- Kategori
- Kültür - Sanat
Eğitimde reform
Bu ayıbı temizlemek yine devletimize düşer"
Her akşam iş dönüşü lojmanın bahçesinde oynayan çocuklara soru sormadan yapamıyorum. Esmer, simsiyah gözleri ve kıvırcık saçlı Hacer, sorularıma en çok ilgi gösterenlerdendi. Beni nerede görse, yeni sorumu beklerdi.
Hava yine oldukça sıcaktı. Lojmanın merdivenlerine geldiğimde, yukarı çıkacak boşluğu bulamadım. Çocuklar belli ki, gölgede kendi aralarında oynuyorlardı. Hacer, güler yüzü ve bembeyaz parlayan gözleriyle, “ Amca, İshak Paşa Sarayı doğuda mı, yoksa batı’da mı yalnızca onu söyle. Ben de:
“ Kitapları araştır, bulursun” dediğimde, Hacer;
“ Peki, İlin kaç harf olduğunu söyler misin?” Yanıtım yine keskindi.
“ Araştır bulursun.”
Bir yaz boyunca çocuklarla soru oyunu oynadık. Beni nerede görseler, her sorumun yanıtı ardından, yeni sorumu beklerlerdi. Korkarım, adım da, “ Soru Amcaya “ çıkmıştır.
Yeni eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Tatil dönüşü bütçeler bir kez daha zorlanacak. Özel dershanelerin kapıları, okullar açılmadan arşınlanacak. Kırtasiye, okul aidatları ve servis ücretleri gibi birçok giderler, ailelerin cebini yakacak.
Öğrencileri dershanelere yazdırma yaşı neredeyse ilkokul beşinci sınıfa yaklaştı. Bu yılda tost ve test öğrencileri yetiştirmenin yarışı içinde olacağız. “A-B-C-D veya Hiçbiri” seçeneği arasında dönüp duracağız. Aslında aileler, özel dershanelere, okula verdiği aidatlar yanı sıra yıl içerisinde ‘ Kermes’ adı altında istenilen paraları alt alta toplansa, hiç de yadsınmayacak bir rakam karşımıza çıkar. Sabah erken okuluna giden bir öğrencide, hem okulu, hem de dershanesi arasında mekik dokuyarak, akşam yorulan küçücük bedeniyle ödevlerini bile yapamadan, halının üstünde uyuyarak ebeveynlerini karşılayacaklar.
Peki, ne yapmalı?
Öncelikle, özel okul ve dershaneler neden çoğalmıştır? Tabi ki devlet okullarındaki kalitenin düşmesinden, yani öğrencilerin 60’şar, belki de daha fazla sınıflarda havasız ve hastalığa davetiye çıkartan, öğretmenlerin bile öğrencileri kontrolde zorlandığı ortamlarda sıkış-tıkış eğitim alamamaları özel eğitimin önünü açmıştır.
Bu ayıbı temizlemek yine devletimize düşer. Nasıl mı?
Yeniden yapılanmak, kötü giden bir şeylerin düzeltilmesi içindir. Her yıl törenlerde yaptığımız umut dolu konuşmalarla açtığımız eğitim sistemimiz, yılsonlarında mezunlarını, üniversitenin dışına iterek, kahve köşelerine atmaktadır. Velilerimiz zaten dershanelere milyarlarca para vermekte, devletimiz de yapacağı bütçe çalışmalarıyla, öncelikle öğrencilerin 20’şer kişilik sınıflarda kaliteli öğretmenler eşliğinde, eğitim almalarının önü açmalıdır. Bugün dünya’da eğitim alanında kendisini kanıtlayan “Fin Eğitim Sistemi” irdelenerek, en kısa sürede yapısal değişikliklerle, ‘Çağdaş Eğitim’in önü açılabilir. Türkiye ve dünya sorunlarıyla uğraşan, tartışabilen, bilim ve teknolojiye önem veren bir eğitim sistemiyle, ülkemizin her alanda, dünyada parmakla gösterilir ülkeler arasına getirebilinir.
Aksi bir düşünce, yine milyonlarca öğrencinin umutlarının suya düştüğü ve kısır döngü içinde dolanıp durulduğu bir eğitim şekli olacağı aşikârdır.
Haydi Türkiye! “ Eğitimde Yeniden Yapılanma” sloganıyla, tüm öğretmen, öğrenci ve değerli velilerimize yeni öğretim yılında başarılar dilerim.
Zihniniz açık olsun!
<ı>Eylül 2008 /Bursa Ertuğrul ERDOĞAN