Eleştirilere açık olmak

Yapmayı istediğimiz işler, hedeflerimiz belli ise doğru olduğuna inandığımız değer verdiğimiz, benim için iyi diyerek seçtiğimiz dostlarla beraber yürümek isteriz. Elbette ki; yolumuza engeller çıkacaktır, tenkitler olacaktır. Tüm karalama ve saldırılara rağmen "Benim yolum yanlış değil, devam etmeliyim" diyorsanız da tenkitleri dikkate alın, ama, bunu yaparken de tenkitlerin sizi yönetmesine izin vermeyin.

Unutmayın, en acı eleştiriyi dostlarınız yapar. Bu nedenle gerçek dostların yükü ağırdır. İnsanoğlunun bitmez istek ve arzuları vardır. Bazen bu arzularımızı yerine getirirken farkında olmadan isteklerimize aşırı bağımlılık gösteririz. O zaman bu aşırılık düşmanca duygulara dönüşür ve denetlemez olur. Bu tür insanlar yalnız kalmaya mahkümdur. Kendi eksenleri etrafında döndüklerinden, eksen dışında kalan kişilere kızgınlık duyarlar. Belli etmemek için de kızgınlıklarını denetim altında tutmaya çalışırlar, sürekli otokontrol yapmaları ise onları yıpratır.

Oysa; kalbimize yaptığımız ayarla kendi ruhumuzu, duygusal dünyamızı, zihnimizi rahatlatabiliriz. Sevgi doluysak, s abırlı ve hoşgörülü olmuşsak, zamanımızı dostlarımıza ayırabiliyorsak; kısacası onlara hayatımızda bir yer verdiğimiz gibi sahip çıkabiliyor ve gönül rahatlığıyla "Her zaman yanındayım, seni seviyorum, sana değer veriyorum" diyebiliyor isek ne mutlu!

Ama, yeri geldiğinde de "...Nedenlerden dolayı sana sevgim tükeniyor, ... hareketlerini sevmiyor ve sana yakıştıramıyorum " demeliyiz. Bu tür eleştirilerde kişiyi rencide edici tavırlardan kaçınmalıyız. Özellikle eleştiri yapılan dostumuz ise, hataları büyütmemek, onu sarsmamak gerekir. Asıl sorun "Benden taraf sorun yok." demektir. O zaman Polyannacılık oynamış oluruz. Ortada bir hata varsa, düzelebilmesi için bu hata konuşulmalıdır. İyi niyet ve anlayışla sadece düzelmesini beklersek bazen hayal kırıklığıda yaşarız. O an EN DEĞERLİ olan an; o kişi EN DEĞERLİ kişi; O olay EN ÖNEMLİ olay olarkak görülürse zaten problem olmaz. En basit hatalar dahi ertelenirse, sorun yokmuş gibi davranılırsa, yarınlarda da aynı sorunlar olur. Dün o hataları düzeltmek için gereken zamanı ayırmadığımızdan, o hata, o sorun aynı kalır.

Tenkitlerimizde dikkat edeceğimiz şey kullanacağımız sözcüklerdir. Söylenen bir söz, artık söylenmiştir. Geriye dönüş olmaz, söylendikten sonra o sözler söylenmeme ihtimalini ortadan kaldırmıştır. Biçim değiştirse de bir önceki iletişimin üzerinden yola çıkılarak biçim değiştirir.Yaşanan geçmiş, insanın tüm duygularını ve gelecek beklentilerini etkiler. Fakat, geçmiş hiçbir zaman kurulamaz, geri getirilemez.

Aksi takdirde hayatımızda KEŞKE sözcüğüyle başlayan cümlelerimiz artar. Geçmişde eleştirileri dikkate alırsak, gelecek beklentimizi ve yarınlarımıza dikkate almış oluruz.