Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '10

 
Kategori
Kitap
 

E-kitapçı mısınız, basılı kitapçı mı?

E-kitapçı mısınız, basılı kitapçı mı?
 

Dün Kanal D'de yayınlanan Medya Kralı programının bir bölümünde elektronik kitapla ilgili tartışmalar vardı. Türkiye'nin en geniş içerikli sanal kitapçısı idefix'in de e-kitap satışına başlamasıyla beraber bu konu gündemimize daha da geniş bir şekilde girmiş durumda.

Yekta Kopan ve iki arkadaşı Adnan Kurt ile Murat Gülsoy'un çabalarıyla açılmış olan www.altkitap.com adresli bir Türkçe e-kitap sitesi de mevcut.

Bu tartışmanın içine girerken, ben tabii ki kişisel tercihlerimi ve görüşlerimi ifade edeceğim bu konuda, asla ve asla "e-kitap bir saçmalıktır, olamaz, olmamalı" demeyeceğim, sonuçta Yekta Kopan'ın dediği gibi ne kadar çok kişi kitapla buluşursa o kadar iyi olur.

Görüşlerimi açıklamadan önce en başta söylemek istiyorum: Ben e-kitap okumayı tercih etmem. Daha pratiktir, daha kolaydır v.s, ama basılı kitabın verdiği tadı vermez. Okan Bayülgen tarafından "romantik" olarak yaftalandı tabii dün böyle düşünenler, olsun.

Bir gün basılı kitap biter mi? Bitmez bana göre. En azından kısa vadede böyle bir şeyin gerçekleşeceğini hiç sanmıyorum, idefix'in içeriği de zaten şu an henüz başlangıç düzeyinde ve fazla kitap da yok. Zamanla gelişecek elbette, yaklaşık on yıldır konuştuğumuz "cd'nin sonu" tartışmaları hala cd'nin sonunu getirmediğinden kitabın sonunun gelmesinin çok daha zor olduğunu düşünüyorum.

Bir de benim gibi düşünen oldukça fazla insan olduğuna inanıyorum, bu yüzden bu yazıyı yazıyorum. Yekta Kopan'ın dün Hakkı Devrim'e söylediği "buluş" gerçekleşirse, evet pratik... Yine de tercih edemem. Okan Bayülgen'in dediği gibi, belki yıllar sonra o kitabı açtığımda, elime aldığımda başka şeyler duyumsayacağım, bir kitap kokusu vardır, o kokuyu duya duya okumak isterim ben. O buluş neydi diye sorarsanız, izlemeyenler için anlatayım. Kitabı projektörlerle tavana yansıtıp, yattığınız yerden okuyorsunuz ve kafa hareketlerinizle sayfayı çeviriyorsunuz. Şu an ütopik olmayan bir fikir düzeyinde tabii bu.

Ben yaşımla ters orantılı olarak bu konuda oldukça tutucuyum sanıyorum, sadece bu konuda... İnternetten kitap alışverişi yapmaya bile son iki yıldır idefix'in sanal kitap fuarı ile başlamış biriyim. Kitaplarımı alırken gidip, görüp, dokunarak ve hatta kitapçıyı uzun uzun gezerek almayı tercih ederim. Orası burası kırışmış bir kitap almaktan hoşlanmam, o kitabı ilk açan ben olmalıyım gibi saçma bir de huyum vardır. Bu yüzden kitap alırken en üstte duranı değil, altlarda duranları alırım.

İşte e-kitap tüm bu zevklerimi karşılayamayacak bir kitap. "Okuyucu" denilen cihazlarla elinizi bir tuşa değdirerek sayfaları çevirip okuyacaksınız kitaplarınızı. Bir seyahate giderken, hele o seyahatiniz uzun solukluysa yanınıza üç dört kitap birden alma çabasına girmiyorsunuz böylece, tek bir elektronik alet ve içinde istediğiniz sayıda kitap...

Yok ben bunu da yapamam, tüm kolaylığına rağmen, çantamı yine kitaplarımla doldurur öyle çıkarım yollara. "e-kitap diye bir şey olmasın" diyecek kadar delirmedim tabii, isteyen öyle, isteyen böyle okusun, basılı kitap yok olmayacağı için, bana göre sorun yok ki ben kısa vadede cdlerin de yok olacağını sanmıyorum, en azından koleksiyonerler için sınırlı sayıda da olsa cd'ler piyasada olmaya devam edecektir.

Benim hayalimde kitap için kitapçıların önünde kuyrukların oluştuğu bir Türkiye var. Bir gün Ankara'da Kızılay Dost Kitabevi'nin içine doğru uzanan bir kuyruk vardı, tüm iyimserliğimle "bugün bir kitap mı çıkıyor acaba" dedim. Halbuki olan sadece bir futbol maçına bilet almak için kuyruktu... Orada biletini alıp dışarı çıkan insanların kafalarını bile çevirip önünden geçtikleri kitaplara bakmamaları şu meşhur bilimsel araştırmayı ne kadar doğruluyor. Sadece maç bileti almak için kitapçıya girenlerin yaşadıkları bir ülke burası... Oysa ben Harry Potter için bile olsa kitap kuyruğu görmek isterdim orada.

6 kişiye bir kitap düşüyordu Türkiye'de sanırım. Dünyanın bir yerlerinde kişi başına yıllık 20 kitap düşerken... Sesli kitaplar değil ama (mecbur kalınmadıkça sesli kitabı, kitap okuma saymıyorum), e-kitaplar bu rakamı en azından 5 kişiye bir kitap seviyesine yükseltirlerse başarıdır. Bu açıdan da yararlıdır. Bense basılı kitapla devam, daha basılı gazeteyi bile bırakamamışken -ki onu da bırakacağımı sanmıyorum- ya siz neyi tercih edersiniz?
 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..