Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

28 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

Elma şekeri solcuları...

Elma şekeri solcuları...
 

Elma şekeri...!


Zaman zaman bazı çağrışımların tetiklemesiyle eskide kalmış türlü çeşitli anılar düşüyor aklıma. Mesela elma şekeri... Radyodaki haber ajansında bir çocuk kaçırıldı haberini dinleyen annelerimiz sıkı sıkı tembihlerlerdi bize sokakta tanımadığımız kimseler elma şekeri verirlerse almayıp derhal eve gelmemizi. Çünkü elma şekeri verip çocukları kandırıyorlarmış!

Yine mesela; çok zaman oldu rastlamayalı. Manava, pazara gittik mi esnaf istediğimizi tarttıktan sonra kesekâğıdına biraz da fazladan koyar “Bu da cabası!” der ve yaptığımız alışveriş karşılığı olarak ikramda bulunurdu bir anlamda. “Bu da benden” demekti.“ Bu sizin isteyip parasını ödediğiniz, bu da karşılıksız olarak fazlası” demekti...

Bunlar nereden geldi aklıma, anımsatan ne oldu?

Soros çocuklarının yaldızlı söylemlerinin büyüsüne kapılarak sorgulamaksızın benimseyen ve ezberleyen ve bu söylemi papağan gibi tekrar etmeyi çok olumlu bir duruş sergilemek, herkesten daha ileride ve daha devrimci, daha solcu olmak olarak algılayan bazı heveskârların, neredeyse kafa göz yaran gerçeklere karşın bu ezberlerinden bir milim bile şaşmamalarına ve de bu dirayetlerine hayran olmamak(!) mümkün değil.

Bir yandan yağmur altında saçından başından sular süzülürken, şemsiyeleriyle koşuşturan insanlara bakıp ve üstelik alay ederek “Paranoyaklara bak! Yağmur yağdığını sanıyorlar...” demek her akıllıya kısmet olmasa gerek. Bir hipnoz seansında imişcesine kendilerine fısıldanan “Ortalık günlük güneşlik” ezberini sorgulamadan sahiplenenler dışında elbette.

Soros çocuklarının fonlama ve yemleme karşılığı olarak; gerçekleri çarpıtma, bulandırma, sulandırma, saptırma görevini kavramlarla oynayarak ve içlerini boşaltıp kafa karıştırıcı anlamlar yükleyerek yerine getirmeleri profesyonel bir uğraştır. Ve zaten bu konuda cambaz oldukları, kişilikleri uygun olduğu için Soros Çocuğudur onlar.

Emperyalizmin uluslara ve halklara karşı oyunlarını olumlu değer ve kavramlarla bezeyerek allayıp pullayarak kurdu kuzu diye yutturmak becerileri vardır. Boyun eğmeyi, kul olmayı, ikinci sınıf insan olmayı “Özgürlük” olarak sunarlar size, siz de –eğer yerseniz!- boyun eğme özgürlüğünüzü kullanırsınız.

Emperyalizmin çıkarları için bir ülkeyi işgal etmek ve milyonların ölmesine neden olmak da kötü bir şey değil, tam tersine “Demokrasi” gibi kutsal bir kavram uğruna sorumluluk almaktır. Eğer o ülkenin işgaline karşı çıkarsanız siz demokrasi ve özgürlük düşmanısınızdır, Irak’ın işgalinde olduğu gibi.

Emperyalizmin emrinde sivilleri vuran silahlı taşeron çetelere “Bunlar terör örgütü, eli silahlı caniler” derseniz, siz ulusalcı faşistlerdensiniz demektir! Terör örgütü, binlerce sivil ve askerin ölümüne neden olan ve öldüren PKK değil, “günlük darbecisi” olan Ergenekonculardır çünkü!

İşte tüm bu saptırmaların, içi boşaltılıp kafa karıştırıcı samanla doldurulmuş değerlerin yaldızlı birer söylem olarak çocuk kandırmakta kullanılan elma şekerleri gibi sunulmasına kanarak “solculuk” yapan ve ezberledikleri o söylemle gerçekten de solcu olduklarını sanan “Papağanlar” düşürdü aklıma yazımın başında söz ettiğim “Elma şekeri”ni ve esnafın artık rastlamadığım “Bu da cabası” uygulamasını.

Bakıyorum da yerel seçimler öncesi; demokrasiyi güçlendirme adına AKP’ye omuz ve destek vermekteler. Çünkü kılavuzlarının tercihi bu! Muhalefeti her alanda yok etmek, karşıtlarını, medyayı ve aydınları susturmak, özerk ve bağımsız olması gereken kurum ve kuruluşları birer emir kulu yapmak üzere gözü kara girişimleri kör ve sağırlar tarafından bile artık bilinen AKP’nin Türkiye’de demokrasi açısından tek şans olduğunu söylüyor ya ağızlarının içine baktıkları Soros Çocukları, onlar da bu söylemi sorgulamadan ve AKP’nin ne yapıp ne ettiğini kendi akıllarıyla ölçüp biçmeden aynen benimseyip en demokrat havalarda omuz vermekteler AKP’ye.

Fonlama ve yemleme karşılığı hizmet veren Soros çocuklarının hizmetleri yanında, emperyalizme ayrıca bir ücret almadan ikram olarak sundukları evlatlık papağanlar, elma şekeri solcuları... “Bu da cabası”... Uzun zamandır rastlamamıştım bu güzel esnaf geleneğine. Kısmet bugünlere imiş ama o eski güzellik ve anlamını yitirmiş olarak...

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara