Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '16

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim öğretimde halimiz ahvalimiz

Eğitim öğretimde halimiz ahvalimiz
 

Şöyle bir düşündüm, bir eğitimci ve eğitim yöneticiliğinde 40 yıla yakın hizmet veren biri ve aynı zamanda eşi de eğitimci olan, bir kız ve bir oğlunu da eğitmiş baba olarak, elli yıl sonraki eğitimciler biz eğitimciler için ve eğitime yön verenler için nasıl yorum yapacaklar diye!

Eğitim ve öğretimde geldiğimiz noktanın cevabını, bir başka deyişle hali ahvalini, eskiden büyüklerimizin anlattıkları hatıraların satır aralarında ve günümüzde bazı yorumcuların kıyaslamalarında bulabiliriz.Rahmetli dedem İstanbul’da inşatta çalıştığı yıllarda Beyoğlu’na gideceği zaman gitmeden önce ayakkabısını boyattığını temiz elbiseler giydiğini ve orada yürürken Anadolu’dan gelmiş birisi gibi davranmamaya özen gösterdiğini anlatırdı. Geçenlerde bir televizyon konuşmasında ve üç dönem milletvekili yapan son yıllara damgasını vuranbir hukuk profesörü, eskiden hukuk fakültesi öğrencilerine meclis tutanaklarını okumalarını tavsiye ederdik, son yıllarda seviye o kadar düştü ki şimdi tavsiye edecek bir şey önerilemez dediğine şahit oldum. Eğitimde yaşanan bu çelişkiyi, spordan, günlük hayata, siyasette, aile hayatında, iş hayatında örneklemek mümkündür.

Bu iki küçük örnek eğitim açısından gelinen noktayı göstermekte, öğretim yönünden de buna benzer birçok örnek verilebilir. Peki, bu neyin sonucu diyorsak, bu eğitim öğretimde öncelikleri doğru sıralanmaması, uzun vadeli sürdürülebilir bir ortak anlayışımızın olmamasıdır. Akılın gerçekleri ile ülkemizdeki yaşanılan hayatın gerçekleri arasında büyük farkların olması, tercih önceliklerinde yanlışlıklara neden olmakta bu durum sağlıksız nesil yetiştirmeyi tetiklemektedir.

Eğitimde bizi biz yapan değerlerden uzaklaşılmış, çeşitli kültürlerin etkisi altında bocalayan bir nesil çağın getirdiği değişimden olumsuz etkilenmesi önlenememiş, kültürümüz dış etkilenmelerden korunamamıştır. Bunun sonucu milli bir duruşu olmayan gençliğin, ülkesine sağlayacağı kültürel değerlerine ve değişim adına katma değeri zayıf kalmıştır.

Bizlerden sonraki eğitimci nesil, biz eğitimciler ve eğitime yön verenler için, Atalarının değerlerine sahip çıkamamışlar, bizlere aktaramamışlar, Kültürlerini koruyamamışlar diyeceklerdir. Hayata adam yetiştirmek yerine sınava adam yetiştirmişlerdir diyecekler. Sınava adam yetiştirmenin sonucunda, bilgiyi nasıl ve nerede kullanacağı öğretilmediğinden, öğrendiklerine de yorum getirememiştir diyeceklerdir. Bizlerden sonraki eğitimci nesil, biz eğitimciler ve eğitime yön verenler için, eğitimciye yatırım yapmadan önce teknolojiye yatırım yapmışlar, oysa onu kullanacakların eğitimci olduğu gerçeğini unutmuşlar diyeceklerdir. Eğitim gören gençleri, hayatın elemesine fırsat vermeden eğitimciler elemişler, okulları sınıf tan ibaret olarak tasarlamışlar, en son önceliği eğitimcilerin eğitimine vermişler diyecekler.

Son yıllarda plansız, programsız, öncelikleri belirlenmemiş hedefler, çok sık değiştirilen yönetmenlikler, liyakatsız kişilerin iş başına gelişi, kontrolsüz ve sorumsuz sınıf ortamları, Eğitim ve öğretimi işin içinden dahada çıkılmaz duruma getmiştir. Büyük denilen projelerin hiç biri yaraya merhem olmadı. Olmadığı memleketin genel halinden belli, hala çocuk gelinlerden, kadına şiddetden, tecavüzlerden, suç oranlarının artmasından, futbol maçlarındaki manzaralardan eğitimde geldiğimiz nokta açısından bir işaret verdiğini kabul etmek gerekir. Öğretimde geldiğimiz seviye ölçülebilmekte, eğitimde geldiğimiz seviye görülebilmektedir.

Oysa ilk  amacımız ortak noktayı yakalayıp, tarihiyle ve tabiyatıyla barışık, değerlerine bağlı, çağı okuyan gençleri güven ortamında onlara kılavuzluk yapacak rol modelleri yetiştirmekle işe başlamak gerekirdi.

AyhanŞİMŞEK/Eğitim yöneticisi

 
Toplam blog
: 33
: 490
Kayıt tarihi
: 09.05.16
 
 

Eğitim ensitüsünü bitirdim, Fen bilgisi öğretmenliği yaptım, Türkiyenin bir çok yerinde ve okulun..