E-günlükten örgüt kutlaması:)

Şu "gelgenekon" soruşturmasından kimse bir şey anlamamış ve herkes nereye varacağını bekliyor. Bunda anlamayacak ne var. Her şey de olduğu gibi örgütlenmedede dünya da bir ilki gerçekleştirdik. Sorgulananlara ve tutuklananlara bakılırsa içlerinde asker, solcu, sağcı ve aşırı islamcılar var. Bu ne demek? Eşi görülmemiş mükemmel bir ittifak demek. Dünya da bir ilk demek. Aynı örgütte amaçları birbiriyle alakası olmayan ideolojiler bir araya gelmiş... (bizim zamanımızda olsaydı, kesin Dündar kılıç, Kürt İdris, Oflu İsmail falan gibi kişilikler de bu örgütte olurdu) İşte "gelgenekon örgütü. Bütün elemanlarını, çaışanlarını, çaycısını, temizlikçisini kutluyorum... Vay be! Ülkemizde ne güzel şeyler oluyomuşda haberimiz yokmuş. Tabiki böyle örgütleri yaşatmamak lazım. Sonra başka örgütlere örnek olur ve iyi olmaz...

Merhaba e-günlüğüm; Örgütsel faaliyet analizi yapmışsın. Sana ne, senin işin gücün yok mu? Bak "dünyanın en güçlü 100 kişisi" seçilmiş ve biz listede yokuz. Hadi diyelim ki bizi görmediler, hiç bir Türk vatandaşınıda mı görmediler? Birinci Putin seçilmiş. Hiç bir itirazım yok. Hak ediyor ancak sonraki 99 kişi ülkemizden seçilmeliydi. Bu yaşam biçimine, bu gelir dengesizliğine, bu düzene, bu keşmekeşe dayanabilecek başka bir ulus, başka bir vatandaş var mı? Haksızlık! "en güçlü kişi" seçiminin yenilenmesini talep ediyorum...

Yine terör yok, canlı bomba yok. Trafik kazası var. Tır minibüs çarpışması ve on dört ölü... Suçlu mutlaka kullananlardan biridir. Yollarımız, trafik levhalarımız, asfaltlarımız mükemmel. Hiçbiri hatalı olamaz. Kullananlar hatalıdır. Sebepler belli. Aşırı hız, hatalı sollama, alkollü araç kullanma, uykusuzluk.

Sevgili e-günlük; yine mevsim değişikliği ve yine herkes hasta. Grip aşısını bulan kişi (hiç bir işe yaramadığı halde) dört köşe. Ben nasıl korunuyorum? Geçmişten beri grip olan herkesi özellikle öper koklarım. Nasıl bilgi alışverişi yapıyorsak, mikrop alışverişide yapmalıyız diye düşünüyorum. Vücudumuz ne kadar çok mikrop tanırsa (iki ayaklılarda dahil) o kadar güçlü ve savunması kuvvetli olur. Sanırım bu konuda ki yıllardır süren araştırmalarım doğru. Hiç grip olmam. Grip olanlarıda öpmekten hiç çekinmem. Hatta bazılarını, grip değilse bile, "sen grip olmuşsun" diye öperim. Anlarsın ya... Limon, sarımsak, soğan varken grip olunur mu hiç?

Dün akşam uzun aradan sonra Boss ile dolaşırken belalı ile karşılaştım. Görüşmemiz uzun sürmedi. Bana psikolojik baskı uygulamaya devam ediyor. Yanıma yanaştı ve selam verdi. Tebssümler havada uçuşuyordu ve karşılıklı selamlaştık. Elini belime koydu ve "mutlaka benim olacaksın" dedi. Bu sözden nefret ediyorum. Bir meta bakış açısı. Marketteki patatese seslenmek gibi bir şey. "hey patates, birazdan kasaya gideceğim ve parasını ödedikten sonra benim olacaksın. Sonra eve gidip seni pişirip yiyeceğim" gibi bir şey. Çok korktum(!) Kadın beni kaçıracak mı ne... (bir filmde görmüştüm ama erkek kadını kaçırıyordu)

Ayrıca dün akşam, yine dışarıda, bahçede oturdum. (bakalım daha ne kadar oturacağım.) Korkuyorum, sonunda grip olacağım. Boss ve Linda'ya kemik verdim. Böylece bir süre rahat kalabildim. Kemikler bitince, önce Linda'yı, ardından Boss'u çıkardım. Boss'un hastalığı (dönemi) bittiği için (bir iki gün kaldı) biraz gezdireyim dedim. Gezdirmez olaydım... Bela "geliyorum" demez.

Değerli e-günlüğüm; bu gün siparişlerimiz erken geldi ve sabah sporu niyetine kamyon boşalttık. Bir terledim, bir terledim, iki oldu. Artık grip olacaksam bile olamam. Vücudumda zerre toksin kalmadı. Zararlı mikrop ve bakterileri, Faydalı mikrop ve bakteriler sayesinde temizledim. (bu konuyu yarın yazıver e-günlüğüm)

Bu yağmur neden yeterince yağmadı, daha sonra mı yağacak? Bu kadar yetmez çok yağması lazım. (yağacağını biliyorum)

Dün yazdığım yazıyı IMF okumuş. Bugün medyaya açıklama yaptılar. Teşekküre gerek yok, insanlık görevimiz. Imf nin içinde görevli sör ünvanlı kişiler varmış. Aklıma eski bilmeceler geldi. (acaba hangi meslek dalından ünvan aldılar?)
Cellat "sör" ünvanı alırsa ne olur? Asansör, Lağımcıya "sör" ünvanı verilirse ne olur? Boksör. Hey gidi günler hey. Şimdi yeni nesil esprileri daha farklı. Hep internet ve bilgisayar üzerine. Kur uzmanına "sör" ünvanı verilirse ne olur? Kursör gibi. (ben gülüyor muyum?)

Bu gün sakin bir gün geçiriyoruz. Bayramda pek telaş olacağa benzemiyor. Herkes yazlıklara. Biz de zaten bayramda yok sayılırız. Yani fiziki olarak işin başındayız ama gönül olarak Yunan adalarından birinde, denize girip güneşleniyoruz...

E-günlüğüm; akşam yemekte köfte, pilav ve salça var. Haberin olsun. Linda bu gün cezalı. Çok şımardı. Onunla konuşmuyorum. Yarına kadar küsüz.
Evet e-günlüğüm, gitme vakti geldi. Yarın yine nasılsa yazışacağız. Hoşçakal (amma uzun yazmışım yine)

Biliyor musun? Atların insanlardan on sekiz adet fazla kemiği varmış... (demek ki bazan yolda görüp de "at gibi" dediğimiz kişilerin de kemikleri fazla)
Güzel söz: "Çok konuşan az iş yapar... Schiller (bu yüzden hep yazıyor, hiç konuşmuyorum:)