Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Psikolojik Danışman Gizem KOLÇAK

http://blog.milliyet.com.tr/uzmpskdangizemkolcak

29 Temmuz '19

 
Kategori
Psikoloji
 

Duygusal Zeka ve Pandora

Çocukluğumdan bu yana tarih ve mitoloji hakkında okumayı, dinlemeyi ve seyretmeyi çok severim. Bu yazının ilham kaynağı da en popüler mitoloji prenseslerinden Pandora.

Bilinen efsaneye göre, eski Yunan prensesi olan Pandora’ya güzelliğini kıskanan tanrılar tarafından gizemli bir kutu armağan edilir ve hiçbir zaman açmaması gerektiği söylenir. Ancak bir gün, merak hissinin baştan çıkarıcılığına kapılan Pandora kutunun içine bakmak için kapağını kaldırır ve dünyaya hastalık, keyifsizlik ve çılgınlık gibi büyük belaları salmış olur. Fakat ona acıyan bir tanrı hayattaki tüm dertlerin tek devası olan Umut’u kutuda tutacak bir şekilde kapağı kapatmasını sağlar. Umut teknik anlamda her şeyin er-geç yoluna gireceğine inanan aşırı iyimser görüşten öte bir şeydir. Snyder bunu kesin bir biçimde şöyle tanımlar: “hedefler ne olursa olsun onlara ulaşmak için gerekli irade ve yönteme sahip olduğunuz inancı.” Duygusal zeka açısından iyimser bir tutum, zorluklar karşısında kişileri kayıtsızlığa, umutsuzluğa ya da depresyona karşı koruyan bir tavırdır ve yakın akrabası umut gibi iyimserlik de hayatta kazanç sağlar. 

Aslında tüm duygular harekete geçmemizi sağlayan dürtülerdir; evrim, yaşamla baş edebilmemiz için bizi acil plan yapabilecek şekilde programlamıştır. Duygu (emotion) sözcüğünün kökü moteredir. Latince hareket etmek anlamına gelen fiile “e-“ ön eki getirildiğinde anlam uzaklaşmak olur ki bu, her duygunun bir harekete yönelttiği fikrini vermektedir diyor Duygusal Zeka kitabında Daniel Goleman ve örneklerle açıklıyor:

Öfke hissedildiğinde, kan akışı bir silahı tutmayı ya da düşmana vurmayı kolaylaştırıcı şekilde ellere yönelir, kalp atışı hızlanır, adrenalin gibi hormonların hızla salgılanmasıyla birlikte çevikçe hareket etmeye yetecek güçte enerji meydana gelir. 

Mutluluğun oluşturduğu başlıca biyolojik değişiklikler arasında, beyin merkezinde olumsuz duyguları engelleyip bir enerji artışına yol açarak kaygı verici düşünceleri durduran bir etkinlik yer alır. Ancak bedeni rahatsız edici duyguların yarattığı biyolojik uyarılmadan kurtaran sükunet hali dışında, belirli bir fizyolojik değişim görülmez. Bu konfigürasyon bedene genel bir dinlenme sağlar, ayrıca kişiyi elindeki işi yapmaya, çeşitli hedeflere doğru ilerlemeye hazır ve istekli hale getirir. 

Kötü haber: Uluslararası veriler, modern hayat tarzının dünyanın her yerinde benimsenmesiyle birlikte yayılan bir depresyon salgınına işaret ediyor. Yüzyılın başından beri birbirini takip eden her kuşak, ebeveynlerine kıyasla daha yüksek ağır depresyon riski taşımıştır; hem de yalnızca üzüntü değil, aynı zamanda kişiyi felç eden bir halsizlik, keder, kendine acıma duygusu ve baskın bir umutsuzluk halinde erken yaşlardan itibaren başlamaktadır.

İyi haber: Çocuklarla yapılan bir çalışmada sorunlara daha olumlu bir açıdan bakmayı öğrenmenin depresyon riskini azalttığını gösteren her türlü işaret mevcuttur. Yapılan araştırmaları incelediğimde dikkatimi çeken en temel iki şey katılımcılarla yapılan çalışmaların tamamının özbilinç ve umut duygusu ile ilgili olduğu oldu. Şaşırtıcı değil. 

Özbilinç, kendini tanıma -bir duyguyu oluşurken fark edebilme- duygusal zekanın temelidir. Duyguların her an farkında olma yeteneği psikolojik sezgi ve kendini anlamak bakımından şarttır. Duygularını tanıyan kişiler, hayatlarını daha iyi idare ederler; kiminle evleneceğinden hangi işe gireceğine kadar kişisel karar gerektiren konularda ne düşündüklerinden çok daha emindirler. 

Duygusal özbilinç kavramını çok iyi anlamak gerekiyor. Kendi duygularını tanımlamak ve adlandırmakta ne kadar iyisin? Günlük hayatında kendini hangi duygularla ifade ediyorsun? Hislerinin nedenlerini daha iyi anlayabiliyor musun? Hisler ve hareketler arasındaki fark senin için bir anlam ifade ediyor mu? Duygu yönetimin nasıl? Duygularını verimli bir şekilde kullanabiliyor musun? Hangi duyguyu hangi yoğunlukta yaşıyorsun? Soruları sordum umarım belki bir fincan çay ve kahve eşliğinde bir kalem ve kağıtla üzerine düşünerek duygularınla buluşursun. 

Sevgiyle…

Psk. Dan. Gizem Kolçak

@pskdangizemkolcak @gizemkolcak

 

 
Toplam blog
: 59
: 91
Kayıt tarihi
: 21.06.17
 
 

  Uzm.Psk.Dan.Gizem Kolçak, lisans ve yüksek lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi Psikoloji..