Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Duruş ve Ödülü

Öncelikle yakın zamanda hayran olduğum duruştan bahsedeceğim. Ülkemizin önde gelen televizyon yapımcısının yetenekler konusundaki programda ilgimi çekti. Koca adamlar bir tur atlayabilmek için diller döküyorlar.

Antep’ten gelerek yeteneğini göstermek için sahneye çıkan gencin “dik duruşu” hepimize örnek olmalıdır. Genç sahneye çıktığında jüri üyesine televizyonda küçük görünüyorsun fakat epeyce büyükmüşsün dedi.

Muhabbeti seven bir kişi olduğu belliydi. Sonucunu bilmediği ve Antep ilinden gelen Anadolu’nun temiz evladı içindekini aynen yansıtmıştı. Hem konuşuyor, hem de yeteneğini sergilemek istiyordu.

Kulise geçmeyi kabul etmedi başta, sonradan ise baktı gördü olacak gibi değil, kulise geçti. Yeteneğini orada tamamlayarak gelecek ve   “üç veya iki evet “alırsa yetenek yarışmasına devam edecek.

Yeteneğini gösterdi. Jüri üyesinin biri “evet” dedi, öbürü “hayır” dedi, yetenek adayına ilk jüri üyesi, şimdi elime düştün. Televizyonda küçüğüm, ama gerçekte büyükmüşüm öyle mi dedi?

Genç duruşunu ve kişiliğini bozmadan “evet” gerçekte büyükmüşsünüz dedi. Bak benim oyumun sonucunda ya devam, ya da bir daha ekrana çıkamayacaksın dedi. Görüşüm aynı dedi genç yetenek adayı.

Günümüzde ekranda görünmek için yaşça büyükler, kariyer sahibi insanlar yalvarırken, öyle olmadı aslında böyleydi diyen, dakikasını değil, saniyesinde değişen insanların içinden böyle birinin çıkmasından ayrıca onur duydum.

İlk sahneye çıkışında neyse, en zor anında da aynı düşüncesinde sabit durmasını ekran başından alkışladım. Riyakâr değildi, samimiydi, fikrinde kararlıydı.

Aslında bu düşüncedeki insanlara olan ihtiyacımızı hepimiz biliyoruz. Doğru insanı, mert adamı milletimiz el üstünde tutardı. Düşünce yapımızda ki kaymalardan dolayı “doğru” ve yasal normları ircaa edenler iyi insan olmaz oldu.

Doğruluğu seven kişi önce kendisi doğru olmalıdır. Açıkça konuşmayı takdir ederim diyenlerin önce kendilerine iğne battığında feryat etmemelidir.

Risk alan insanları severim, risk almak doğrudur diyenlerin çoğu kendisi aynı duruma düşünce riskin resini alamıyor. Kendimizi gencin yerine koyalım. Jüri üyesinin insafına kalmış durumdasınız.

Kimseyi zan altında bırakmak istemem. Başta heyecanlanmıştım, ne diyeceğimi bilemedim, ilk defa kamera karşısına çıktım, aslında diye devam eden bahaneler bitmez çoğunun yapacağı bu yöndedir diye inanıyorum.

Jüri üyesinin son sözü “evet “oldu. İlaveten de sen duruşunu değiştirmedin, ikinci tura çıkabilme adına sözünden dönmedin. Duruşunun hakkı için “evet” diyorum dedi.

Jüri üyesinin bu şekilde yaklaşımı da alkışlanmalıdır. Beyefendi kapris yapmadan yetenek adayına tavır almadı.

Eğitimin öğretimin hangi basamağından mezundur bilmem. Her ikisi de bence “duruşun” ne demek olduğunu anlattı.

Çoğumuz şahit olmuşuzdur. Sizin yanınızda arkadaşınız gibi konuşanların birlik beraberlik teklif edenlerin, karşı tarafta olduğunu görünce o kişinin hakkında düşündükleriniz, güvenilecek ağızla konuşup, eylemde riyakârlığını gördüğümüz niceleri mevcuttur.

Adayın duruşu, jüri üyesinin duruşu ödüllendirmesi bize örnek olsa bari.

 

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..