Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte bakteri var...

Bakterilere dokunmayalım lütfen. Varoluşumuzu, varlığımızı onlara borçluyuz. Yok "banyoda görünmeyen bakterileri temizler", "dilimizde ki bakterileri temizler", "dişimzde bakteri oluşumunu engeller" diye reklam yapıp durmayın... O bakteriler olmasa, şimdi biz olmazdık. Dünya nüfusunu iki ayaklı bakteri ve mikroplardan arındıracak bir deterjan bulursanız haber verin. İlk olarak bizlere bayramın adını öğretmeye çalışan kişinin üzerine dökeceğim. Bütün zararlı bakterilerin babası... Uyan uyan! Yakında senin "ramazan bayramı" dediğin "şeker bayramı"nın adı "sugar holiday" olacak. Sana sorarsak bu ülkede enflasyon da yok, her şey çok güzel, bütün insanlar doyuyor, aç yok, işsiz yok, kör yok, topal yok. Evinin duvarları bile kesin pembedir... Bir ülkeye coca cola ile pepsi girdi mi, o ülkede her şey değişir ve fazlası ile değişti bile...

Merhaba e-günlüğüm; Boşver bakterileri, mikropları sen ABD'ye bak. Dili mi tutuldu nedir. Rusya Güney Amerika'ya tatbikat için savaş gemileri gönderiyor, Venezuella'ya silah alması için bir milyar dolar kredi açıyor, Nikaragua'yı silahlandıracağını söylüyor ama ABD'de çıt yok. Görüşmeler başladı. Rusya, Venezuella ve Nikaragua ordusunu modernize edecek... Venezuella ile nükleer anlaşması için bile yeşil ışık yaktı. Kesin bir şeyler oldu. Bilmediğimiz bir şeyler var. Kriz geliyor da, bu sefer çözme işi Rusya'ya mı verildi? Ortadoğu'yu ABD kana buladı, Güney amerika'yı da Rusya mı kana bulayacak? Çinli kardeşler ne demiş? "Bir şeyi çok merak ediyorsan bekle..." (hep öyle yapmışımdır)

Dün akşam güzel yağmur yağdı. Önce bir toprak kokusu saldı etrafa, sonra bahçede ki nanelerin kokusu geldi burnuma. Bir ara da çok güzel anason kokusu geldi burnuma. (yoksa soğuk içecekten mi geldi o koku?) İşte her şeye rağmen dışarıda oturduğumun kanıtı. Boss'u çıkarmak için dışarda oturuyorum. Yoksa oturulacak gibi değil. Gezdirdikten sonra biraz koştursun diye bekliyorum. Bütün gün o, akşamları çıkıp oynamanın hayali ile bekliyor beni. Nasıl hayal kırıklığına uğratırım ben kızımı...

Linda ile küslüğümüz sona erdi ve bu sabah barıştık. Ama şimdi o bana yüz vermiyor. Nispet yapıyor. Benimle konuşmuyor, yüzüme bile bakmıyor. Öğlen dışarı çıkardım, hiç umursamadı bile. Çişini yapıp hemen yerine gitti. "sen misin bana kızan ve küsen" der gibi bir hali vardı. Herhalde akşam yemek yerken iyice barışırız.

Hep söylerim; bizim Suadiye, "emekli ve kedi köpek cenneti" diye. Yine herkes yazlığa gitti. Ortalık aniden boşaldı. İşler durdu. Kurumsalların tüketimi düştü. Hey! daha yeni geldiniz yazlıklarınızdan, oturun biraz evinizde, iş yapın, resim, heykel falan yapın... "Körle yatan şaşı kalkarmış" Yakında bende benzeyeceğim bu insanlara. Göçüp gideceğim bir yerlere. Boş duramam, uğraşırım bir şeylerle ama ticaretteki yük ve sorumluluk kalkar üzerimden. Belki rahatlarım kimbilir? Tatil gibi yaşarım hayatı. (yaşayabilir miyim acaba?)

E-günlüğüm, duyuyor musun? Rüzgarın sesi. Doğa ortalığı süpürüyor. Araba bile şerit değiştiriyor yolda. Biraz önce servise gittim. Binalardan camlar düşüyor aşağılara. (aman dikkat) Arabamın altına kova uçtu ve durup onu çıkardım. Akşam yine sıkı bir yağmur yağacak herhalde. Her temizliğin ardından doğa ortalığı güzelce sular...

Linda'da benimle barıştı. Akşam yemeğini verirken sevgi gösterileri yaptı, elimi yaladı.

Annemin yanına uğradım, bu gün daha da iyi. Şimdilik yürüyor ama yakında koşmaya başlar. Hatta benimle bile koşabilir.

Bu gün her yerden çukulata geldi sevgili e-günlüğüm. ( her yer dediğim, iki abonemiz ve ablam) Akşam hepsini götürürüm merak etme. Linda ile yemeğimizi de yedik, birazdan sıra çukulatalara gelir.

E-günlüğüm; Ben artık müsadeni isteyeyim, yarın yine yazışırız. Şimdi çukulataları yiyeceğim. Hoşçakal

Biliyor musun? Dört adet gözü olan köpekbalıkları varmış... ("dört göz sende" lafı oradan geliyor demek)
Güzel söz: "Kim iyi yaşamış, bol bol gülmüş ve çok sevmişse, başarıyı yakalamış demektir..." Bessie Anderson Stanley

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..