Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '07

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim şart

Eğitim şart
 

Kuma tartışması ölüm getirdi (Milliyet Gazetesi’nde 7 Ocak tarihli haber)

Biz ne kadar 21. yy’da yaşıyoruz desek de, ülkemizin değişik yerlerindeki insanlar ancak 20.yy’ın ortalarına kadar gelebildiler ve çağ atlamamakta direniyorlar.

Amerika’da bir zamanlar kölelik sistemi vardı. Insanlar bu yüzden acılar çektiler ama buna karşı savaş verdiler. Avrupa’da kilisenin baskısına karşı savaşlar verildi. Insanlar yollara döküldü. Devrimler yaptılar. Rönesans geldi. Uzun yıllar aldı ama sonunda başardılar.

Bize dönersek, asırlarca padişahların yönetiminde yaşadık, tonlarca vergi verdik. Saraylarda yaşanan şaşaa hiç bir zaman halka inemedi. Halk ne dedi, ne yaptı bunu değiştirmek için? Atatürk gelinceye kadar tek söylenen “Padişahım çok yaşa” “Kaderimiz buymuş. Alınyazısı işte, karşı gelinmez.” Nerden gelir bu teslimiyet, kim bizi buna alıştırmıştır? Kim her şeyin Allah’tan geldiğini çocuklarımıza öğretir? Bunları bilemiyorum. Her şey Allah’tan ise zekanın ne önemi var? Allah aklı insana niçin vermiştir. Neden hiç bir şey sorgulanmaz, sadece kabul edilir?

Atatürk, Kurtuluş Savaşının liderliğini yaparken, sanıyor musunuz ki en çok düşmana karşı savaş verdi? Hayır, en çok Türk milletini kendi kaderlerini belirlemek için iknaya uğraştı. Çünkü milletin yarısından çoğu padişaha inanıp, onun her dediğini yapmaya ve ülkeyi yabancı mandasına sokmaya çoktan hazırdı. Kurtuluş savaşı bunlara rağmen, bir avuç kahramanın emeğiyle kazanıldı.

Daha sonra devrimler geldi. Zeki bir insan olan Atatürk, bize Avrupa’da bile olmayan, daha kapsamlı kadın ve insan haklarını getirdi ama bir şeyin farkına varamadı. Biz bu devrimler için savaşmadık, gerekliliğine inanmadık.

Kaç kadın bugün bile haklarının farkında acaba? Amerika’da bir zamanlar var olan kölelik sisteminin aynısı, bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kadınlar için asırlardır var. Bir başkaldırı, birlik, beraberlik içinde bir savaş görebiliyor muyuz? Bu kadınlar için başkaldıranlar, ülkenin daha iyi ailelerinden gelen, adalet için çaba gösteren diğer kadınlar değil mi?

İşte bu nedenle başarılı olamazlar. Hakkı yenilen kadınlar, bunun bir kader olduğuna inanıp, kendileri bu konuda bir şey yapmazlar ise, biz istediğimiz kadar kendimizi yırtalım, sonuç almak mümkün olmayacaktır.

Biz kendi işimizi Allah’a havale etmeye o kadar alıştık ki, tembelliğin adı kader oldu artık. Her şeyi başkasından beklemeyelim, lütfen biraz gayret, çaba ve en önemlisi de

“Eğitim şart”

 
Toplam blog
: 48
: 2038
Kayıt tarihi
: 26.12.06
 
 

1964 doğumluyum. İşletme Fakültesi'ni bitirdikten sonra Londra'ya yerleştim ve halen burada yaşamakt..