Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '14

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim, öğretim… Ve Süper Dadı…

Eğitim, öğretim… Ve Süper Dadı…
 

süperdadı.com


 Öğretim, Eğitim … kavramları her eğitimcinin dağarcığındadır, onunla uğraştığını söyler de , haydi şunları bir tanımla desen… kafası çarşafa bulaşır. Ne halt edeceğini bilemez. Bir şeyler söyler de, hangisi eğitim, hangisi öğretim .. kolay kolay anlayamazsın.

Eğitimci neyle uğraşır. Çok kısa olarak insanlara bir şeyler öğretmek işiyle.

Tabii burada Öğretmek işi oldukça dar anlamıyla kullanılırsa, “Bilgi kazandırmak,” anlamı kazanır ki, genellikle sınıf içindeki öğretmenin (ya da evde annenin) öğrencinin bazı bilgiler öğrenmesi için bütün çabalarını gösterir. Öğretmen, programdaki bilgileri öğrencisine kazandırmak, öğretmek için kafasını, beynini patlatır. Envai türlü yollar dener, yöntemler dener. Sonunda öğrenci, mesela, hiç bilmediği bir İngilizce şarkıyı söyleye söyle eve gelir. Annenin yüzünde güller açar “Ah benim güzel kızım, İngilizce öğrenmiş, şarkılar öğrenmiş..” zevkten taklalar atacak hale gelir.

Tabii, belli ki, EĞİTİM, daha geniş açıdan alınacak olursa, aslında bir sistem kurmadır. MEB nasıl olmalıdır; belli amaçları olan bir okul nasıl kurulur. Okulun Fiziksel yapısı nedir, teknolojik yapısı nedir? Hangi kitaplar kullanılacaktır? Çocuklar Kütüphaneyi, Deneyliği nasıl kullanacaklardır. Yani koca bir Eğitim Sistemi insanları nasıl içine alıp, Sayın Tınaz Titiz’in deyimiyle, onları ayakları üzerinde durabilen ADAM edecektir. Bunlara cevap vermeye çalışır. Velhasıl karmaşık bir süreçtir.

Daha dar anlamıyla eğitim, insanlara beceri ve davranış kazandırmaktır. Öğretimle bazı bilgiler verirsiniz. Ama o yetmez, o bilgiler eğer, hayatta işe yarayan becerilere dönüşmüyorsa; hayatta öğrendiklerini kullanamıyorsa, sade öğretim boşunadır. Eğitim öğretimle birlikte ancak insanı, “İnsani Kamil” hale dönüştürür. İnsan gerçek bir okullaşma sürecinden geçtikten sonra hem önemli bilgiler kazanmış olacaktır. Hem de o bilgileri hayatında kullanacaktır, iyi alışkanlıklar haline dönüştürecektir. İşte bu süreç eğitimdir. Eğitilmiş kişi gerçek hayatta işe yarayan, kendi ayakları üzerinde duran, başkalarına yol gösterebilen, her bakımdan kendi kendine yetebilen bir kişidir.

Eğitim, aslında, yalnızca Okulda verilmez. Eğitimin başladığı yer aslında EV’dir. Anne –baba ilk eğitmenlerimizdir. Ama çoğu kez onların verdikleri yetmez. Anne baba da bunu anladıkları için hop diye çocuğu ilk fırsatta okula postalarlar. Ondan sonra öğretmen milleti uğraşsın dursun. Kıymeti bilinir mi? Biraz zor.

Uzun bir “Giriş” oldu..  Niye yazdım bunları? Aslında, son günlerde “Süper Dadı” adı altında Yurdumuzda yayınlanan dünyaca ünlü bir eğitim programından sözedecektim sizlere.

Bu programda, belli bir dadı, aslında eğitimci, eğitim sorunları olan ailelere haftanın belli günlerinde uğrar; ailenin ve çocukların yanlış davranışlarını saptayarak, onlara bir dizi uygulanması gereken eğitim kurallarından sözeder ve bu kurallara uyulduğu takdirde en kısa süre içinde çocukların davranışının değiştiğini göreceksiniz, der. Gerçekten yakından izlemeler sonucu, anne babayı çıldırtacak kadar yaramazlık gösteren çocuklar yola gelir, disipline olur ve sonunda anne ve baba da mutludur.

O-5 yaş grubu içinde, evde eğitilmesi gereken çocuklarda görülen belli başlı sorunlar nelerdir:

Eğer çocuklar, bazı davranış bozuklukları gösteriyorlarsa. Örneğin:

“Çocuklar uyku uyumuyor; yemek yemiyorlarsa.”
“Öfke nöbetleri geçirip; şiddet uyguluyorlarsa.”
“Kardeşlerini kıskanıp, kavga ediyorlarsa.”
“Söz dinlemiyor; evin düzenini bozuyorlarsa.”

Çocuklar açıkça anneyi, babayı rahatsız edecek derecede yaramazlık yapıyorlarsa; o zaman bu çocukların ve ailelerinin yardıma ihtiyaç duydukları bellidir.

Bu durum belli başlı bir eğitim sorunudur. Eğer evde kurallar bütünü yoksa, aile ve çocuklara kurallardan habersiz ve gelişigüzel davranıyorlarsa; her şeyden önce bu aileye belki de önce bir arada yaşamanın kuralları öğretilmeli ve disiplini getirilmelidir. Çünkü kuralsız ve disiplinsiz toplum olmaz.

“Süper Dadı” aslında  "Supernanny" ismiyle İngiliz kanalı Channel 4'te 2004'ten bu yana yayınlanan dünya çapında ün yapmış televizyon şovunun Türkiye’deki uyarlamasıdır. Yirmiyi aşkın ülke televizyonu için çekilen programın Amerikan ABC kanalında yayınlanan versiyonu kategorisinin en yüksek izlenme oranlarına ulaşarak büyük bir başarı elde etmiştir.”(süperdadı.com)

Süper Dadı, çocuklarının olumsuz davranışlarıyla baş etmeye çalışan aileleri ve onlara yardımcı olmaya çalışan eğitimcileri konu alan bir seridir.

“Programda, hatalı ebeveyn tutumları nedeniyle çocuklarıyla ilişkilerini düzenlemede sıkıntı yaşayan anne-babalara tavsiyelerde bulunulmakta ve onlarla sağlıklı iletişim kurmalarına yardımcı olunmaktadır. Tamamen gerçek aile ortamlarında çekilen programda Süper Dadı, anne-baba-çocuk üçlüsünü incelerken özellikle bilişsel davranışçı ekolün olanaklarından faydalanmaktadır. Süper Dadı, kamera arkasındaki uzman psikologlarla birlikte her ailede yaşanabilecek sorunlarla ilgili anında çözüm üretebilecek tecrübeye ve birikime sahiptir.””(süperdadı.com)

Bu programda , Eğitimci ev içinde anne ve babanın, çocukların davranışlarını bir süre gözler. Ondan sonra, ebeveynlere nasıl davranmalarına ilişkin kurallar dizisi getirir. Çocuklara da bu kurallara uyulması gerektiği, uyulduğu takdirde bazı ödüllerin kazanılacağı, uyulmadığı takdirde bazı yaptırımların uygulanabileceği (örnek: köşe minderinde beş dakika oturmak..)  açıkça bildiriliyor.

Ve bir hafta boyunca, çocukların ve ailenin hatalı davranışları izlenerek bunlar düzeltiliyor.
Ve sonuç başarı... Aile memnundur, çocuklar da öyle.

Burada eğitimin bazı psikolojik ve sosyolojik ilkeleri olduğu, bunlar yerli yerinde kullanılırsa, insan davranışının bir süre sonra olumsuzdan, olumluya doğru değişebileceği açık seçik görülebiliyor.

Kısaca, eğitim, sadece bilgi öğretmek değildir. Çünkü bu programda uzun boylu anlatılan bir şey yok. Ne var?  “Davranış Değişikliği” var. Çocukların istenilmeyen davranışları bazı belli kuralların uygulanması sonucunda, olumlu davranışlara dönüşüyor. Aile memnun, çocuklar memnun. Demek ki bir arada yaşamanın da eğitimi var.
Ve çocuğun ilk eğitimi son derece önemlidir. Bunu bu diziden öğrenebilirsiniz.

Ben özellikle çocuklarıyla çeşitli sorunlar yaşayan ailelere, bu diziyi hararetle tavsiye ediyorum. Belki uzaktan bazı ilkeler elde edebilirler. Edemezlerse o zaman uzman eğitimcilere başvurmaktan başka çare yok.


 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..