- Kategori
- Kültürler
Elif Dedim
Bir vakitler Simav ‘ın köylerinden birinde iki genç birbirine sevdalanır. Ancak kader onları ölümcül bir hastalık bahanesi ile kavuşturmaz. Hasta yatağında sevdiğinden bir haber almak için Elif-Elif diye inler.
Türkünün başında bir tereddüt vardır, sanki desem mi demesem mi gibi.
Acı o kadar derindir ki söylemeye dil varmaz. Gönüller yanar. Kızın adı Elif’tir. Sevdiği delikanlı ile söz kesilir. Evlenmeye az bir zaman kala Elif’in sevdalısı ince hastalığa tutulur. Kızın annesi git tedavi ol sonra der.
Genç adamın hastalığı yüzünden evlilik, iyileştikten sonra yapılmasına karar verilir. Tedavi için şehirde senatoryuma gider.
Fakat gencin hastalığı, gün geçtikçe artmaktadır ve bunu Elif'e de de haber göndertir. Çünkü kızın ailesi oğlanla görüşmesini istemez.
Talihsiz genç bekler ama Elif’ten cevap gelmez. Günden güne
daha kötü olan, her daim Elif- Elif diye sayıklayan delikanlı duygularını bir kağıda yazıp şapkasının içine saklar.
Bunun üzerinden çok zaman geçmeden genç vefat eder. Ve ailesi cenazesi köye gelince şapkasında yazdığı sözleri bulur..
Ve yıllarca dillerden düşmeyen şu Türkü çığrılır, durur. Simav ovasında..
Özer Özel’den dinlerseniz türküyü, önünüze iki damla gözyaşı düşer.
Elif dedim be dedim aman,
kız ben sana ne dedim.
guş ganedı galem olsa,
ah yazılmaz benim derdim.
Elifim noktalandı aman,
az derdim çokçalandı.
yetiş anam yetiş aman.
ah fermanım imzalandı.
yetiş anam, yetiş bubam
aman
ah çeyizim bohçalandı
yetiş anam, yetiş bubam
aman
ah mezerim tahtalandı
-Elif dedim be dedim
kız ben sana ne dedim
darıldıysan sözüme
ben onu şaka dedim.