Durmak yok. Yola devam!

Türk halkı,

Belki de tarihinde ilk kez bu kadar sivilleşme , demokratikleşme ve normalleşmeye şahit oluyor. Oğuzlardan günümüze kadar asker bir ırk ve millet olduğumuz söylenerek, Askerlik Peygamber ocağı görülüp kutsanarak, Disiplinli ve asker gibi olmamız övülerek geçti.

Göcebe bir halkın, at üstünde çok vakit geçirmesi, kendine ait yurt bulma arayışlarının otomatik olarak savaşçı bir toplum yaratmasının kaçınılmaz olduğu ilk zamanlar, Askerliğin bir sınıf ve meslek olarak devleti kuran, yöneten ve ona yön veren hakim sınıf olduğu ortaçağ, ve Sanayi devrimini yaparak kapitalizme geçememiş dolayısıyla kendine ait burjuvazi yaratamamış 3. dünya ülkelerinde olmak üzere günümüze kadar yönetimde hep askerler söz sahibi olmuşlardır.

Zengin ve güçlü burjuvazilerini çıkaran Batı avrupa ve Amerika gibi ülkelerde Burjuvazi, hem aristokrasiye hemde dolaylı olarak askeri sınıfa karşı mevzi ve güç alde etti. Bu güçleri onları demokrasi ve sivilleşme yönünde çok yol almalarını sağladı.

Türkiye gibi sanayileşmelerini ve burjuvazisini geç tamamlayan ülkelerde ise demokratikleşme ve sivilleşme çabaları halen devam etmektedir. Bu kadar geç olmasına rağmen ülkemizde yaşanan son olaylar, ülkemiz için devrim niteliğinde olaylardır.

Muhtiraya karşı verilen cevaplar, Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanabilmeleri, Generallerin bile yargılanıyor olmaları, Askeri şuranın oturuş biçiminden en son Zafer bayramının sahibi olarak Başkomutan sıfatıyla sivil Cumhurbaşkanının seçilmesi bile ülkemizde binlerce yıldır yaşanan militarizmin sivilleşmezi adına ezberleri bozmuştur.

Azınlıklardan alınan taşınmaz malların iadesinden, Anayasanın sivil ve demokratikleşmesi için atılan her iyi adım desteklenmeyi haketmektedir.Ancak önümüzde asıl problem Kürt sorununun çözümüdür ki bunun içinde bulunduğumuz koşullarda zor çözüleceği aşikardır.