Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Duygularımız ve düşüncelerimiz yaşamımızı nasıl etkiler ?

Duygularımız ve düşüncelerimiz yaşamımızı nasıl etkiler ?
 

Duygularımız ve düşüncelerimiz yaşamımızı nasıl etkiler ?


Hayatımızın patronu duygularımız, olmazsa olmazlarımız.

İnsan olmamızın yegâne özelliği.

Bazen duygularımız bizi sonsuz bir mutluluk ve sevinçle kendimizden geçirebilir, bazen de büyük bir korku yaşatarak strese ve depresyona sokabilir.

Bildiğimiz gibi evrende iki büyük enerji mevcuttur.

Sevgi ve korku enerjisi.

Bu iki büyük enerji dâhilinde yaşarız tüm duygularımızı.

Sevgi enerjisine bağlı gelişen duygularımız bize mutluluk, sevinç, neşe, zevk vs. verirken, korku enerjisine bağlı olarak gelişen duygularımız ise bize acı, hüzün, hüsran, hayal kırıklığı, öfke, kızgınlık v.s. yaşatır.

Duygularımız aslında düşüncelerimizin birer uzantısıdır.

Düşünceler, mesaj - göndericiler denilen beyin kimyasalları aracılığıyla çalışırlar.

Beyin dokusunda bunların en azından otuz türü olduğu saptanmıştır. İnsanın içinde bulunduğu ruh durumuna göre bu mesaj - göndericilerin birbirlerine göre oranları değişir.

Düşünceler bilincimizin denetimi altında olduğuna göre, istediğimiz düşünceyi bilinçli olarak seçebiliriz, düşüncelerimizi kontrol edebiliriz. Aynı zamanda düşünmek, beyin kimyasını çalıştırmak demektir. Kimya, beynin farklı yerlerindeki hormonların salgılanmasını etkiler. Örneğin, hipotalamus ve hipofiz. Sonra da bu hormonlar vücuttaki organlara mesaj taşırlar.

Hayatımızdaki bir olay hakkında eğer olumsuz duygulara sahipsek, o olay hakkında mutlaka olumsuz düşüncelerimiz vardır.

Örneğin ilişkiniz veya evliliğiniz ile ilgili içinizde sebebini bilemediğiniz bir endişe veya huzursuzluk var ama bunun ardında mantıklı bir sebep yoksa mutlaka farkında olmadan ilişkiniz veya evliliğiniz ile ilgili bir şeylerin kötü gitmesi gerektiğine dair düşünceleriniz vardır.

Ancak önemli bir ayrıntı şu ki, düşüncelerimiz analitik zihnimize ulaşana kadar çoğunlukla bilinçaltımızda şekillenirler.

Yani, düşüncelerimizin asıl ana kaynağı, bilinçaltımızda bulunan inanç kalıplarımızdır.

İşin zor kısmı şu ki, inanç kalıplarımız da her zaman mantıklı bir sebebe dayanmak zorunda değildir. Çocukluk dönemimizde 0-5 yaş arası dönemde, henüz mantığımız oluşmamışken bilinçaltımıza ebeveynlerimiz tarafından kodlanmışlardır.

Bazı inanç kalıplarımız da, sürekli tekrar edip duran olumsuz olayların sonucunda biz farkında olmadan oluşmuşlardır.

Sevgi enerjisinin bulunduğu yerde korku enerjisi barınamaz, temel olarak dünyaya sevgi enerjisi ile geliyoruz ancak korkularla tanıştıkça, egomuz bizi korumak için değişik inanç kalıpları oluşturuyor.

Egomuz bizleri korumak için korku enerjisini daha çok kullanıyor ve maalesef doğduğumuzdaki ilk saf halimiz olan sevgi enerjisinden an be an uzaklaşıyoruz.

Bizim amacımız sevgi enerjisinin frekansını korku enerjisinin üzerine çıkartmak olmalıdır.

Sevgi enerjisi, kendimize güvenmemizi, yaşamın akışına güvenmemizi, kendimizi değerli bulmamızı, sağlık, bolluk ve bereket içinde yaşamamızı sağlar.

Korku enerjisi ise yaşamın akışından, geleceğimizden korkmamızı, kaybetmekten, parasız kalmaktan endişelenmemizi sağlar.

Düşüncelerimiz ve duygularımız, birer enerjidir.

Olumlu ve sevgi dolu düşünceler auramızı güçlendirir, enerjimizi arttırır sağlık, mutluluk ve sevgi dolu olaylar içinde olmamızı sağlar.

Olumsuz düşünce ve duygular ise, enerjimizi azaltır, korkuya kapılmamıza sebep olur hastalığa davetiye çıkartır.

Eğer sağlıklı, mutlu ve huzurlu olmak istiyorsak, enerji tüketen duygu ve düşüncelerimizi, enerji üreten sevgi duyguları haline çevirmeliyiz.

Kendinize sürekli, "ben şu an nasıl hissediyorum?" diye sorarsanız, duygularınızı ölçebilir ve duygularınızı olumluya ve sevgiye dönüştürme konusunda başarı sağlayabilirsiniz.

Olumlu, sevgi dolu duygu ve düşünceler içinde yaşamanız dileğimle.

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..