Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Ekomomik kriz ve işsizliğin getirdiği

Ekomomik kriz ve işsizliğin getirdiği
 

resim alıntıdır.


Küresel kriz ya teğet geçti ya da sürtünerek geçti diye düşünenler bugün ülke gerçeğini görmelidirler. Ülkemizdeki işsizlik son yıllarda had safhayı bulurken toplum olarakta gerek ahlaki gerekse ekonomik bir çöküntüye uğradık.

Sosyal toplumlarda örgütlenmelerle hayır cemiyetleri toplumlardaki yaraların sarılmasında büyük etkendir, ülkemizde de mevcut vakıf ve dernekler vardır ama bir takım zihniyetler bu vakıf ve dernekleri sindirme yoluna gitmişlerdir. Ülkemizde milyonlarca öğrenciye ve okulsuz bölgelerimize okul yapan bu dernekler, terörist olmakla suçlanmışlardır.

Yani sözün kısası, asma bağında üzüm yiyen de var, üzüm yemeyip bağcıyı dövenler de var. Bağcıyı dövenler bugün büyük şehirlerdeki toplumsal çöküntüyü göremeyecek kadar ağma değiller, gerek yazılı gerekse görsel basında manşet haberlerle görmeyen duymayan kalmıyor. Gün geçmeye dursun banka soygunları, fuhuş haberleri, cinnet haberleri, toplumsal çöküntünün birer parçasıdır.

Kadın fuhuş yapıyor maddi imkansızlıktan cehaletten eğitimsizlikten, vatandaş banka ya da ptt şubesi soygunu yapıyor. Bunun altında yatan nedenlere baktığımızda hepside maddi sepeplere dayanıyor. İşte ekonomik krizin artan etkileri.

Çinden ithal edilen kalitesiz malların ithalatı durdurulmalıdır. Yerli üretim pazarlarda yerini almalı ki sanayici de üreten de nefes alsın. Küresel kriz atlatılmak isteniyorsa, kapatılan fabrikalar tekrar devlet desteği ile açılmalıdır.

İktidardakiler kırsal kesime bir insinler daha dün boş ve çay satamayan kahvehaneleri bir görsünler. İşsizlik had safhaya ulaşırken kahvehaneler kumarhanelere dönüşmüştür. Kim kimi nasıl kandırabilirim nasıl dolandırabilirim de parasını alabilirim düşüncesini taşımaktadır. Bu da işsizliğin getirdiği ahlaki çöküntünün bir parçasıdır.

"Eh efendim biz destek kredisi veriyoruz , halk çalışmak istemiyor" diyenler de o zihniyeti taşıyanlarda var bu yanlış bir düşüncedir. Vatandaş krediyi aldı işletmeyi kurdu mallarını pazarlayamadıktan, işçisinin sigorta primini yatıramadıktan sonra o işletmeyi kurmanın bir anlamı var mı? İşletmeyi kurmaya teşvik ediyorsan mallarının pazarda satabilmesi imkanını vereceksin, ucuz Çin mallarının ülkeye sokulmasını da yasaklayacaksın ki üreten mallarına alıcı bulabilsin. İşletmedeki faaliyetlerine devam edebilsin.

Devlet sosyal devlet olmazsa, vatandaşı ile ilgilenmeyip onu kendi kaderine terkederse toplumsal çöküntü had safhaya ulaşır. Birileri bir gün gelir bunun hesabını sorar. Sonra da sancısını çekersiniz, bu durumdan şikayetçi olmaya da hakkınız yoktur.

Gerek tarım alanında gerekse sanayide gerekse eğitimde köklü reformlar yapmak gerekir. İşsizliğin de, toplumsal çöküntünün de önüne geçmek bu şekilde mümkün olacaktır.
 
Toplam blog
: 193
: 517
Kayıt tarihi
: 28.02.08
 
 

Sinop doğumluyum, ülkesini ve ulusunu seven bir vatansever, her ay devlete düzenli vergisini ödeyen ..