Düşmanın uyumadığını göz ardı ediyorlar..

Kamuran Akkor, yetmişli yılların sonlarına doğru;

"Evet mi hayır mı

Söyle bana nedir senin cevabın

Belemek istemem

Ne olacak bilinmez ki yarın.."

.. diye devam eden bir şarkıyı seslendirmişti..Oldukca da tutmuştu o yıllarda.. Neredeyse herkesin dilindeydi..

Referandum oylaması sonucunda ne olacağı biliniyor..

12 Eylül'de oylanacak referandum sonucunda "Evet" oyların yüksek çıkması durumunda Tayyip Bey'in yüce divanda yargılanması'nın önü kesilmesinden başka vatandaşı ilgilendirecek küçük ayrıntıların dışında bir işe yaramayacağı kesin..

"Evet" durumunda bir başka öngörü, Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz seçimlere girilmeden tekrar Baykal'a teslim etmesi söz konusudur..

Kişilere endeksli bu referandum oylaması yukarıda da belirttiğim gibi vatandaşın geleceği ve hayat standardı ile ilintili hiç bir gelişmeye yarar sağlamayacağı aşikardır..

Bu referandum, vatandaşa katkı sağlamayacağı gibi, her referandum ve seçim sonlarında olduğu gibi, bu referandumda da maliyet faturası vatandaşa çıkarılacaktır.

Az buz değil, iki aylık propaganda sürecini düşünün..Benzin tüketiminden tutun, reklam afiş-bayrak, birinci kalite kuşe baskılı el ilanları, partilerde görevli elemanların yolluk giderleri, otel konaklamaları, özel yemekler..diğer giderleri de siz ilave edin..

Üstelik bu giderlere faturaların şişirilmesi durumunu da ilave ettiğimizde devasal rakamlar ortaya çıkıyor..

"Hamdolsun" ekonomimiz iyi durumda da, bu maliyetlerin altından kalkabiliyoruz..

Referandum sonrası yapılacak genel seçimler maliyetleri ne olacak?

Tekrar "Hamdolsun"..

Ülke terör nedeniyle her gün şehit verip ağlayan annelere bir yenileri eklenirken, bizimkiler "evet mi hayır mı" şarkısını tutturmuş gidiyorlar..

Üstelik meydanlarda "Sen ihanet ettin, -sen de ettin" şeklinde ucuz polemiklerle kendilerini gülünç durumlara düşürdükleri'nin farkında olmadıkları gibi, kimseye yarar sağlamayacağı otuz yıl önceki ülke fotografını taze tutmalarıyla da kamuoyunu germeye çalışıyorlar..

Beyler, sizin göreviniz toplumu ayrıştırmak değil, bütünleştirmekten yana olmalı..

Zaman aşımına girmiş12 Eylül'ün karanlık ve zor yıllar fotografları tekrardan servis etmek, acıları depreştirmek sizin oy nemalarınıza artı getireceğini düşünürken, düşman'ın uyumadığını göz ardı etmenize hakkınız yok.!