- Kategori
- Gündelik Yaşam
Düşüncelerimin yolculuğunda...
Düşüncelerimden yüreğime doğru uzanan yolda, onlarca çiçek; demet demet papatya, gelincik, karanfil... Her bir çiçeğin pembesinde, morunda sevginin rengi... Yaprakların yeşilinde, huzurun dinginliği. Solgun sarı yapraklarda da tecrübelerin olgunluğu var...
Hepsini kucaklayıp yürümek istiyorum; ekvator çizgisinden kutuplara, küçücük derelerden okyanuslara...
Göklerde kuşların yol göstermesini; özellikle de güvercinlerin barış yüklü kanatlarında yol almak istiyorum.
Ve barış güvercinlerini yakıp kavurmadan, savaş meydanlarının üzerinde dolaşabilmek...
Çocuklar savaş enkazının arasından bembeyaz uçurtmalarını göklere yükseltmeyi başarabilirse eğer; bulutlardan elimi uzatıp çocukların uçurtmalarına dokunmak istiyorum.
Esen rüzgarlara takılıp, dağıtmak istiyorum hüzün yüklü bulutları... Yağmur damlacıklarınla birlikte, bereket olup yağmak istiyorum en çorak topraklara. Ve yüzünü ıslatmak istiyorum ışıl ışıl gözlü çocukların...
Hoşgörü sepetimi silkeleyip dökmek istiyorum insanların başından aşağıya. Her biri dolansın hoşgörü yumağına. Birinin hoşgörü yumağının ucu, diğerininkine bağlansın ve sürüp gitsin sonsuza doğru...
Karıncanın çalışkanlık masalını, ipek böceğinin sabrını anlamak ve paylaşmak istiyorum sırlarını... Sonra bir palyaçonun yüzündeki renkli gülümsemeyi yaymak istiyorum etrafa. Gülümsemeyi bilen onlarca, binlerce insan.
Düşüncelerimden yüreğime doğru uzanan yolda, onlarca çiçek; demet demet papatya, gelincik, karanfil... Her bir çiçeğin pembesinde, morunda sevginin rengi... Yaprakların yeşilinde, huzurun dinginliği. Solgun sarı yapraklarda da tecrübelerin olgunluğu var...
Hepsini kucaklayıp yürümek istiyorum; ekvator çizgisinden kutuplara, küçücük derelerden okyanuslara...
Göklerde kuşların yol göstermesini; özellikle de güvercinlerin barış yüklü kanatlarında yol almak istiyorum.
Ve barış güvercinlerini yakıp kavurmadan, savaş meydanlarının üzerinde dolaşabilmek...
Çocuklar savaş enkazının arasından bembeyaz uçurtmalarını göklere yükseltmeyi başarabilirse eğer; bulutlardan elimi uzatıp çocukların uçurtmalarına dokunmak istiyorum.
Esen rüzgarlara takılıp, dağıtmak istiyorum hüzün yüklü bulutları...Yağmur damlacıklarınla birlikte, bereket olup yağmak istiyorum en çorak topraklara. Ve yüzünü ıslatmak istiyorum ışıl ışıl gözlü çocukların...
Hoşgörü sepetimi silkeleyip dökmek istiyorum insanların başından aşağıya. Her biri dolansın hoşgörü yumağına. Birinin hoşgörü yumağının ucu, diğerininkine bağlansın ve sürüp gitsin sonsuza doğru...
Karıncanın çalışkanlık masalını, ipek böceğinin sabrını anlamak ve paylaşmak istiyorum sırlarını... Sonra bir palyaçonun yüzündeki renkli gülümsemeyi yaymak istiyorum etrafa. Gülümsemeyi bilen onlarca, binlerce insan.
...Ve fısıldamak istiyorum artık kulaktan kulağa; bu dünyanın hepimizin olduğunu. Ve her insanın hayatının; kendisi için vazgeçilemez olduğunun bilinmesini...