E-günlükte 10 dakika sonrası:)

Dün yazdığım önsöz niteliğindeki fıkra, bu gün çok önemli bir deney yapacak olan bilim adamlarına (bu olayda kadınları sorumlu tutmak istemiyorum, onları çok seviyoruz.) ve onların düşünce yapılarına bir atıftır. Umarım deneye başlamadan bu yazımı okurlar...

Verilen eğitimi sorgulama fırsatı bulamadan küçük yaşlarda almaya başlayan, bir yere kadar "neden" sorusunu kullanıp, daha sonra hiç kullanmayan, önerilen, gösterilen kitapları okuyup, doğru olduğunu sanan ve o doğrultuda uzmanlaşarak, öğretilenleri savunarak en büyük hatayı yapan kişi veya kişilere bilim adamı denir.
Geçmiş yıllarda hiç bir eğitim görmeden buluşlar yapan, teoriler üreten, insanlığın yararına çalışan, ne doğaya, ne de insanlara zarar vermeden çalışmalarını yürüten gerçek bilim adamlarının teorilerini, (hatta bir kaç tanesinin) 40, 000 bilim adamı çözmeye çalışıyor. Ortada insanlık adına hiç bir şey yok. 16 milyar yıl önce olduğu sanılan bir varsayıma göre hareket ettiklerini söyleyenler, olduğu kanıtlanmamış şeyin peşinden gitmeyi açıklıyamıyorlar.

Merhaba e-günlüğüm; Fiziğin temel kuraları hariç, diğerlerine oldum olası ısınamamışımdır. (belki de eğitim sistemi ile alakalıdır)

Bizim gündemimizde şu anda şantaj, baş örtüsü, terör, trafik kazaları, cinayetler, iktidar kavgaları, yolsuzluklar var. Dünyanın gündeminde ise son yılların en büyük deneylerinden biri var. Muazzam bir çalışma, hayret uyandıran bir organizasyon.
CERN çerçevesinde gerçekleştirilecek dünyanın gündemindeki olaydan bahsediyorum. Ne olduğunu her yerde açıkladkları için, açıklamadan konuya giriyorum.

Öncelikle Evreni insan metabolizmasına benzetiyorum. Dünyamız ise bu metabolizmada işlevi olan bir organ görevi görüyor. Bu organ da sahip olduğu metabolizma ile birlikte aynı sistemle çalışıyor. Yani dolaşım sistemi, sinir sistemi, kan damarları, kalbi, beyni ve diğer organları var. Bu güne kadar yer yüzünde olanların (orman yangınları, betonlaşma, aşırı kimyasal atıklar, kimyasal gübreler, çöpler, frekanslar, klimalar, radyasyon, metan, cıva, karbondioksit, otomobiller ve aşırı çoğalma) dünyamızın sinir sistemini ve beyin yapısını bozduğu, bazı organlarına zarar verdiği açıkça görülüyor. (mevsimsel dengesizlik, küresel ısınma, depremler, fırtınalar, kuraklık, hastalıklar vs.) Bu deney gerçekleştiğin de doğa (dünyamız) zarar gördüğü yerinden en büyük tepkiyi verecek ve dünya genelinde nüfus planlaması olacak...

-Büyük bir olasılıkla son anda ertelenecek ve yeni bir tarih belirlenecek. İnsanlar yeterince korkutulup, tüketim, suç ve fuhuş oranları artırılacak.

-Kara delik falan oluşmayacak, ancak meydana gelen enerji dünyanın, belki evrenin, sinir sistemini, beyin yapısını aşırı derecede bozacak ve karşı tepki verecek... (depremler, fırtınalar, hortumlar ve henüz bilmediğimiz felaketler (örneğin taş yağmuru gibi) şeklinde)

-Bizden başka uzayda en az 2 milyar gezegen de yaşam ve medeniyet var. (inanmayan gidip baksın ve saysın) Bu medeniyetlerin hemen hepsi üstün teknolojilere ve özellikle ışık hızına sahip. Biz onların gözün de sorun yaratan bir afrika ülkesi gibiyiz. Nasıl biz yoksul ülkeleri içimize almıyor ve sorun çıkmasından, düzen bozulmasından korkuyoruz. Onlar da dünya için aynı şeyi düşünüyorlar. Ve sürekli olarak dünyayı gözlemliyorlar. (ışık hızına sahip araçları ve donanımları olduğu için bizim onları görmemiz veya tespit etmemiz olanaksız)

-Eğer kara delik oluşur da dünyamızı içine çekerse, ışık hızına ulaşmamız söz konusu olduğundan hiç kimseye bir şey olmadan başka bir boyuta ve başka bir gezegende yaşama geçeceğiz...

Değerli e-günlüğüm Bu yazıyı ve seni hemen göndermem gerek, çünkü 15 dakika sonra demey başlıyor. Belki bundan sonra yazışamayabiliriz. Hayır bana bir şey olmaz da diğer boyuta geçerken bütün eşyalar parçalanabilir ve sen yok olabilirsin onun için söyledim. Sadece bir varsayım. Yine de veda etmek istedim... Değişik bir veda yapmayacağım. Yarın yine yazışmak üzere. Hoşçakal. Üzülme sakın, görüşürüz...