Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '08

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde başarı için aile duyarlılığının önemi

İnsan toplumun temelini oluşturan en küçük parçadır. İnsan bir grup içinde bulunur. Grubun etkililiği bireylerin etkililiğine bağlıdır. Bireyler bir araya gelip grupları oluştururlar. Birey aile içinde doğup büyür, gelişir. Aile çocuğun gelişimi, yetişmesi için temel ve ilk çevreyi oluşturur. Çocuk, kişiliğin temelini ailede kazanır. Sonra okula gider. Okul farklı aile çevresinden gelen çocukların toplandıkları yerdir. Okul içinde sınıflar aynı yada benzer özelliklerdeki çocukların gruplaştıkları yerlerdir. Benzer özellikteki çocuklar öğretmenlerin çalışmaları ile şekillendirilmiş olurlar.

Öğretmenlerin okullarda yaptıkları işler çeşitlidir. Öğretmen okulda sadece öğretim yapmaz. Sadece eğitim yapmaz. Öğretmenlerin yapmaları gereken işler üzerinde de ayrıca durulması gerekir. Öğretmenler müfredatın belirlediği konuları, dersleri sınıflarda işleyerek öğrencilere bilgi, beceri kazandırmaya çalışırlar. Müfredatın belirlediği bilgi alanları dersler şeklinde gruplandırılmıştır. Okullarda Matematik, Türkçe, Hayat Bilgisi, Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Resim, Müzik, Beden Eğitimi gibi bir çok değişik dersler yer alır. Tüm bu alanlarda öğrencilere o derslerde belirlenmiş amaçlar, davranışlar, bilgiler, beceriler öğretmenlerce kazandırılması beklenir. Derslerde belirlenen davranışlar, bilgiler öğrenci tarafından öğrenildiği zaman eğitim hedefine ulaşmış olarak kabul edilir. Öğretmenin başarılı olması öğrencinin iyi yetişmesi anlamına gelir. Öğretmenin başarılı olması eğitimin amacına ulaşmış olduğunu gösterir. Eğitimin amacına ulaşması toplumsal kaynakların heba edilmediğini gösterir.

Okul idareleri sınıflarda yapılan faaliyetleri belli bir oranda kontrol eder. Okul idaresinin sınıflarda ne yapıldığından haberdar olması sınıflarda başıboşluğun önüne geçebilir. Sınıflar hiç kimsenin karışamayacağı, müdahale edemeyeceği faaliyetlerin yapıldığı yerler değildir. Sınıftan sorumlu olan öğretmendir. Öğretmen sorumluluklarını yerini getirip getirmeme konusunda öğrencilere, velilere, okul idaresine, milli eğitime, diğer öğretmenlere ve topluma karşı sorumludur. Öğretmenin bu sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini ne kadar iyi takip ederseniz eğitimdeki kalitenin artmasına o derece yardım etmiş olursunuz. Kalitenin artması için öncelikle sınıf içindeki faaliyetlerin kaliteli olması gerekir.

Sınıf içindeki faaliyetlerin niteliğinin bilinmesi geliştirilecek alanların da tespitini sağlar. Sınıf içinde yapılan faaliyetler topluca öğrenme öğretme süreci ve eğitim süreci olarak tanımlanır. Öğrenme öğretme süreci diye tanımlarsak okuldaki bilgilenme boyutunu dikkate almış oluruz. Oysa okuldaki bilgilenme dışında davranış ve duygu boyutları olan faaliyetler de yoğunlukla yer almalıdır. Bu nedenle öğrenme öğretme süreci yanında eğitim süreci de sınıf içinde işletilmesi gerekir. Sınıf içindeki bu süreçlerin işletilmesinden birinci derecede sorumlu olan öğretmendir. Öğretmen bu sorumluluğu iyi bir şekilde yerine getirdiği taktirde okulun kalitesi artar. Okulun kalitesi öncelikle öğretmenin kalitesine bağlıdır.

Öğretmenin kalitesini etkileyen bir çok değişken vardır. Bu değişkenlerden birisi de ailedir. Aile öğrencisinin gelişme durumunu takip ettiği oranda öğretmenin çalışması hakkında veriye sahip olursa öğretmenin performansını takip edebilir. Bu durum öğretmeni kalite konusunda, sınıf içindeki süreçleri işletme, geliştirme konusunda duyarlı olmaya sevk eder. Öğretmen sınıfına girdiği andan itibaren öğrencileriyle baş başa kalır. Öğretmeni belli sınırlar içinde davranmaya zorlayan müfredat, dersler, zaman gibi unsurlar vardır. Ancak bu unsurlar öğretmeni genel anlamda sınırlandırabilir. Öğretmen müfredatın gereğini yapmak zorundadır. Yine yasal bir takım zorunluluklar nedeniyle öğretmenin vermek zorunda olduğu bir takım bilgiler, kazandırmak zorunda olduğu bir takım beceri ve alışkanlıklar da vardır. Ancak bu zorunlulukların yerine getirilip getirilmediğinin etkili bir şekilde kontrol ve takibinin yapılması gerekir. Bu kontrol ve takip yapılmadığı takdirde öğretmen sınıf içinde keyfi bir şekilde davranabilir. Öğrenciye kendi istediği bir takım alışkanlık, bilgi, beceri, tutum ve değerleri verebilir. Bu keyfiliğin önüne sadece yasal zorunluluklarla geçilemez. Öğrencinin kendisinin de bu konuda fazla bir etkisi olamaz. Ancak aile bu konuda oldukça etkili olabilir. Bunun ise ön şartları vardır. Öncelikle ailenin okulda, sınıfta ne yapıldığına ilgi duyması gerekir. Okulda, sınıfta yapılan her etkinliği takip edebilmesi gerekir. Elbette en ince ayrıntısına kadar sınıfta, okulda yapılanları takip edebilmek kolay olmayabilir. Ancak öğrenci aracılığıyla sınıfta, okulda yapılan her şeyden haberdar olunabilir. Ailenin bu konuda bilinçli olması çok önemlidir. Aile okulda yapılan etkinliklerin nedenlerini, amaçlarını, ilkelerini ve yapılış yollarını iyi bilirse öğretmenin yaptığı her şeyi takip edebilir. Bu nedenle aile duyarlılığı çok önemlidir. Aile duyarlılığı öğretmenin sınıf içinde yaptıklarını büyük oranda etkileyebilir. Bu bilgileri öğretmenler, idareciler ve diğer kişiler aracılığıyla sorgulayabilir. Ancak Şanlıurfa ilinde bu konuda büyük sorunlar yaşanmaktadır. Şanlıurfa ilinde bir çok ailenin çocuklarının eğitimleri ile ciddi bir şekilde ilgilenebildiklerini söylemek güç görünmektedir. Bu durum eğitim açısından büyük bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır. Ailelerin eğitime yönelik duyarlılıklarını arttırmak kısa vadede mümkün görünmemektedir.

Ailelerin eğitime yönelik katkılarını arttırmak için sorumluluğun çoğu eğitim sistemini dizayn edenlere düşmektedir. Eğitim sistemini yönlendirenlerin ailelere yönelik etkin katılım mekanizmaları kurmaları gerekir. Kurulacak bu katılım mekanizmaları aracılığıyla ailelerin anlayabileceği şekilde basitleştirilmiş etkinlikler, bilgilendirici faaliyetler, değerlendirme toplantıları düzenlenebilir. Bu tür faaliyetler ailelerin eğitim kavramına olan yabancılıklarını giderir. Öğretmenin çalışmalarına yönelik değerlendirme becerisini geliştirip güçlendiren aileler eğitimin kalitesine yönelik olumlu katkılar yapabilir. Bu konuda sadece okullar değil okullar dışında topluma yön verebilen etkileşim merkezleri, iletişim mekanizmaları ve topluma mesaj veren her tür resmi ve gayri resmi kuruluş etkin bir şekilde kullanılabilir.

Ali Hikmet DEMİR
ahdiron4@hotmail.com
http://egitimci35.blogcu.com/

 
Toplam blog
: 147
: 1198
Kayıt tarihi
: 26.09.08
 
 

Öğretmen olarak başladığım meslek hayatıma yönetim ve denetim konusunda aldığım yeni eğitimler sonr..