Elbette ki Dünya Düz!...

Din ile cinsellik arasında sıkışıp kalan bir ülke olduk farkındasınız değil mi?..

Dini siyasete öyle bir alet eder hale geldik ve öyle kötü bir ivmeyle kadın-erkek ilişkilerinde ve dolaylı olarak aile ile toplum yapısında duvara tosladık ki… Sonumuz nereye? Bilen yok!

Atatürk’e hakareti vazife edinen “akılsız”, yaptığı hakareti “İslam adına yaptım” diye savunuyor. Ensest ilişkiler ağına bir “ünlü” düştü mü, cümlemiz “vay vay vay” diyor.

Oysa çok zaman oldu:

Gökkuşağının renklerini ve o renklerin tonlarını kaybettik; artık sadece siyah ve beyaz var bizim için.

Sinir katsayımız tavanda, hoşgörü ve sabır hak getire!..

“Çok Ünlü Kişi” veya “Very Important Person” olmak için sosyal medyada veya bir kamera karşısında saçmalamak yeterli.

Bu uğurda da hatırlarsınız en son birisi “dünya düz” dediydi.

E öyle görüyordur n’apalım; ona göre düz, bize göre yuvarlak işte.
Akıl kaçtı mı böyle oluyor.

Dünya düz.

Veya ne bilelim işte, nasılsa bizde malzeme çok…

Kadın sporculara sponsor olmak günah…

Sol elle yemek yemek haram…

O kadar çok din alimi var ki bu topraklarda ve o kadar çok Kur’an-ı Kerim’in bir kez olsun mealini okumadan ahkam kesen…

Ahkam kesmek bizim işimiz değil mi, en iyi yaptığımız hem de!

E o zaman dünya düzdür diyene gülüp mü geçmeli yoksa Elon Musk’un uzay boşluğuna gönderdiği araca mı bakmalıyız?..

Dünya düzdür derken dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanlarından bugüne bilim nerelere geldi, bizdeki bir kısım aklıevveller de muhtemel çok ünlü kişi(!) olmak için ne desem de adım duyulsa derdinde herhal…

Ha başka tuhaflıklarımız da yok değil..

Bu satırların yazıldığı anlarda e-devlet uygulamasında soyağacı sorgulaması başladı ve başladığı anda da e-devletin yoğunluktan kilitlendiği haberi düştü ekranımızın bildirimlerine.

Garibiz vesselam…

Kimimiz soyağacında…

Kimimiz dünyayı tepsi yapmakta..

Neyse ki Elon Musk gibi bilim insanları -aracına “made in world” yazmış hem de- var da ufkumuza ışık saçıyor, insan olarak geleceğe umut aşılıyor.

Darısı Anadolu’nun bilim insanlarına…

Şimdilik geçtik Tesla’ya kadar uzanacak hayaller kurmayı…

Üniversitelerde yayınlanan eser sayısında biraz atağa kalkalım, dünya yükseköğretim liginde biraz üst sıralara çıkalım, bu da faydadır.

Bir şeyleri ileriye götürmenin belki başlangıcıdır.

Kim bilir, belki "dünya düzdür" diyen de bilimin serpintisinden nasiplenir; başını yerden kaldırıp da "neredeyim, hangi zamandayım" der.

Ne dese fayda ne de olsa!