Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Edebiyatta NATÜRALİZM ( DOĞALCILIK )

Edebiyatta NATÜRALİZM ( DOĞALCILIK )
 

EDEBİYAT MASASI


Doğalcılığı bazı kuramcılar gerçekçilik akımı içinde beraber değerlendirmektedirler. Gerçekten de bu iki görüşü, birbirlerine benzeyen yönlerin çokluğu nedeni ile birbirlerinden ayırmak güç olabilmektedir. Bunun yanı sıra sanatçıları bazı kuramcılar gerçekçi olarak nitelerken bazıları da doğalcı olarak ele almaktadır.

Doğalcılık, gerçekçiliği izlemiş ve ondan çevrenin ruh üzerindeki tesiri gibi bir çok görüşleri almış olmakla beraber, gerçekçilikte kapalı bir tarzda bulunan determinizm ilkesini açtığı ve gözlemden başka deneyim metodunu da romana uyguladığı için gerçekçilikten ayrılmaktadır. Doğalcılığın ilk akla gelen ismi Emile Zola' dır.

Doğalcılık, ilmi olmak ve ilmin usullerini roman ve tiyatroya uygulamak iddiasında olduğu için; doğada geçen olayların bazı zorlayıcı etkenlerin tesiri ile olageldiğini, ilimde tesadüfün yeri olmadığına göre de aynı şartlar altında aynı nedenler daima aynı sonuçları verirler. Emile Zola, doğada hüküm süren bu prensibin insan eylemlerini de içine aldığını kabul etmektedir. Zola' ya göre bir insanın, fizyolojik bünyesini, aldığı eğitimi, içinde yaşadığı ve yetiştiği çevreyi bilmek birinci derecede önemlidir. Çünkü insanın kendi hür iradesine bağlı sandığı eylemlerini bile gerektiren gerçekte, maddi ve içtimai çevre, soyaçekim, eğitim gibi etkenlerdir. Doğalcı romanda kişilerin mizaçları, soyları ve çevreleri bize göstermek yani onları harekete getiren nedenler açıklanmak sureti ile olay adeta roman yazarının iradesi dışında, kendi zorunlu sonucuna doğru yürür, çevre olayın yürüyüşünü etkiler.

Zola tasviri " çevrenin, insanı belirleyen ve tamamlayan, bir hali" olarak tanımlar. Ve "artık zevk olsun diye, tasvir için tasvir etmiyoruz. İnsanın, çevresinden ayrılamayacağını, elbisesi, evi, şehri ile tamamlandığını kabul ediyoruz. Bu bakımdan beyninin veya kalbinin tek bir olayını, çevrede onun sebeplerini veya tepkisini aramadan tespit etmeyeceğiz. Sonu gelmez tasvirlerimizin nedeni budur." Demektedir.

Zola, romanlarında bir bilim adamı tarafsızlığı ile gerçeği yaşatmak istediği için konuşma tarzında yeni bir dönem başlatmış ve kişilerine hangi sınıf halktan iseler o sınıfın dilini konuşturmuştur. Oysa gerçekçiler usluba son derece önem vermişler ve üslubun mükemmelliği için çok çalışmışlardır.

 
Toplam blog
: 237
: 361
Kayıt tarihi
: 22.11.06
 
 

1949 Antalya doğumlu, ANSAN üyesi Orman Yüksek Mühendisi, ressam ve öykü yazarıyım. KAKTÜS MEDYA ..