Editörlere Sitem

Bu blogumun ömrü ne olur bilemiyorum. Ama açıkça meramımı da başlıkta belirtiyorum. Editörlere sitem ediyorum… Hem de ne sitem…

Bazı yaygara takımının dakika başı kafa şişirici feryad-ü figanlarından değildir bu sitemim. Çünkü bilinir ki onlar editör taifesi ile her daim kavgalıdır ve durmaksızın sitem ederler. Aslında tam sitem de değildir ettikleri. Densizlik diyemediğimizden “sitem” der geçeriz…

Bazı tamtamcıların yaptığı çığırtkanlıktan da farklıdır meramım. Zira bilinir ki bu tamtamcılar ellerindeki tokmakları, davul olsun olmasın gördükleri her yere vururlar. Artık kafa, göz ne geldiyse geçmiş ola…

Bazı goygoycuların yaptığından da değildir yaptığım. Zaten onların ellerindeki goygoy çalgısı her daim cızırtılı ses veren ve duyanların sinirlerini alt üst eden karabatak çığlıkları gibi sevimsizdir… Onlar bir şey olsa da tatsızlık çıkarsak diye fırsat kollarlar…

Bazı şakşakçıların mutad iştigal edindiği türden bir ses yükseltme de değildir eylemim… Onların muayyen bir zaman gözettikleri de görülmemiştir ama pek çok zaman “işte aradığım ortam” diye ellerini ovuşturdukları görülmüştür nitekim.

“O değildir, bu değildir, şu değildir… Kardeşim ne halttır senin yediğin. Maşallah millete demediğin lafı da bırakmadın, güya editörlere sitem edecektin!!” sesleri yükselir gibi oldu mu :)

Meramıma geliyorum hemencecik…

Bilindiği gibi kısa süre önce “Blog Yazarları Tartışıyor” diye bir kategori açılmıştı. Bu kategorinin açılışı sessiz sedasız yapıldı. Neyse ki dikkatli arkadaşlarımızın gözünden kaçmadığından anında görüntü sağlandı.

Klavyenin başına geçip herkes kafasına göre bir tartışma blogu yazdı koydu. Herkes değilse de 3-5 kişi diyelim. Ben de dahilim bu kervana… (Blog Yazarları Tartışıyor Hayırlı Olsun, Haydi Tartışmaya) hatta sayfa kategorisini değiştiren de oldu.

Buraya kadar her şey iyi güzel… Normal… Olabilir…

Ama bugün bir de baktım ki benim yazıyı “Blog” kategorisine almışlar. Yazının içeriğini beğenmediler herhalde diye düşündüm, yazıyı yeniden okudum. Basbaya tartışma içeren bir yazı idi işte… Blog yazarları bunu tartışmayacaksa neyi tartışacak ki?

Aaaa. Bir de baktım ki “Blog Yazarları Tartışıyor” kategorisi kapanmış…

Daha dün bir bugün iki ayol…
Hadi açarken haber vermediniz, kapatırken bari söyleseydiniz keşke…
Bizi hiç yerine koymak değil mi şimdi bu???
Teessüf ediyorum. Hem de çok…
Olmadı…
Yakışmadı…
Yakışık almadı…
Bence…

Yayınımıza kısa bir süre ara veriyoruz..

=== Ö Z Ü R ===

Bu blogu yayına verdikten sonra e-mailimi kontrol ettiğimde ilgili kategorinin kapatıldığı bilgisinin ve gerekçelerinin açıklandığı bir mail geldiğini gördüm. Gün içinde MB ile blog mailimi kontrol etme şansım olmadığından bu maili okuyamamıştım. Şimdi okurken "eyvah eyvah" dedim. Meğerse kategorinin kapatıldığı bilgisi verilmiş. Açarken haber etmediklerinden dolayı sitemimin birazını bırakarak çoğunu geri alıyorum.. Editörümüze teşekkür ediyor ve bu blogdan dolayı özür diliyorum...

Bu blogu hemen yayından alabilirdim. "Tükürdüğümü yalamam" diyen eblek takımından değilim. Genelde tükürmediğim için yalamak zorunda da kalmam. Tükürüğünü saça saça konuşanlar düştüğüm bu hale göbek atarak sevinebilirler. Sorun yok.

Biraz fevri ve aceleci davranarak bu blogu yazmış olmam şahsım adına bir derstir ve bu ders notunun "tahta"da silinmeden durmasının benim açısından hiç bir sakıncası yoktur.. Ben hatalarından utanan değil ders almayı seven biriyim. Bundan da almışımdır ve yerime oturmuşumdur. Selam ola :)

Sevgi ve muhabbetle kalınız..

Murat HACIOĞLU

W E B B E N