Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '08

 
Kategori
İlişkiler
 

El gibi...

El gibi...
 

Hayatı seviyordum başladığında, her ne kadar ilk karşılaşmamızda ağlasamda sonradan gülmeyi öğrenmiştim. Sonra kah ağlayarak, kah gülerek yıllar geçti, okulda geçen günler, ilk aşk, ilk dokunuş, ilk öpüş, ilk iş derken çok ilk vardı önceleri. 

Sonra'' hah işte bu ''deyip hayatı sonuna kadar yaşarım dediğin biri çıkıyor. Neşeli günler, heyecanlı bekleyişler, kavuşmalar, hasretler yine yılları alıyor. Didiniyorsun birlikte yaşayacağın için iyi bir yaşam kurmak için... Tebrikler, övgüler gırla gidiyor. Anne var yok, baba var yok olsun ''ben altına girerim bu hayat yükünün diyorsun. Giriyorsunda... Giriyorsun da kimse öğretmemiş o zaman ''Hayatta hep verdiğin sürece sevilirsini'' Hep ödünler veriyorsun, mutlu olsunlar diye herkese hiç karşılık beklemeden... Hani bir reklamda vardı ya''Bendensin''. İşte öylesinden hep veriyorsun toplama çıkarma yapmadan. Sanki kuyusu var hiç bitmeyecek... 

Yıllar geçiyor birgün geliyor ki, nasıl bir gün? Yıllarına mal olmuş ve yıllarca zihninden çıkmayacak günlerin başlangıcı olan o gün geliyor. Kuyu bitmiiiiiiş. Yanıbaşında en güvendiğin, sonuna kadar herşeyi ayağının altına döktüğün, kuyudaki ne varsa sonuna kadar verdiğin kuyunun bittiğini artık birşeylerin eksik kaldığını gördüğünde ne oluyor biliyormusunuz? Hiç oluyorsunuz? O öyle bir hiçlik ki... Karanlıklara giriyorsunuz ve hep karanlıkta kalmak isteyerek. Çünkü aydınlıkta öyle yüzler varki artık etrafınızda SUÇLUSUN... Çünkü senin beyninden, cebinden, sevginden kısaca kuyundan alacak birşeyin kalmadığını söyleyen yüzler var... 

İçine taaa en içine kapanıyorsun... Karanlık çok karanlık... Ama çok güzel... O acımasız, saldıran, hırpalayan, cesedini tartaklayan, seni en dibe sokan sözler yüzler yok... Aylar böyle geçiyor. Hep düşünüyorsun ''ne yapmalı'' nasıl güneşi tekrar görmek isterim diye''... Birgün geliyor ve artık güneşe çıkmaya karar veriyorsun... Çıkıyorsun.... O da ne? Güneş başka, sağda solda gezenler başka, yaşadığın hayat başka, yanındaki başka herşeyden önemlisi Ben başkayım. Ne sevdiğim şarkıları dinliyorum, ne rakı-kavun-peynir, ne batan güneşin tadı var. Artık tek şey var. Tekrar başlamak ama bu sefer o da başka... 

Bu sefer önce kendim için, bana yapılanları hatırlatıp, yüzleri kızartmak için... Yaradan o sonsuz lutfuyla yardım ediyor ve yeniden başlıyorum. Ve yeni bir kuyu ama bu sefer kuyuda başka... Daha berrak, çok dolu değil ama Yaradanın lutfuyla yüz kızartmak için sanki içinde giziyle... Derken yüzler kızarmaya, mahçupluğa dönüyor. Bazı şeyler eskiye dönüyor ama eskiye dönemeyecek ne ben var artık, ne o yanıbaşımda aklımı başımdan alıp kuyuyu pervasızca harcatan var... Artık çok şey EL GİBİ... 

 
Toplam blog
: 17
: 479
Kayıt tarihi
: 24.11.08
 
 

Merhaba; yazmak, doğa gezileri, müzik dinlemek, doğayı koruma amaçlı programlarda yer almak, resim y..