Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '16

 
Kategori
Güncel
 

Eli kalem tutan Ordulu Mustafa Eteş Dede...

Eli kalem tutan Ordulu Mustafa Eteş Dede...
 

Okuma yazma bilmek gibisi var mı?!.. Elbette ki yoktur… Okuma ve yazma bilmek kadar kıymetini bilmek de önemlidir. Okuma ve yazmanın kıymetini, okumayı ve yazmayı güç şartlarda öğrenenler ve okullara gitmeyi zar zor elde edenler bilir… Şimdi okuma yaşı düştü, Anaokulları  da bir ihtiyaç oldu. Anaokulları da her yerde aynı oranda yoktur. Okuma ve yazmayı erken yaşta öğrenmek, sonra art arda bir sürü okul bitirip, son diplomayı da aldıktan sonra yan gelip yatmak okuma sayılmaz; bu sadece okul ya da okullar bitirmektir.  Her gün onlarca gazete okumak lazım, her gün sayfalarca kitap okumak lazım…

Yoksa ne olur?!..

-Okuyan milletler, okumayan milletlerin canına okur!..

Mustafa Eteş Dede Ordulu…

Ordu’nun Korgan İlçesi’nden…

Okumaya ve yazmaya çok meraklı, hele de okullara gitmeye…

Çok arzu ettiği okulların hiçbirine gidememiş…

Kendi çabasıyla sadece okumayı ve yazmayı öğrenmiş…

Eline kalemi bir almış bir daha da bırakmamış…

İşte eli kalem tutan Mustafa Eteş Dede’nin haberi:

“…60 yıldır günlük tutuyor.

Ordu’nun Korgan ilçesine bağlı Tepealan Mahallesi'nde yaşayan 88 yaşındaki Mustafa Eteş, 60 yıldır günlük tutuyor.

Dönemin şartları içerisinde okula gidemeyen ancak okuma azmini kaybetmeyen Mustafa dede, okuma yazma öğretmeleri için komşularının ve akrabalarının yanında tarlalarda çalışmasına rağmen bu amacına ulaşamadı. Bunun üzerine kendi çabalarıyla okuma yazma öğrenen ve yazmayı öğrendikten sonra her gün günlük tutmaya başlayan Mustafa Eteş’in bu azmi görenleri şaşırtıyor.

60 yıldır her günü kaydeden ve bugüne kadar 21 bin 900 sayfa dolduran Mustafa Eteş, “1927 doğumluyum. 1935’li yıllarda o dönemin şartlarında okula gidemedim. Öğreten de olmadı. Bana okuma yazma öğretsinler diye komşularımın ve akrabalarımın tarlalarında çalıştım. Ancak kimse yardımcı olmayınca kendi çabalarımla öğrendim. Birazını askerde, birazını kendi çabalarımla 28 yaşında iken okuma-yazmayı öğrendim. Yazmayı öğrendikten sonra günlük tutmaya başladım. O gündür bugündür 60 yıldır günlük tutuyorum” dedi. (İhlas Haber Ajansı, Metin Akyürek haberi. 22.12.2015)

Cumhuriyet!..

Türkiye Cumhuriyeti!..

Atatürk’ün “Cumhuriyet fazilettir” dediği Cumhuriyet!..

Anayurdu baştanbaşa okullarla donattı…

Bu ulu milletin bütün evlatları okusun diye…

Ne ayrı vardı, ne gayrı…  Sadece büyük idealler vardı… Bir anda okuma coşkusu sardı milleti… Bu, Anadolu insanının içinde kalan, hayata geçmeyen umudu idi…

Şimdi okulları ateşe veriyorlar da, aslında ulu milletimizin evlatlarının geleceğini ateşe veriyorlar… Ne büyük vebal, ne büyük gaflet; ondan öte ne büyük ihanet!..

Bir milleti millet yapan ana unsur eğitimdir, eğitim işinde görev yapan öğretmenlerdir…

Öğretmenlerin hiç “boş zamanı” olmamalı; haliyle öğrencinin de hiç “boş zamanı” olmamalı… “Üzüm üzüme baka baka kararır” misalince…

Öğretmenler, öğrencilerinin gazete almalarını teşvik etmeli…

Öğretmenler, öğrencilerini “kalemi kılıçtan keskin” yazarlar edebilmeli…

Öğretmenin kendisi de ya yazar ya da şair olmalı…

Helal olsun sana Musatafa Eteş Dede!..

Daha önce gazetelerde çıkan haberini saklamıştım, bu hafta tekrar haber oldun… Hiç durmadan yazmışsın; yazdıklarını da kendi elinle yaptığın o güzelim sandığa doldurmuşsun…

Ömrün uzun, kalemin bize büyük ders olsun!..

Selam ve sevgi ile ellerinden öpüyorum Mustafa Eteş Dedem senin

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..