Ecdat 2

"Ecdat" başlıklı yazıma hem övgüler hem de eleştiriler aldım doğal olarak.

Bir çok eleştiri yorumlarını uygun bulmadığım için yayıma almadım. Diğer yorumlara cevap yazıp yayımladım..

Aman ne eleştiriler ne eleştiriler..

Ecdat deyince tuhaf oluveriyorlar bazı insanlar. Oysa yazımda 'hala annenizin margarini mi kullanıyorsunuz?' şeklinde mizah vurgusu yaptığım halde..

İmparatorlukların devamı için kardeş öldürtmelerinin normal olduğunu savunanlara söyleyecek kelime bulamıyorum.

Peki, Kanuni'nin kırkbin Alevi katliamına ne demeli?

Yorumlar ve cevaplar kısmında batı imparatorluğundaki barbarlığa ve Ronesansla birlikte nasıl aydınlandığına da değindik, emperyal güçler konusuna da.

İmparatorluk dönemleri tıpkı taş devri cilalı taş devri yontma taş devri gibi bir devirdi bir dönemdi.

Dünyadaki tüm İmparatorluk dönemlerinde yaşanan olayların benzeri günümüzde dünyadaki derin devletler diye nitelediğimiz silah tüccarları ve yeraltı mafiaları tarafından gerçekleştirilmektedir. 

İmparatorluklar dönemlerinde ezilen ve mağdur olan sade vatandaşlardı, günümüzde de sade vatandaşlardır.

O dönemlerde kılıçlarla toprak zenginliği hedeflenip sınırlar çizilirken, günümüzde emperyal güçlerin doğrultusunda ekonomik güce dayalı sınırlar çizilmeye çalışılıyor.

Dünya'nın artık farklı bir dönemin farklı bir yörüngenin içine girmiş durumda olduğunu görmemiz gerektiğini düşünuyorum..

Sadece ecdat'a bağlı kalıp sabitlenmek değil, bilim ile birlikte toplum olarak nasıl kendimizi geliştirebileceğimizin savaşını vermeliyiz diye düşünuyorum.

Bi bölüm insanlar, o dönemlerdeki kardeş öldürtmelerinin imparatorluğun devamı için gerekli olduğunu düşündüğü gibi, bi bölüm insanların da tam tersi gereksiz olduğunu savunması doğal değil mi dir?

Dayatmalı ilkelerle toplumlar gelişemez..

Biz bugünlerde neler yapmalıyız?

Gelenekçi toplum anlayışı sadece emperyal güçlere yaradığını unutmamamız gerektiğini düşünuyorum..

Farklı düşünceler ve farklı renkler toplumun gelişmesini sağlar.