Eğer

Eğer durduk yerde gülüyorsan,  

Ya da dalıp dalıp gidiyorsan,  

Gecenin bir vakti gözlerini dikiyorsan tavana; 

Hiç uyumamacasına... 

Kulağındaki volkmenin sesini sonuna kadar açmış,  

Beynini, gözlerini sallıyorsan beşikte; 

Uyusunlar diye,  

Beyninin balkonundan yarı beline kadar sarkmış,  

Güzelim kızın gözleri, el sallıyorsa sana,  

Her sabah uykusuzluktan davullaşmış gözlerin: 

" Seni seviyorum bebeğim! " diyorsa aynada,  

Ve aynı gözler akşama eve döndüğünde: 

" Allah'ın belası korkak! 

Bilmem kaç yüzüncü defadır söyleyemedin sevdiğini." diyorsa,  

Ve gündüzleri de rüya görür hale geldiysen,  

Uyurken ya da uyanık, farketmez; 

Sayıklayıp duruyorsan adını,  

Mide krampların, baş ağrıların, sinir nöbetlerin,  

Çıldırtıyorsa seni; 

Hayatının en ciddi sınavını verirken,  

Kilitlenip kalıyorsan, bir çift güzel göze,  

Dinlediğin her şarkı, parlatıyorsa gözlerini,  

Ya da dolduruyorsa yaşla,  

Ve de komik iştahsızlık nöbetleri başlamışsa,  

Döndüğün her köşede şimdi çıkar karşıma,  

Diye mırıldanıyorsan kendi kendine,  

Nerede olursan ol, ne yaparsan yap,  

Aklının yarısı ondaysa,  

Dünyanın merkezine koyduysan onu; 

Sana ne yaparsa yapsın, affedebiliyorsan eğer,  

Her gördüğünde sarılıp, saatlerce öylece kalmak istiyorsan,  

Onun için sahip olduğun her şeyi,  

Gözünü kırpmamacasına bırakabileceksen eğer. 

. 

17 Ağustos 1998