Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte yine bayram:)

Kimsenin haberi yoktur; Bu gün düşünce ve empati bayramı.

Herkes kendini bir başkasının yerine koyup düşünecek...

İyi bayramlar sevgili e-günlüğüm;

Harika olurdu değil mi? Kendini bir başkasının yerine koyup düşüneceksin. Üstelik sadece yerine geçmek de yetmiyor. O'nun kültürü, o'nun bakış açısı, o'nun seviyesi ile hareket edeceksin. Taksici, simitci, doktor, hasta bakıcı, çöp toplayıcı, avukat, hakim, garson, banka çalışanı vs. vs. Ama bunu içten yapacaksın. "Bir kuşun kanadındaki titreşimi hissetmek" gibi. Amerika'da iş yerinde birbirini şikayet edenleri bir günlüğüne işleri değiştirmeye davet ederler. Çok güzel bir uygulamadır. Düşünsene e-günlük; şef ile evrak taşıyıcısı tartışıyor ve yerlerini değiştiriyorlar... Bazan minübüs şöförlerine, bazan taksicilere, bazan devlet dairesin de çalışanlar kızdığımız olur. Hemen onların yerine geçmeliyiz ve sadece bizimle ilgilenmediğini, her gün çok değişik yüzlerce insanla muhatap olduğunu ve bu insanların için de çok değişik yapı da insanlar olduğunu düşünmeliyiz. Üstelik onların da bizim gibi gelecek kaygıları olduğunu, çocuklarını okutmak ve evlerini geçindirmek için çaba sarfettiklerini düşünmeliyiz. Evet arada sırada oturup düşünmeliyiz. Hatta bazan suçluların yerine bile geçip o kişiyi bu yollara iten etkenleri bir bir düşünmeliyiz...

Her gece yaptığım gibi. Eve gidince yaklaşık yarım saat taze taze günü düşünür ve kendimi sorgularım. Bazan eleştiri, bazan özeleştiri mekanizmamı çalıştırırım. Bazan kendime kızar, bazan da "aferim iyi yaptım" derim. Bu beni çok rahatlatıyor. Çok küçük yaştan beri çalışıyorum. Ne kadar çeşitli ve değişik insanla karşılaştığımı, neler yaşadığımı sen bile tahmin edemezsin sevgili günlüğüm... (sana yazmadıklarım oluyor)

Evet e-günlüğüm. Cumartesi gecesi bütün işlerimi bitirip, saat 21:30 da buluşma olayını gerçekleştirdim. Yine traşsız, banyosuz ve olduğum gibi... Bu sefer teklif benden geldi ve bir bar'a gittik. Uzun zamandır gitmiyordum... Fakat kimse beni unutmamış. Bir karşılama, bir karşılama, ben bile şaşırdım. Yanımda ki kişi daha da şaşırdı. Ben kimim ki böyle karşılıyorlar? Neyse gece geç saatlere kadar orada idik. Saat 22:00 de bir çocuk gitar çalıyor ve ardından saat 00:00 da Güzel bir hatun (özlem) sahneye çıkıp türkçe pop söylüyor. Belalı kişi çok eğlendi, sohbet ettik, dans ettik, içtik, istek yaptık, bir ara mikrofon tuttular ben de söyledim derken saat 03:00 gibi eve döndük. Ben saat 04:30 gibi evde idim. Pek ayık değildim bu yüzden olanları net hatırlayamıyorum........ Ne der çinli arkadaşlar: "Düşmanını yenemiyorsan onu kucaklamalısın. Kolları açıkken seni vuramaz..."
Değerli e-günlüğüm; pazar günü çok dinlendim. Sabah köpeklerimi gezdirdikten sonra, haftalık akaryakıtımı aldım, arabayı yıkattım, oradan bölge distribütöre gidip biraz meyve suyu ve gazoz aldım, Bauhaus'a gidip bazı tahtalar kestirdim, oradan dükkana gelip malları boşalttım ve eve geldim. İş yerin de kullanmak için bir adet çekmeceli dolap yaptım. Çok da güzel oldu ama üst kısmını iyi tutkallıyamamışım, yerinden çıktı, iş yerin de tekrar tutkalladım. Şimdi sapasağlam. Bu gün de boş zamanlarım da dükkan da bazı yer mimari ve dekorasyonel (ne demekse) değişiklikler yaptım.

Sevgili e-günlüğüm; Hareketli bir günün ardından yine yazıp duruyorum.
Bir gün seni arkadaşlarınla tanıştıracağım sevgili e-günlüğüm. Haberin yok ama bir sürü arkadaşın oldu. Bazıları neşeli, bazıları sessiz, bazıları ciddi, bazıları duygusal, bazıları şüpheci ve bazıları sinirli.. Yani normal insanlar...

Ben hiç birini tanımıyorum valla. Yazışıyoruz sadece. Çok uzak ülkelerden insanlar. Sanal tanışıklığımız var sadece.

Kedi yavruları büyüyorlar. Oyun oynamalar başladı. Gittiğim yerler de ayaklarıma dolanıyorlar. Artık dışarı çıkmaları gerek. Apartmanın için de kaldı zavallılar. Söyledim gittiğim zaman. "Bunları artık bahçeye bırakın" dedim. (çok da üstüme vazife ya!)

Biliyor musun? Hapşırdığımız zaman, kalbimiz de dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarımız bir an için durur muş...

Güzel söz: "Devirmek düzeltmekten, yalanlamak, kanıtlamaktan daha kolaydır..." SCHOPENHAUER (helal be abi. Çok doğru valla)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..