E-günlükte dün gece ve bugün...

Merhaba sevgili e-günlüüm.
Dün gece yağmaya başlayan yağmur devam ediyor. Aman yağsın kimse karışmasın. Doğa işini bilir. O'nun dinamiğine kimsenin aklı ermez. Benim bile:)
Bugün yine trafik kazalarında artış olur. Yağmur yağmadığı zamanlarda da pek düşüş olmuyor ya, neyse.

Dün akşam evdeki periyodik işlerimi (köpeklerimin, beslenmesi ve gezdirilip, oyun oynanması, traş, banyo, el yüz ve tırnak bakımı) bitirdikten sonra, yürüyüşe çıktım.

Bir de ne göreyim; dün bahçeye çöp atan hatuncağız... Selamlaştık ve yürüyüşüme devam ediyordum ki, "nasılsınız, ay tekrar çok özür dilerim, isteyerek yapmadım" gibi anlamsız bir sohbet başladı. Ben yürürken o da yanımda yürümeye başladı. Anlatıyor da anlatıyor. Yemin ederim anlattıklarının büyük bir kısmını hatırlamıyorum. Yani kızcağız iyi niyetli olabilir ama, yalnız kalmak istiyorum. Bu yüzden yürüyüşe çıktım. Üstelik kızcağız benden yaşca çok küçük (küçük olmasa belki), aynı binadayız, ortak bir konumuz yok (bahçeye çöp dökmesi haricin de), benim ev arkadaşım var, zaten boss (köpeğim) ona hırlamış dı, vs. vs. Bunlar hep eksi puanlar. Hani soğuk davransam ilgisini çekebilirim biliyorum ama çok soğuk da davranmıyorum. Mesafeli ve sıradan bir arkadaşlık çizgisi sergiliyorum. Ben bunları düşünürken o halen anlatıyor du... Caddeye geldik ve "bir yere oturup çay içelim mi " dedi. Ben de aynı şeyi söylemekle söylememek arasında karar vermeye çalışıyordum:) Bir yere oturduk, konuşma devam ediyor... Uzatmayayım sevgili günlük senin canın sıkıldı, az sonra esneyeceksin:)
Neyse, yaklaşık iki saat sonra mahhallemize geldik ve ayrılıp birbirimize "iyi akşamlar" dileğinde bulunduk, tekrar özür diledi (4 oldu) ve yine öptü.
İyi ki benim oturduğum yerin girişi aynı yerde değil. Yoksa binaya da birlikte girmek zorun da kalacaktık.

Fırtına geçti ve şimdi iş yerindeyim. "iş yerime de gelir mi, acaba çalışıyor mu, buraya gelirse ne yaparım" diye düşünüp duruyorum. En iyisi bir daha gördüğüm de "hanımefendi, siz aşağıda kimse yokmuş gibi çöp atmaya devam edin ve ben de size görünmeyeyim" diyeyim:) Umarım gelmez, gelirse de kesin benimle arkadaş olmak istemez çünkü çok sıradan ve insanlar için pek statü oluşturmayan bir işim var... "sakın gelme, sakın gelme"

Benim çok işim var gönül işleri ile uğraşamam. Daha abone yapmam lazım, kapasiteyi artırmam gerek, bir iki ay sonra eleman almam gerek, işlerimin iyice yoluna girmesi ve benim biraz rahatlamam gerek. Yolum da engel istemiyorum günlük cüğüm.

Değerli e-günlüğüm; buraya kadar bir çok kez servise gidip geldim, kamyon boşalttım ve yine yazmaya devam ediyorum. Daha bitmedi yazacak şeyler var:)
Sabah yağmurlu olan hava şu anda güneşli ve ılık. (öğlen vakti)
Sevgili günlük; geride kalan sayfalar da, oğlumun bir arkadaşının, kullandığı ilaçlar yüzünden yüzü ve göz çevresi balon gibi şiştiğini yazmıştım. Aradan geçen zaman da, ailesi telaşlanıp doktorlara gitmeye devam etti ve çocuğa sürekli yeni ilaçlar veriliyor. Çocuğun yüzün de değişen bir şey yok. Bugün onlara (ailesine) oğlum vasıtası ile bazı tavsiyeler de bulundum. Umarım uygularlar ve çocuk iyileşir. Zaten garibim öyle stres altındadır ki, iyileşeceği varsa bile iyileşemez bu aralar. Sen sen ol günlükcüğüm, ileride çocukların olursa:) onları her hastalık da hemen doktora götürme emi. Çocukların ebeveynlerine güvenmeye ihtiyacı vardır ve bu gibi durumlar ebeveynler için kaçırılmaz fırsattır. Her seferin de doktora götürülen çocuklar, anne baba yerine doktorlara güveniyorlar... Anladın sen beni sevgili günlüğüm:)) Ne yapacağını ben sana söylerim.

Şimdi de gök gürlüyor ve yağmur yağıyor (akşam vakti) Gide gele günlük yazınca böyle oluyor. Sevgili günlüğüm de benimle birlikte bütün mevsimleri yaşıyor:)
Yine bugün de çok uzattım, artık sonlandırayım. Yoksa yazdıkça yazacağım. Hatta birazdan kar yağacak onu da yazacağım.
Yarın görüşmek üzere e-günlüğüm, hoşçakal

Biliyor musun? İlk çamaşır makinası, 1907 yılın da Hurley Machine Co. tarafından pazarlanmış...
Güzel söz: "İhtiyarlık, bilgisiz için kış, bilgili için de hasat mevsimidir..." Yid Atasözü