Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '12

 
Kategori
İnternet
 

ekşi sözlük

ekşi sözlük
 

Başlıktaki küçük harf kullanımı için eleştirenler olacaktır, öncelikle hemen özür dilerim. Ancak konumuz olan internet oluşumunun tipik özelliklerinden biridir bu, cümle başında, özel isimlerde ya da kısaltmalarda büyük harf kullanılmaz, kullanılamaz.

1999 yılında ilk kez kurulduğunda basından tanıdığım, sonrasında da Kitaro hakkında yazılanları görünce iletişim kurmaya çalıştığım ama başaramadığım bir internet yapılanmasıydı ekşi sözlük. Sözlük deseeen, yok, sözlükten farklı yanları var. Forum desen, o hiç değil ama andırıyor da. Pek çok kullanıcısı var, önce okur olmuşlar, sonra sözlüğe alım yapılmış, çaylaklık dönemi için 10 tane tanım girisi yapıp beklemişler, çaylaklıkları da onaylanınca yazar olarak (ki bunun sözlükteki ismi suser biçiminde "sözlük kullanıcısı" anlamına gelen Türkçe-İngilizce bir türetilmiş sözcüktür) sözlük maceralarına devam etmişler. Her görüşten, her yaştan, yalnızca Türkiye'den değil, dünyanın dört bir yanına dağılmış kişilerden oluşmuş bir topluluk. Bazen kitabî bilgiler, bazen baştan geçen olaylar, bazen anılar, bazen konu hakkındaki kafa yoruşların paylaşıldığı bir mecra. Yazısını son derece ciddi yazanların da olduğu, işin makara kısmına saranların da olduğu bir sanal alem...

İlginç bilgiler de derleyebildiğimi görünce müdavimi oldum buranın. Okurluk maceram kısa denebilecek bir sürede yazarlığa dönüştü. Her giride (entry) bir tanım yazmak ya da örnek vermek gerektiğinden üslûbu forumlar gibi dağınık değildi, daha düzenli, daha okunur kılıyordu bu da onu. Jedi Şövalyeleri üzerine çeşitlemelerinde, Aşk-ı Memnu dizisinin 1945 isimli badim tarafından yapılan yorumlarında gözümden yaş gelerek güldüğüm; senyazmasanbenyazmasam badimin askerlik anılarında bazen güldüğüm bazen hüzünlendiğim, özelden atılan mesajlarda işin daha acı boyutlarının paylaşıldığı hayvanlara eziyet konulu başlıklarda öfkelendiğim bu yapı, şaka maka dört yılımın su gibi gelip geçmesine neden oldu. Hatta buraya yazmayı bile erteletti durdu bana.

 

Sosyal deneylerin objesi olan, hakkında tezler, araştırmalar yazılan ve son zamanlarda bozduğu, kalitesinin düştüğü söylense de hâlâ etkili ve dolu eleştirilerin yapıldığı bir "türkiye gerçeği" olmaya devam ediyor burası. Bir Türk Sanat Müziği şarkısının hikâyesini merak edenler, yurtdışına çıktığında ne yemesi gerektiğini düşünenler, ağlak ağlak izlediğimiz dizilerdeki gülmeceleri keşfetmek isteyenler buyursunlar efendim.

 

Son olarak, kurucusu Sedat Kapanoğlu'na, nam-ı diğer ssg'ye teşekkürlerimi bir borç bilirim.

 
Toplam blog
: 39
: 2139
Kayıt tarihi
: 05.03.07
 
 

Bankacılığı bırakıp kendini reel sektörün kollarına atmış bir adamım... Kitaro başta olmak üzere ..