Düştü mü? Düşürüldü mü?

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Eruygur Paşa, hastaneye kaldırıldı.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Nazım Mutlu, tedavi altına alınan Eruygur'un hipertansiyona bağlı olarak cezaevinde merdivenden düşerek kafasını çarptığı, beyin kanaması geçirdiği ve boyun kemiğinde dört parçalı bir kırık olduğunu söyledi.

"Ergenekon" soruşturması kapsamında tutuklanarak Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne konulan emekli Orgeneral Şener Eruygur, hipertansiyon nedeniyle düşmesi sonucu KOÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine kaldırılmıştı.

Yukarıda gördüğünüz gibi medya bu başlıkları geçti lakin akıllarda sorular kaldı...

- Eruygur beyin daha önceden tansiyon şikayeti var mıydı ya da bu tür bir olay yaşanmış mıydı?

- Eruygur beyin tansiyon sonucunda merdivenlerden düşmesi, bu denli büyük bir tahribata yol açabili mi?

- Nasıl oluyor da sayın Eruygur güvenliğin en üst düzeyde olduğu, mahkumların birbirleri ve kendilerine zarar vermemesi için tüm tedbirlerin alındığı F tipi cezaevinde merdivenden düşebiliyor?

- Yoksa sayın Eruygurun bulunduğu koğuş 2-3 katlı bir koğuşmu?

- Eruygur beyin merdivenli bölümde işi neydi? Merdivenler kaç basamaktı ki bu türlü bir tahribata yol açtı?

Yukarıdaki soruları insanın kendi kendine sormaması mümkün değil...

Merdiven ve F tipi ceza evi? Eruygur'un merdivenle ilişkisi nedir? Neden orada?

Yoğun bakımda olan Eruygur beyin durumu ciddi, felç olma tehlikesi var. Boyun ve omur ilik kemiklerinde bile kırıklar var. Beyin kanaması bir yana kemikler de kırık?Hemde 3 yerden... Bu nasıl bir düşme?

Ergenekon'un zanlıları haklı yada haksız bir şekil de yıldırılıyor, hastalanıyor, düşüyor ve ölüyor.

Adalet ve hukuk, insanlar "suçlu da" olsa ölmeyi, sürünmeyi ve insan haklarından uzak tutulmayı mı emrediyor ?

Bu olup bitenlere karşılık savcılık ne yapıyor? Adalet bakanlığı 3.5 kuruşluk dava açtığı için bir savcıyı sürüyor, Zekeriya Öz bey hakkında o kadar suç duyurusu olmasına rağmen Ergenekon savcısına dokunulmazlık veriyor. Bunun sebebi nedir?

Hukukla uğraşan dostlar çok iyi bilirler, bir iddaaname ne kadar uzun tutulursa o dava o kadar uzun sürer. 2455 sayfalık iddaanamenin, neredeyse 2000 sayfasının özel telefon konuşmalarından oluşan bu dava, en kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır. Adalet yerini bulmalıdır.

Adalet bakanlığı Ergenekon davasının uzun sürmesinden dolayı mutlumu? Tam aksine adalet istiyorsa neden dava erkene alınıp çalışmalara başlanmıyor ?
Bu insanlar suçsuz bulunursa ölenlerin ve sağlıklarını kaybedenlerin hesabını kim verecek?

Yazık...

Adalet partisinden imkansız olsa da adalet bekliyoruz...

Kısa ve öz olan bu yazının sonunda sorulması gereken en büyük soru hiç kuşkusuz ki şu dur;

Eruygur Paşa düştü mü? Düşürüldü mü?

Saygılarımla...