Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '20

 
Kategori
Deneme
 

DÜZENİN SON ADIMI

Yapılan şeylere karşı çıkılmasına dayanamayan güç merkezleri dünyada her zaman olagelmiştir. Normalde bir şeyin tartışmaya açık olmaması insandan istenen bir şey olabilir. Ülke yönetimde söz söyle derken, küçücük olaylarda sen sus demek çelişki olsa da (elbette bunda uzmanlık gerektiren alanları kastetmiyorum) güçlü sus dediğinde zayıfın sustuğu normal süreçtir.

Kendinden son derece emin olan bir düzen normalde susturmak yerine ikna etme yolunu seçebilir. Gerçekten de verileri sağlamsa dedikodu üretip kendini dedikodu ile zayıflatmak yerine gerçekleri ortaya sererek göğsünü gere gere gerçekleri haykırdığında güç merkezi olması koşuluyla bunu yaparsa kendisine olanları da ikna ederek güçlenir ve yoluna devam eder. Güç merkezinin adalet doğruluk gibi ilkeleri bir tarafa bıraktığı zamanlarda güç merkezinin yalancı bir güç oluşturduğu yıkılana kadar bilinse de bir müddet hüküm sürdüğü durumlar, çağlar olmuştur. Doğal denge, düzen bir şekilde tekrar dengesini bulduğundan bu tip düzenlerin ömürleri, adaleti inşa etmeden kurulduğu için çorak bir zemine inşa edilen akıl ve bilimi kulak arkası şehirler gibi ilk sarsıntıda devrilmesi olağandır. Gece ne kadar karanlık olursa olsun, hükmü güneş doğana kadardır.

Adaleti inşa etmeyen düzen elbette böyle bir durumda yalan ve propaganda silahlarıyla birlikte sindirme yolunu seçer. Bu sindirme süreci inanmayanları inanıyorum dedirtebilir ancak bu inanışlar gerçekte bir inanış olmadığından, toplum düzenini tehdit eden “fikri münafık” düzenini inşa etmeye yarar. O düzen bir kez kurulunca kimin ne dediğinin bir önemi kalmaz. Doğru, en ideal güzel dahi bir başka şekilde algılanır hale gelir ki; bu durum toplumun tedavisi en zor kanseridir.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..