Dünyada çözülemeyen üç büyük sır kaldı/Yaratılışın sırrı, evrenin sırrı, ölümün sırrı

Zaten üç büyük sır vardı, onlar da olduğu gibi kaldı. Küçük insanlar gibi “Allah bilir” deyip konuyu kapatabilirim. Var olan (gerçek olan) bir şeyi sadece niye Allah bilsin ki.

Bu üç sır çözülemeden kıyamet de kopabilir. Ve insanoğlu kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini anlamadan bu âlemde yaşar gider.

Böyle şey olur mu ya! Bu kadar bilim, bu kadar insan, imkân, geçen milyon seneler… Hiçbir şey bilmeden yaşa git.

Kardeşim neden bu sırların çözülmesine çalışılmıyor? Ama şöyle bir umudum var. Bundan önce bilimin bu kadar avantajı yoktu. Yani eğer istenirse bu üç bilinmeyene ait deliller birkaç yüzyıl sonra ortaya çıkabilir.

Küçük insanlar dudak büküp bıyık altından gülebilirler; onları kale alan kim ki… Bu üç sırrın çözülmesi insanlık için çok önemli. Bilim böyle hamasi bulmacalara yatırım yapmıyor; aklı olmadığı için tabii ki. Bunlar olmuş, var, olan, olacak gerçek olaylar. Yani bilim bu sırları çözebilir. Allah bilir diyenleri kale almayın. Koskoca bilim adamı utanmadan beş kuruşluk aklı olmayan bezirgânların etkisinde kalıyorsunuz, Aynştayn’ın torunlarına yakışıyor mu? Allah biliyor da biz niye bilmiyoruz ki, gaipler âlemi mi evren? Evren nedir, nasıl bir şeydir; milyarlarca yıldız, galaksi… Verin elinizdeki imkânları ben bulayım! On senede bir yıldız keşfedeceksin, böyle olmaz tabii ki. Uzay seyahatiymiş, adamların derdi bilim değil ki para.

Amerika’nın keşfi için onca uğraşıldı, kötü mü oldu; bugün Amerika kıtasının olmadığını düşün, insanlar birbirini yerdi. Türklerden ve dünyanın malum kısmından bi cacık olmaz. Onlar yıldız falan arayamazlar, kaybolmuşlar, kendilerini arıyorlar!

Ölümün bir sırrı yok gibi. Ölüyoruz işte. Ölüyor, gidiyor, tekrar doğuyor, tekrar ölüyor… Bitmez tükenmez bir devri âlem. Ölümün ahiretle ilgili kısmını dine bırakıyorum. Ama dünya ile ilgili olarak ben diyorum ki ortada sır falan yok. Belli koşullarda canlı doğuyor, yaşıyor, vakti gelince ölüyor. Sonra toprak altında karınca mı yiyor, yoksa denildiği gibi ahrete mi gidiyor. Ölümde sır, insan çok akıllı bir varlık. Acaba bu aklını kullanarak ölümü (geciktirebilir, artık onu bekliyoruz zaten de) ortadan kaldırabilir mi?

Özellikle yaratılış tam bir muamma… Henüz bilinmiyor ama sanki dünya dışında milyarlarca (bunu da nasıl saydılar anlamadım ki) galaksi ve yıldızda hayat yok gibi.  Size tuhaf gelebilir çünkü büyük patlama(Bing Bang) bence kesin (bilim diyor diye değil akla da uygun) milyarlarca kütleyi uzay boşluğuna savuruyor. Bir tek dünya mı, diyorsunuz. Evet, bir tek dünya. Milyonda bir ihtimal güneşe konumu hayat olacak şekilde olabilir.

Dahası yani evrim teorisini, 6 günde yaratıldıyı bir yana bırak bunun bir de öncesi var. Uzay boşluğunda tek başına devasa bir güneş. Uzay nedir? Nasıl oluştu? Bu boşluk nedir? Tamam, gazlardan oluşuyor ama âlemin gizemi napsak ortada kalıyor. Ben de inadına her defasında duvara toslasam da masallara sırtımı döneceğim. Bu işi ya akıl çözer ya da aklın organize olmuş hali bilim. Ömrümce düşünür belki bir ayrıntı bulurum. Benim gibi 7 milyar düşünse belki çözülürdü.

En büyük sır da milyarlarca galaksi. Tamam öncesini çözemedik ama bunlar somut gerçekler. Ve böyle şeylerde çözüme sondan başlanır başa doğru gidilir. Ama böyle 10 yılda bir yıldız bularak değil. Milyarlarca yahu, kıyamet bile yetmez!