Eğitimde sonuncuyuz !.

Büyük Atatürk, 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan ederken. Şöyle diyordu ;

“Küçük hanımlar, küçük beyler, hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, ikbal (yüksek bir makama erişme) ışığısınız. Yurdu asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli ve değerli olduğunu düşünerek ona göre çalışınız. Çok çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” demişti.

 

Her ulusun istikbali (geleceği), çocuklarıdır. Çocuklar, milletlerin en değerli hazineleridir. Türk devletinin devamını çocuklarımıza emanet edeceğiz. Tamam tamam da ; Peki, onları gerektiği gibi eğitip, gerektiği gibi yetiştirebiliyor muyuz?

 

Cumhuriyetin ilk yılları hariçinde kocaman Hayır. Ülkemizdeki, ilkel denilecek kadar derme çatma eğitim sistemiyle çocuklarımızı uygar Batı ülkelerinin çocukları düzeyinde yetiştirip, onlarla yarış ettirebilir miyiz? Bilim ve teknikte dünya uluslarını geçebilir miyiz? Hayır, bu mümkün değil! ..Çünkü, bugün çağ dışı kalmış zihniyeti gibi çalışıyor Eğitimiz. Geri kalmışlığımızın bir nedeni de budur! Nitekim, Avrupa ve Amerika ile karşılaştırıldığında, ne yazık ki her bakımdan nal topluyoruz! Anketler çalışmalar açıkta. Bütün dünya bunu biliyor.

 

Aileler, çocuklarına iyi bir eğitim sağlamak için tüm güçleriyle çalışıyor, ellerinden geleni yapıyor ama eğitim sistemimiz, eğitimden habersiz kişilerin elinde  oldukça, bu bir işe yaramıyor. Yapılan araştırmalarda, mesela Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)

sıralamasında, çocuklarımız mutlulukta sonuncu, mutsuzlukta da ise birinci sırayı alıyor. Bu da bizim acınacak halimizi gösteriyor! Bir ülkenin eğitimi, artık çağ dışı olan ile yürütülürse,

sonuç hep hüsran olur!

 

Gelişmiş Batı ülkeleri arasında sonunculuktan kurtulamayız! Günün birinde, içtenlikle dileriz,

ülke eğitimini yönetenlerin aklı başına gelir!

 

ozcanvural33@hotmail.com