Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '14

 
Kategori
Meslekler
 

Ellinci mezuniyet yılımızda duygularım...

Sevgili Dostlar,

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1964 yılı mezunları olarak, 50. Mezuniyet yıldönümümüzü, sınıf arkadaşımız Sayın Süleyman Süral’ın Manavgat’taki otelinde kutladık. Orada arkadaşlarıma açıkladığım duygularımı siz okuyucularımla paylaşmak istedim.

Saygıdeğer, 1964 yılı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu dostlarım.

Bildiğiniz gibi bundan 54 yıl önce 1960 ihtilalinin getirdiği olaysız ve huzurlu bir ortamda Üniversiteye başladık. Dört yıllık bir eğitimden sonra 1964 yılında mezun olduk.

Aradan yıllar geçmesine karşın okul arkadaşlığımızın oluşturduğu sağlam bağlar nedeniyle birbirimizi unutmadık.

Sevgili Ceyhan Demir’in başlattığı ve biz İzmir gurubunun da katkı sağladığı ilk toplantımızı 28.05.1988 tarihinde Ödemiş Bozdağ’da yaptık. Ondan sonrada dokuz defa toplanmamıza karşın 22.05. 2004 yılında Bursa Uludağ son toplantımız oldu.

Keşke ara vermeden her yıl yapabilseydik.

Bu yıl ellinci mezuniyet yıldönümümüz olması nedeniyle yine dostum Ceyhan Demir’in önayak olmasıyla bu gün yine beraber olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Tüm dostlarıma hoş geldiniz der hepinizi sevgi ve saygı ile kucaklarım.

Aradan geçen yarım asırlık sürede 1964 mezunlarının birçok niteliklerini saptamış bulunuyorum. Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu süre içinde kimimiz Yargıç, Kimimiz Cumhuriyet Savcısı, kimimizde Avukat, kimimiz Kaymakam ve Vali olarak görev yaparak adalet dağıtmaya çalıştık.

Bu görevlerde;

Hep dürüst davrandık,

Hep adalet terazisinin sapmamasına büyük özen gösterdik,

Hep dik ve onurlu durmayı başardık.

Yeri geldiğinde kırıldık ama asla eğilmedik.

En büyük ortak özelliğimiz Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK aydınlanmasının ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu olduk.

Bana göre bir aydının mutlaka bir düşüncesinin olması ve ülke gündeminde sorumluluk alması gerekir.

Bu nedenle biz 1964’lüler bu sorumluluğu yerine getirmek zorunluluğunu duyduğumuz için daima iki şapka kullandık.

Bu şapkalardan biri sivil şapkamızdı. Ülke gündeminde sorumluluk alırken, mesleğimizle karıştırmamak için bu şapkamızı taktık.

Diğeri ise Mesleğimizi yerine getirirken taktığımız hukuk şapkamızdı.

Hukuk şapkamızı taktığımızda, tarafsız ve adil davranmak, dil, din, ırk, mezhep ayırımı yapmadan tüm bireylere eşit davranmak bilinciyle siyasi düşüncelerimizi, egolarımızı, çıkar ilişkilerimizi bir tarafa bırakmayı başardık.

Bana göre ideal hukukçuluk budur.

Yargıç ve Cumhuriyet Savcısı olarak çalıştığımız yörelerde, yargının üçüncü ayağı olarak savunma görevini yerine getiren arkadaşlarımızla sıcak ilişkiler içinde olmamıza karşın, asla birbirimizi kullanmamayı, arkadaşlığımıza ve mesleğimize zarar verecek bir davranışta bulunmamayı ilke edindik ve bunu da başardık.

Bu nedenle hep 1964 mezunları ile gurur duydum.

Maalesef birçok arkadaşımızı kaybettiğimizi üzülerek belirtmek istiyorum. Onları anmadan geçemeyeceğim. Nurlar içinde yatsınlar. Temiz ruhları bizimle beraber olduğuna inanıyorum.

Ne yazık ki Türk Yargısı, son zamanlarda hepimizin içini sızlatacak şekilde tartışma konusu yapılmakta ve büyük yaralar almaktadır. Bunda meslektaşlarımızın da büyük payı olduğu hep üzülerek görmekteyiz

Yazımı,

Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN, mezun olduğumuz Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini, 05.Kasım 1925 tarihinde Hukuk Mektebi (1927 Yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Fakülte adını almıştır.) adıyla açarken, yaptığı konuşmanın bir bölümü ile bitirmek istiyorum. 

“Öğrenci Efendiler!

Yeni Türk sosyal hayatının kurucusu ve kuvvetlendiricisi olmak iddiasıyla öğrenime başlayan sizler, Cumhuriyet devrinin gerçek hukuk bilginleri olacaksınız. Bir an önce yetişmenizi ve milletin isteğini uygulamalı olarak karşılamaya başlamanızı, millet sabırsızlıkla beklemektedir. Sizi yetiştirecek olan profesörlere ait olan görevi hakkıyla yerine getireceklerine eminim.

Cumhuriyetin kuvvetlendiricisi olacak bu büyük kurumun açılışında duyduğum mutluluğu hiçbir girişimde duymadım ve bunu açıklamakla ve anlatmakla memnunum.”

Bu duygularla,

Sınıf arkadaşlığımızın ve dostluğumuzun sıcaklığı ile hepinizi candan kucaklar, sevgi ve saygılar sunarım. 19.05.2014

 

Gündüz AKGÜL

Emekli Cumhuriyet Savcısı 

 
Toplam blog
: 310
: 504
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Adaletin mülkün temeli olduğuna inanarak 32 yıl adalet görevini yaptığım için mutluyum ..