- Kategori
- Gündelik Yaşam
Eğitim yapısı

Konuşuyoruz,anlaşamıyoruz…
Trafik polisi ile sürücü,öğretmen ile öğrenci,baba ile oğul,işçi ile patron,iktidar ile muhalefet,hakem ile futbolcu ve çoğaltılabilecek bir çok örnek
Günlük yaşamdaki ilişkilerimizden,spordan,siyasete kadar varan bir çok alanda bu böyle.
Çünkü; öğretimde öncelik daima “sayısal”.
Öğrencinin karnesinde öncelikle bakılan ders; matematik.
Karnelerde sınıf geçme kriterleri ders notları ;yan tarafta yer alan arkadaşlık,sorumluluk alma,
kendini ifade edebilme,sosyal ilişkiler gibi kriterler önemsenmiyor.
Okuldan gelen öğrenciye ilk sorulan; “derslerin nasıl geçti,sınavdan kaç aldın,kaç net yaptın… ”gibi sorular.
Arkadaşlık ve öğretmen ilişkileri, çevresine karşı olan duyarlılığı gibi konular ikinci planda.
Sosyal bir hayatın varlığını,davranış biçimlerini,sorunları ve sorunlara karşı takınılacak tutumları,çözüm yolları
nı,dünya gerçeklerini,toplumsal kurallar içinde yaşama alışkanlıklarını,kendimize,topluma karşı görevlerimizi,
sorumluluklarımızı,hukuk kurallarının önemini ve vatandaşlık bilincinien azından önemseyerek sekiz yıllık zorun
lu öğretimde ne kadar öğretebiliyoruz ki…
Bu tarz bir öğretim sarmalı içinde yetişen kuşaklardan; öğretmediğimiz,önemsemediğimiz bir çok davranışı günlük yaşamda istiyoruz,bekliyoruz.
Ama bulamıyoruz.
Çünkü; sayısal ağırlıklı bir öğretim düzenimiz var.Öğrenciler testlerle,sayılarla yatıp kalkıyor.
Sonuçta; her yıl katsayı, ek puan vb.hesaplamalara dayalı eleme sistemlerine kurban edilen kuşaklar sadece sa
yısal zekânın önceliğindeki değerlendirmeye alınıyor.
Duygusal zekânın da olduğunu unutuyoruz.
Eğitimde fırsat eşitliğine uymayan okul ayırımlarına maruz kalan öğrenciler.
Doğru düşünmeyi,sorgulamayı,kendini ifade edebilmeyi beceremeyen,tahammülsüz kuşaklar,geldikleri mevki ve makamlarda bizleri şaşırtıyor.
Aslında şaşırmamalıyız,bu sistemden çıkan sonuç bu.
İnsanı insan yapan ahlaki,sosyal ve kültürel değerlerin üstünün örtülmesi,empati duygusunun yok edilmesi bizi bu hallere getiriyor.
Ailede,günlük yaşamda yaşanan sorunlardaki çözüm yollarının en başında şiddet, duygu sömürüsü,yalan ve al
datmalar yer alıyor.
Trafikte vur-kaç,sokakta kap-kaç,camii önünde avuç aç..
Maçta hakemi,seçimde seçmeni,evde eşini,okulda öğretmeni aldatmak…
Hepsinden önemlisi;sorunu başka sorunlara yol açan yollarla çözdüğümüzü zannedip,aslında kendi
mizi aldatmak…
Sayısal eğitim tabii ki önemli ama tek değil.