Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '07

 
Kategori
Kitap
 

Efendi…

Efendi…
 

Bu aralar Soner Yalçın’ın ‘EFENDİ-Beyaz Türklerin büyük sırrı’ isimli kitabını okuyorum.

Yakın tarihimizin göz önüne çıkmayan olaylarını anlatan değerli bir kitap.

İngilizlerin Osmanlı imparatorluğunun altını nasıl (ve hala) oyduğunu belgeleriyle anlıyoruz.

İngilizler sarayla yaptıkları anlaşmalarla, Osmanlı ekonomisini tamamen ele geçiriyorlar. Demiryollarını, limanları arkasından bankaları, maden işletmelerini, su, gaz, elektrik işletmelerini kontrolleri altına alıyorlar.

Durun bitmedi…

Yabancılar yönetime o kadar hakimler ki konsolosları isterlerse Valilerimizi bile görevlerinden azlettirebiliyorlar.

Kitaptan bir başka ilginç bölüm her daim gündemde olan Ermeni soykırımı ve Sabetaycılığın ne olduğunun ayrıntılı şekilde anlatılması…

‘Sabetayistler, İslamiyeti kabul ettiklerini söylemelerine, görünüşte Müslüman gibi hareket etmelerine rağmen gerçekte Museviliğe inanmaktaydılar. Her birinin hem Türkçe hemde İbranice adı vardı. Türkçe adlar toplumsal yaşamda İbranice adlar ise aile ve “cemaat içinde” kullanılıyordu. Sabetayistlerin büyük çoğunluğu İspanyol göçmeni yani Sefaraddı.’ (S.40)

Sefarad deyince, bu aralar Sefarad diye bir şarkıcı grup var. Şarkıları sık sık televizyonlarda çalıyor. Bu gençlerin isimlerini merak ettim, araştırdım ve çıkan sonuç sürpriz olmadı.

Neyse…

Konumuza dönelim.

Kitabı okudukça Osmanlının yıllar boyunca Batılı olmaya çalışırken nasıl Batının uydusu olduğunu anlıyorsunuz.

Osmanlının pazarı, piyasası, borsası, devletinin kasası kısaca ekonomik, siyasal ve kültürel hayatı yabancıların hegemonyasına geçivermiş.

Osmanlı yavaş yavaş paylaşılıyor ve saray bunun farkında bile değil o yıllarda…

Tabi farkında olan vatanseverler de yok değil…

Mustafa Kemal ve arkadaşları oynanan oyunun farkındalar ve Milli mücadeleyi başlatıyorlar.

Kısacası Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin hangi şartlarda atıldığını, yapılan oyunları çok daha farklı bakış açısıyla kitapta görebiliyorsunuz.

Ve siyasi hayatımızda neden bazı şeylerin yıllardır değişmediğini de çok iyi anlıyorsunuz.

Aslında Tarihi iyi okuyunca bazı olaylar da çok net ortaya çıkıyor.

Yabancıların bir ülkeyi ele geçirmek adına oynadıkları oyun hep aynı.

Önce isyan, ardından ‘insan hakları ihlallerine’ dayanarak içişlerine müdahale, sonra asker gönderme, arkasından idari yapıda değişiklik, (bir Müslüman bir Hıristiyan Vali gibi. İşte Irakta Bir Sünni bir Şii Vali olayı…) ve en sonunda kaynakların kontrolünü ele geçirme…

İşte Osmanlıda yapılanlar..İşte şimdi Irak’ta yapılanlar…

Hep aynı sistem…

Hep aynı oyun…

Amaç aynı. Ülkeleri bölerek yönetmek, doğal zenginliklere sahip olmak.…

Yapılacak tek şey var.

Geçmişimize sahip çıkmak, geçmişimizden ibret alarak, gözümüzü geleceğe dikmek ve bütün gücümüzle bugün uyanık olarak bu oynanan oyunları görmek…

 
Toplam blog
: 31
: 1552
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

1967 Susurluk dogumluyum. Lise mezunuyum. Susurluk Belediyesi'nde görev yapıyorum. Aslında insan bir..