler Meclisi Başkan Yardımcısı Emin Hasan Doğan, hem eğitim kurumunda özürlüleri eğitme gibi engin sabra dayalı kutsal bir görev yapmakta hem de bu tür etkinliklerde canla başla çalışarak yoğun görev almakta ve ilgilerle gereken iletişimi kurmaktadır.

Ayrıca Encümen Üyesi Bülent Tufan ve Muhsine Zeynep İlköğretim Okulu Müdürü Abdurrahim Karatepe, söyleştiğimiz ya da hal hatır sorduğumuz kişiler oldu. Belediyece sağlanan sandalyeler özürlü yurttaşlara törenle armağan edilerek, biraz da olsa onların sevinç duymaları sağlandı!

Halk oyunları gösterileri ve ardından sokak çocuklarının müzik sunumu ile özürlüler, aileleri ve katılanlar, yaşamdaki tüm olumsuzluklardan soyutlanmaya çalıştılar. Programın sunuculuğunu başarıyla sürdüren Zeynep Celep oldu. Ayrıca, yönetmen yardımcısı göreviyle Celep tarafından hazırlanan, festival ve yarışmalara da katılması sağlanan “Onlarsız bir eksiğiz” adlı kısa filmin gösterimi, salondakilerce ilgiyle izlendi.

*
Ülkemizde belli zamanlarda yapılan nüfus sayımı sırasında özürlülerin sayısı belirlenmeye çalışılmış ancak sağlıklı bir sonuç elde edilememiştir. Bu durum aileler tarafından saklanmakta, çocuklarını evde tutmakta ve onları gerçek yaşamdan yoksun bırakmaktadırlar.

Ailelerin bu olumsuz davranışları, engelli sayısını sağlıklı rakamlarla ortaya çıkaramamaktadır. Tekerlekli sandalyelileri, az görenleri, hiç görmeyenleri az ya da hiç işitmeyenleri engelli olarak görmekteyiz. Ancak kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, kanser, vb hastalıkları engelli olarak kabul etmiyoruz. Çünkü bu durumda aileler ve bireyler hala ümitlidirler. Lakin engelli birey karşısında ümitsizlik engeli, engel olarak görmeyi gerektirmektedir.

Engellilik karşısında bireyleri, çocukluktan başlayarak eğitmeli ve onlara özürlülüğün nedenlerini en iyi şekilde anlatmalıyız. Her insanın bir özürlü adayı olduğunu düşünürsek, yapılacak çalışmalar önem kazanmaktadır. Ülke nüfusunun büyük oranının engelli bireylerden oluştuğunu düşünürsek ne yazık ki bunların çok azının eğitim olanaklarından yararlandıklarını görmekteyiz,

Engelli haklarını tam olarak bilmemekteyiz .Buna karşılık, Avrupa Birliğine girmeyi düşündüğümüz şu günlerde Avrupa'da engellilerin tamamına yakın bir kısmı eğitim olanaklarından yararlanmaktadırlar. Hatta bireylerin gidemedikleri durumlarda eğitim olanakları bireylerin evlerine kadar gitmektedir. İşte bu bizim eğitimde fırsat eşitliğine ne kadar önem verdiğimizi açıkça göstermektedir.

Engellilerin karşılaştığı kimi sorunlar var. Ortopedik engelliler için düzensiz ve yüksek kaldırımlar görmeyenler için metroda dikkat edilmesine rağmen otobüslerde göz ardı edilen durak söyleme sistemleri, para tanımadaki zorluklar, istihdamdaki zorluklar, bankalarda erişebilirlik, binalara erişebilirlik gibi...

Aslında bu sorunların birçoğu çok az para ve enerji harcanarak düzeltilebilir. Teknolojinin hızlı gelişim pastasından küçük bir dilim engellilere ayrılmıştır. Son zamanlarda kullanılan sesli bilgisayarlar, sesli tansiyon aletleri , sesli mutfak tartıları, sesli renk tanıma cihazları, sesli yön bulma (gps) cihazları, özel haritalar gibi...

Sonuç olarak şunu söylemek istiyoruz: Birçok engelli yaşıtlarına karşın kimi konularda geri kalmışlardır. Bu açığı kapatmak için engellilerin daha çok çalışması gerekir. Siz, engelli olmayan kişilere düşen görevler de var. Engellilerle yan yana geldiğinizde onları anlama çabası gösteriniz. Acıyarak değil tanımak amacıyla onlara yaklaşınız. Belki onlar konuşmakta çekingen olabilirler. Siz, ilk adımı atarak bu paylaşımı kolaylaştırınız. Şunu unutmayınız: Onlar, sizin gibi bir insan. Sadece bazı organlarını tam kullanamıyorlar.

Toplumumuzu ancak çok çalışarak, tüketici olmaktan üretici konuma geçirerek daha ileriye götürebiliriz. Engelli olmak üretime engel değildir, yeter ki fırsat verilsin.

Ne istiyoruz?

Kimimiz görmez,
siz gözümüz olun,
bizim için görün.

Kimimiz duymaz,
siz kulağımız olun,
bizim için duyun.

Kimimiz yürüyemez,
siz ayağımız olun,
bizim için yürüyün.

Kimimiz konuşamaz,
siz dilimiz olun,
bizim için konuşun.

Halimize bakıp ta
bize acımayın.
Acınmak istemiyoruz,

Bize para vermeyin,
dilenmek istemiyoruz,
çalışmak istiyoruz.

Bize iş öğretin, iş verin,
hakkımızı verin,
iş istiyoruz, iş… İş…

İ.İmran Üstündağ Karaman

*

Tıklayıp okuyunuz ve fotoğrafları görünüz !

http://blog.milliyet.com.tr/Engelliler_Haftasi/Blog/?BlogNo=244014

http://blog.milliyet.com.tr/Egitim__her_engeli_asar/Blog/?BlogNo=217314

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..