- Kategori
- Şiir
Edebiyat geç tuttu elimden
on dokuzumdayken
kitap okuma alışkanlığını kazandım
kitaplar kitapları
romanlar romanları
izledi
izledikçe izledi
çocukluktan beri
tarihe olan ilgim
edebiyata doğru
yelken açtı
yüreğim edebiyata
ısındıkça ısındı
kaynadıkça kaynadı
sarıldıkça sarıldı
yavaş yavaş
bir bir
putları devirdi
içimdeki İbrahim
kirden pastan
zehirden
arındıkça arındı
yaş yirmi beş
olduğunda
ilk defa aşk aldım
meğer içimde
bilmediğim
bir şair varmış
bana ilk kez
aşk veren kadın
bunu bana fark ettirdi
deneme yazısı da
yazmaya başladım
şiir de
bana aşk veren
ikinci kadın
şairliğimi
iyice coşturdu
aşk almak
yüreğimi şiire
bulamıştı
yüreğimden
dizeler fışkırıyordu
sonrasında da
aşklar aldım
ama ilkler gibi
coşkulu olmadı yüreğim
şiir bereketsizliğine
düşmüştü yüreğim
Yusuf'un rüyasındaki gibi
yedi zayıf inek
yedi semiz ineği yemişti
kıtlık gelecekti
ardından bolluk
ilk aşklarımın etkisiyle
bana şiir yazdıranın
aşk almak olduğunu sanırdım
sonraki aşklarda
pek yazamadığım halde
ilklerin etkisinde kalmıştım
aşk almalıyım ki şiir yazayım derdim
yaş otuza vardı
şiir yazmaya dair algımı
güneşşm dediğim dostum kırdı
paramparça etti
un ufak etti
bende bir güneş olan
ruhumun aydınlığı olan dostumdan
önceki aldığım anlamda
aşk almadan
yüce, samimi ve can dostluğuyla
yüreğim şiire kesti
ruhum mısra çekmedi
ruhumdan mısra fışkırdı
unutamadığım ikinci aşk aldığım kadını
solladı, son sürat
edebiyat
geç tuttun elimden
ama iyi tuttun
ne olur bir daha da bırakma
ne olur
hele güneşimi asla benden ayırma
buna izin verme
vermezsin biliyorum
çaresizlerin çaresi
yalnızların tanrısı
ruhların ekmeği
hep sensin, hep sen
ün değil amacım
hele menfaat hiç değil
belki yazdıklarımı çoğu beğenmez
bu da şiir mi der
beğenmesin, desin
umurumda değil
ben edebiyatı karşılıksız sevdim
edebiyat
sakın bırakma elimi
ve asla batırma güneşimi
-Mustafa Yıldırım
Görsel sanat : Jaroslaw Jasnikowski