Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Elinden geleni yapmak

Elinden geleni yapmak
 

İnsanların hayatta karşılaştıkları sorunlarda en önemli parametreleri o sorunun çözümüne yönelik elinden geleni ne kadar yapıp yapmadığı olmalıdır.Buna dair eğer vicdanen, ve gönül rahatlığıyla ‘ben bu konuda elimden geleni yaptım’ denebiliyorsa zaten o konu ile ilgili istenilen sonucun elde edilmesine yönelik çok fazla yapacak bir şey yoktur yapılması gereken yapılmıştır.

İnsanlar hayatın içersinde her açıdan çok farklı konularda çok değişik kişiler ile sorunlar yaşayabilir.Bu sorunlar iş ortamında farklı şekillerde yaşanılan sorunlar olabilir, eş ile veya aile içersinde yaşanılan sorunlar olabilir veya sosyal ilişkilerde yaşanılan sorunlar olabilir.

Sorun her ne olursa olsun o sorunun çözümüne yönelik yapılması gereken şeyi elimizden geldiği ölçüde ne kadar yapabildiğimiz veya yapmaya gayret ettiğimizdir esas olan.

Bazen hakikaten yapılaması gereken daha doğrusu elinden gelen her şey yapılmasına rağmen, çok titiz davranılmasına rağmen sonuç istediğimiz gibi yüz güldürücü olmayabilir ve istenilen sonuca ulaşılamayabilir..Böyle durumlarda insan hep bir şekilde kendisini suçlar ve kendisine hep ‘Ben nerde yanlış yaptım, neden böyle oldu?’ diye sorar.Ama insan bazen ne yaparsa yapsın sizin elinizde olmayan ve sizin dışınızdaki başka faktörlerden dolayı istediğiniz sonuca ulaşamayabilirsiniz.Ama o sonuca ulaşılmaması ilk etapta hayal kırıklığı ve mutsuzluk yaratsa da sonrasında başka gelişmeler sizi belki de çok daha iyi noktalara ulaştırabilir.Yani o dönemde olmadığı için üzünülen şey sizi çok daha olumlu ve iyi bir noktaya getirebilir.Burada ‘Olan ve olmayan her işte aslında bir hayır vardır’ mantığı ile yaklaşmak sanırım insan psikolojisi açısından çok daha rahatlatıcı bir savunma mekanizmasıdır ama işin aslı bir o kadarda gerçeklik payı da vardır.

İkili ilişkilerde en önemli şey gereken durumlarda fedakarlık yapabilmek, ilişkinin devamı açısından gereken emek sarf etmek ve gereken durumlarda esneyip tavizler de verebilmektir.Ama bunlar hiçbir zaman tek taraflı olmamalıdır.Hiçbir ilişkide tek taraflı emek, tek taraflı çaba ve tek taraflı verilen tavizler sağlıklı bir ilişkinin kurulmasına ve devamı için yeterli değildir.Tabi ki yapılan fedakarlık, verilen taviz ve harcanan emek anlamında oturup birebir matematiksel eşitleme yapmak değildir amaç, buradaki esas ölçü iki taraftan birisinin karşı tarafın yaptıklarından tatmin ve memnun olması , onun yaptıklarını yetersiz bulmamasıdır.

Bu anlamda her türlü ilişkide tek taraflı verici olarak veya sürekli alıcı olarak sağlıklı bir ilişki kurulamaz.İlişki denilen şey karşılıklı farklı şekillerde maddi, manevi alış veriş üzerine dayanır.Tek taraflı alıcı veya tek taraflı verici olarak kurulan diyalogun adı zaten ilişki değil herhalde sömürü olur?!

İş ortamındaki ilişkilerde de aynı prensip geçerlidir. Birlikte çalıştığınız iş arkadaşınız ile ilişkilerimizde bir takım fedakarlıkları yaparken aynı durumlarda karşı tarafın da gerektiğinde fedakarlık yapmasını bekleriz. Bunu beklemek hiç de yanlış değildir. Son derece mantıklı ve insanidir. Ama bazı insanlar iş ortamında da hep karşı tarafı kendi menfaati doğrultusunda kullanmaktan yola çıkarak hareket eder. Bu yaklaşımda birisi ile zaten arkadaşlık ve dostluk anlamında bir ilişkinin kurulması mümkün değildir. Bu tarz insanlar ile ilişkileri devam ettirmek için çoğu zaman elinden geleni de yapmak da istemez insan çünkü karşı tarafın iyi niyetli olmadığını görünce içinden çok fazla bir şey yapmak gelmez. Aslında aynı prensip sosyal ortamlarda birlikte bir şeyler paylaşılan arkadaşlar, dostlar hatta eş ve sevgili gibi özel paylaşım içersinde olduğunuz insanlar için de geçerlidir.

İnsan artık belli bir yaşa gelince ve belli bir hayat tecrübesinden sonra karşısındaki insan her kim olursa olsun bir şey yaparken acaba bu insan bunun ne kadar hak ediyor diye düşünmeye başlıyor. Çünkü hak etmeyen insanlar için yapılan şeylerin geri dönüşümü olmadığı gibi karşı taraf yapılan şeylerin kıymetini de bilmediğinden yapılan şeyin sanki anlamsız olduğu hissi uyanır insanın içinde.

Ters ve yanlış giden insan ilişkilerinde, iş ilişkilerinde ve diğer türlü sosyal ilişkilerde yaşanılan sorunlarda mevcut sorunlar insanların karşı tarafı empati kurup anlamaya çalışması ile çözülebilir. İnsanlarda kendi egolarını ön plana çıkarıp, bencilce davranmadıkça, çıkar ve menfaatleri doğrultusunda karşı tarafı kullanmaya kalkmazsa, karşı tarafın iyi niyetini su istimal etmeye kalkmazsa çok daha sağlıklı ve düzgün ilişkilerin devam ettirilmesi mümkün olur. Bütün bunlara dikkat edilmesine rağmen hala bazı şeyler istenildiği gibi olmuyorsa ve sorunlar çözülmüyorsa o zamanda sorunu zorlamadan, olduğu gibi bırakmak da en iyi çözüm olabilir.

Ama genel prensip olarak insanlar insan ilişkilerinde, diğer başka konularda yaşadıkları sorunlarda öncelikle ‘Ben bu konuda elimden geleni ne kadar yaptım, veya yapabileceğimi yaptım mı?’ sorusunu öncelikle kendilerine sorup bu sorunun cevabını eğer menfii olarak veriyorsa müspet o sorun ile ilgili kendisini, yaptıklarını ve yaşadıklarını tekrar gözden geçirmelidir. Hakikaten yapılabilecek bir şey yoksa da sorunun üzerine daha fazla gitmenin çok da fazla bir anlamı olmayacaktır.

 
Toplam blog
: 16
: 3361
Kayıt tarihi
: 28.05.08
 
 

Sağlık sektöründe çalışıyorum ve 30 lu yaşlarımda kendimi, hayatı ve insanları anlamaya ve çözmey..