- Kategori
- İlişkiler
Dünyanın pencereleri

Gerçekleri değişirmiş insanın zamanla. Siyahları beyaz, beyazları siyah olabilirmiş.''Asla'', dememenin gerekliliğini öğretirmiş zaman insana. Her başkaldırışın bir boyun eğişininde olduğuna tanık olunurmuş.
Gördüklerin sanki hayatın başka bir penceresidir. Hayatın bu kadar farklı pencereleri olduğunun farkına varırsın hayretle. Hangi pencerenin sana uygun olduğuna takılırsın. Öyle çok zamanını alır ki doğru pencereyi aramak, bazen o doğru için koca bir ömürü harcadığının farkına varırsın.
Ve belkide sana uygun olan doğruyu hiç bulamadan vedalaşırsın hayatla. Bazende sana en uygun doğrudasındır ama farkında değilsindir. Farkına vardığında artık çok geçtir belkide. Sen geri dönmek istedikçe, adımların seni hep ileriye taşıyacaktır.
Hayatın yaşanmışlıklara geri dönüş için yoktur dönüş bileti. Yaşamda tüm biletler gidiş yönüne kesilmiştir. Gözünüz, gönlünüz arkada kalsada, zaman ileriye dönüktür. Ve zaman denen kavram bir rüzgar belkide, ama hep ileriye savuran ve geride hep özlemler, hep keşkeler bırakan.
Belkide ondandır bunca keşkeler, bunca pişmanlıklar, bunca özlemler...Belkide ondandır tüm bu acılar... Hayatın rüzgarında savrulurken, kaybettiklerimizdir içimizi böyle acıtan.
Herşeye rağmen ne umutlar tükeniyor, ne sevgiler, ne de özlemler...
İnsanın kendiside bir dünya aslında. Dünya üzerinde yaşayan birçok renge sahip, bambaşka bir dünya. Siyahlar, griler olduğu kadar hayatında, rengarenk bir festival havasınada girebiliyor.
Herşeye rağmen herkesin rengi cıvıl cıvıl olsun. Herkesin hayat penceresinden içeriye güneş dolsun. Sevgiler daim olsun.