- Kategori
- Gündelik Yaşam
E-günlük yönetimi kadınlara verecek
Yeni yıl dileklerimin arasında vardı. Dünya'yı kadınların yönetmesini dilemiştim. Boşuna dilemedim... (49'uncu dilek)
Arjantinli gazeteci Ricardo Coler, bu soruya cevap bulmak için 2 ay kadınlar tarafından yönetilen Çin'in güneyindeki Mosuo'da yaşadı ve şunları yazdı: "Kadınlar yönetince erkekler daha iyi bir hayat sürüyor ve şiddet azalıyor."
Merhaba e-günlüğüm; yalnız bu kadınların yönetimi işinde bir yanlışlık var. Erkekler her gece başka bir kadınla beraber olabiliyormuş. Bu ne demek? Kadınlar da her gece başka bir erkekle birlikte olabiliyorlar demek... Peki doğan çocuklar kimden, yani hangi geceden??? Iıh burası bana uymaz. Yani benim teorime uymadı. Bunlar işi robotik yapmaya başlamışlar. Ben duygusal bir yapıya sahip salak bir erkeğimdir. Bazen sever, bazen aşık olurum. Uzun süreli aynı kişi ile olmak isterim... (onlar istemese de) Her gece başka kadın!!! Ne oluyor be, genelev mi işletiyoruz. Tövbe tövbe. Bir ara ben şu Mosuo'ya bir gidip araştırma yapayım. Bakayım her gece başka kadınla hayat nasıl oluyormuş. Yok ya kesinlikle art niyetim yok, sadece deneme amaçlı gideceğim. Bilimsel araştırma yapmak için...
Değerli e-günlüğüm, Dün gece bahçede yine her zamanki gibi masamı kurdum ve rakımı yudumladım akşam serinliğinde... Havalar ısınmaya başlamadı daha, bir ısınmaya başlasa fena olacak. Keneler, domuzlar, tavuklar, danalar çıldıracak, cinayet üstüne cinayet işlemeye başlayacaklar.
Sabah Linda yine beni koştura koştura iş yerine getirdi. Beraber erkenden gelen kamyonu boşalttık. (yalan) Öğle yemeğimi yedim (bu sefer mercimek çorbasına semizotu kattım, yine güzel oldu) ve servislere devam ettim. Kasap'dan kemik alıp sokak köpeklerine dağıttım. Bazı yerler de tam güneşin altına su kabı koymuşlar, onların yerlerini değiştirip gölgeye aldım. Hayvanlar sıcak suyu nasıl içsinler bu hava da...
Bugünde bir bilgisayar mağazasının ve bir pastane'nin kapandığını gördüm. Neden kapanıyorlar acaba, kriz falan mı var?
Bu medya aracılığı ile yapılan diyaloglara bayılıyorum. Medya burada bir nevi mikrofon vazifesi görüyor. Diğer alanlarda kullanılan mikrofonlara göre daha güçlü ve sarf edilen sözler daha çok kişiye ulaşıyor. İki saat ara ile internette haberlere bakıyorum. TBMM başkanı açıklama yapıyor "kabadayılığa gerek yok" diyor. İki saat sonra Karşı taraf mikrofonu alıp "kabadayılık yapmıyoruz." diye ses veriyor. Ben de kabadayılık yapmıyorum, ne var bunda anlamadım. (ya da anlamamazlığa geldim)
Çanakkale'de köylere kurt inmiş. Çanakkale'nin Bayramiç ilçesine bağlı bazı köylere inen kurtlar, çok sayıda küçükbaş hayvanı telef etmiş. Bu haber olmadı işte. Şimdi kurtları hangi sebeple öldüreceksiniz? İnsana zarar gelmemiş ki. Hemen bir kaç gün sonra haberi güncelleyip kurt'ların insanlara, kadın ve çocuklara saldırdığını yayın ve tüfekleri alıp öldürün o zavallı kurtları. Yaparsınız yaparsınız. İnsan değil misiniz? Her şeyi yaparsınız.
Akşam üzeri oğlum okuldan geldi. Bu gün tiyatro gösterisi vardı. Güzel geçmiş. Herkesi kırıp geçirmiş yine. Beraber yemeğimizi yedik, o motor'u almaya gitti. Motor'u kullanmayı güzel ve iyi bir biçimde öğrenmesi için kısa mesafelere gönderiyorum. Keyfi kullanmaması ve hava atmaması gerektiğini öğretmeye çalışıyorum. Tabi bir de refleks alışkanlıkların gelişmesini anlatıyorum.
Hadi e-günlüğüm sana hoşçakal, bana güle güle yarın yine yazışırız.
Biliyor musun: Bir fare, susuzluğa bir deveden daha çok dayanabilir miş... (yazık, kimbilir bu tespiti yapmak için kaç fare susuzluktan ölmüştür)
Çirkin söz: "Bir kız aşk için evlenmeli ve onu bulana kadar evlenmeye devam etmelidir." Zsa Zsa Gabor (ne demek istemiş acaba?)
Güzel söz: "Küçük insanların büyük gölgelerinin olduğu ülkelerde güneş batmak üzeredir..." Çin atasözü (biz de elli senedir güneş batıyor zaten)