Elif Şafak- Aşk

*AŞK’ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.

Başlı başına bir dünyadır AŞK.

Ya tam ortasındadır, merkezinde,

Ya da dışındasındır, hasretinde……

Hiç bilmediğim konularda ya da bildiğim fakat nereye dayatacağımı bulamadığım açıklayıcı unsurları özümseyemediğim konularda ışık oldu.

Herkes biraz sufidir diyorsun içinden, dünyada olup bitenlere yaklaşımlarında ki, bakış açındaki boşluğu dolduruyor. İnsanlığın geçtiği her yerden sufilik geçiyor. Duruşlara saygı duymanda, kabul etmende, değer vermende, kabullenmişliğinde, asiliğinde, kendi mantığınla yorumlamanda, inanmanda çıkıyor sufilik karşına.

Şems Tebrizi; yaşamının anlamını, ruhunun doyumunu, eksikliği, göremediklerini göstermeye geliyor Rumi’ye…. Söylediği, yaptırdığı her şeyin nedenini kurallara bağlayarak, bir mantık oluşturarak, açıklayarak, itiraz edemeden kabul ettirebilecek kadar emin adımlarla yoldaş oluyor….

Aşk’ın anlamını bir kez daha kavrıyorsun. Hayatı Aşkla yaşamanın nasılda keyif veren bir tada dönüştürdüğünü….

Her kuralda biraz daha özümsüyorsun yaşamın getirdiklerini.40 kural koyuyor önüne, itiraz etmeden kabul edebileceğin 40 kural…

Şems Tebrizi; bir taraftan İlahi Aşkla Rumi’yi birleştirirken, diğer taraftan hayatın içinde kaybolmuş, anlamsızlıklarına anlam yüklemeye çalışan bir kadının, 40 yaşında hayatında ki her şeyden vazgeçecek kadar Aşkı tanımasına, yaşamasına kılavuzluk ediyor.

Aşktan, inançtan, vazgeçişten, var oluştan, dünyadan, dostluktan hikâyelerle, kurallarla yeni bakış açısı kazandıran kitap olmuş.

Hayatta aşkla yapılan her şey anlam kazanır, aşkın katıldığı durumlarla gülümsemek sadece kas hareketi gibi değil içten gelen bir dürtü haline gelir.

*‘’Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir, korka korka atar adımlarını ‘Aman sakın kendini’ diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: ‘Bırak kendini, ko gitsin!’

Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var! ‘’

*‘’ Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur. ‘’

*‘’ Ne yöne gidersen git, Doğu, Batı, Kuzey ya da Güney çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır. ‘’

Der Şems Tebrizi kırk kurallarından bazılarında…..

* Elif ŞAFAK/ Aşk kitabından.....