Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Düşlerimin ötesinde bir kayaya çarptım..

Düşlerimin ötesinde bir kayaya çarptım..
 

Masal değil gerçek olsan bile ey güzel kadın, şimdi sadece bir düşlerin prensesisin..


İnsan, kendine verilen süre içinde, bunu farkedinceye kadar, elindekilerin değerini bilmeden, takvimlerden kopanların sadece yaprak olduğunu değil, eksilen ömür olduğunu bilmeden, çabalar durur.
Masal deyip geçemedim ben hiç…Masalları yaşarım, masallardan ders alırım hep. Çünkü hayatım boyunca hep masal dinledim. Uyurken anlatılan masallardan tutun da, hiç okunamayan aşk masallarına kadar. En çok da kendi masal dünyam. Bu hepimizin bilmediği ama kahramanı olduğumuz bir masalın dünyası. Buna ancak hakikate erince anlayacağımız bir masal diyorum ben. Kainatta herşey zıddıyla vardır, bu bir gerçek. eğer masallar olmasaydı, hakikatin bilgisine yolculuğa çıkamazdık ki. Olmasaydı karanlık, neyi aydınlatabilirdi ışık. Bu yüzden ayrım yapmadım hiç iyi, kötü gibi. Hatta kötülere teşekkür bile ettim, bana buldurduğu için iyiyi.. Masal kahramanlarını çok severim, masallarıda bu yüzden. Hayal ettiğim sürece yaşarım, gözlerimi kapatıp işte böyle ben.
Küçükken en severek okuduğum bir kitaptı, "Alice Harikalar Diyarında" Bu kitapta unutamadığım, Alice’ yi her gördüğünde saati soran ve sonra "çok işim var, çok işim var "diye aceleyle koşup giden bir sevimli tavşandı. Alice de onun devamlı peşinden koşarken girivermişti zaten, o harikalar diyarına. Ama, tavşanın peşinde koşmaktan, içinde bulunduğu harikalar diyarının güzelliğini bir türlü farkedemedi.
En zor anlarımda yanı başımdadır Polyanna, beterin beteri var der durur. bak acılarını hissedebiliyorsun. Ya duyamayasaydın, anlayamasaydın yediğin darbeleri? Ya göremeseydin bu kadar çirkin yüzleri ? Ya hep sonradan gelmeseydi aklın başına, hiç akledemeseydin? Hadi mutlu ol! Yum gözlerini , o dünyanda olmak istediğin gibi ol .
Bak kibritçi kıza, nasılda ısıttı yüreğini, gecenin ayazında bir tek kibritle. Bir yılbaşı gecesi, İçerden duman tüten sıcacık köşkün basamaklarında soğuktan donarak can verirken bile mutluydu. Çünkü farketmedi ölümünün soğuktan olduğunu. Tek bir kibritti işte onu mutlu eden..
Cinderella, hiç gece olmasını istemezdi aydınlık dünyasında. Çünkü o emanet elbiseler, arabalar, şan, şöhret, güzellikler, birdenbire balkabağına dönüşecekti. Geriye kalan sadece eşi olmayan, tek bir kristal pabuç. Artık sahibi olmadığından asla kimseye uymayan…. Emanetler yerine teslim edilmişti çünkü..
Pamuk prenses; nasıl da güzelliğinin kurbanı oldu birden. En güzel olmanın bedelini, bir zehirli elmaya duyulan istekle ödedi. İnsaflı cellat, geyiğin kanını bulamıştı, pamuğun elbisesine. Tıpkı Yusufu kuyuda bırakan kardeşlerinin, babalarına Yusuf un kanlı ceketini götürüp öldü dedikleri gibi. Bundan sonraki ömrü ise, hep saklanarak yaşamak oldu. Etrafında onlarca cüceler dolandı. Hiçbiri koruyamadı Pamuğu. Ömrü cücelere hizmet etmekle geçti. Oysa o bir prensesti..
Pinokyo, çok kez yalanlarla yaşadı. Aslında masal da bir yalandı, yaşamak ta, sevmekte, mutlu etmek için etrafındakileri, hep yalan söyledi. Ta ki burnu uzayıp her işe yalan katamayacak kadar olunca anladı ki, bir kukla olarak yalanlarla yaşamaktansa, doğrularıyla insan gibi yaşamayı seçmeli.
Ya Robenson, bir türlü yalnızlığını yaşayamadı. Issız ada bulamadı çünkü. Her şey birbirine gerek duyuyordu. Tıpkı, yaprağın dala, dalın ağaca, ağacın toprağa, toprağın suya, ve uzayıp giden olmayana ergiler…ama muhtaçlık. Yalnızlığı bir türlü yakalıyamadı bu yüzden, Issız adasında geçip giden günlerinde, ilk toprak taşlarla bir ev, sonra birkilerle yiyecek, sonra hayvanlarla güç ve vasıta, sonrada günlerin içinden Cumayı seçti…En yardımcı olan kölesi..Hem kölesi ama sağ kolu..İşte zıtlıklardan doğan bir olgu daha..Hem hizmetkarın olup her işine koşacak, ama o senin baştacın değil kölen olacak..İşte farkın farkı…Öyle birine köle ol ki, seni azat eylesin….

Büyüdükçe masal kahramanlarım mitolojiye dönüştü…bunu da başka sefere saklayım..

 
Toplam blog
: 165
: 856
Kayıt tarihi
: 17.10.07
 
 

Edebiyet fakültesi  mezunuyum. Öğrenmenin yaşı yoktur diyerek çeşitli kurslardan da el sanatları ..