Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Empati yapıyorum düşüncelerinize, sempati duyamıyorum fikirlerinize

Hayatı ciddiye almak istemezdim sevgili dostlarım. Ama oldu bir kere! Yapacak bir şey yok!. Ben artık iflah olmam. Beni seven benden kaçsın. Çünkü yedi düvele zararım olabilir. Öncelikle kendime tabii! Sorunun ne diyeceksiniz ki, haklısınız sormakta!..
Sorunum şudur dostlarım; düşüncelerime sapına kadar “ehemmiyet vermek” diyebilirim kısaca. Sanki bu dünyada tek düşünen ben mi varım. Değil elbet ama kendi düşüncelerimi bir önemsiyorum sormayın gitsin!


Zaten “AKIL” pazara çıkmış, gidip herkes kendi aklını satın almış. O hesap işte!. Ne bileyim bir çeşit delilik yani! Sallayın gitsin.
Ben gemileri yakmaya gözümü karartmışım bir kere!. Olmayacak böyle.
Kahretmesin ki; bu ülkeyi çok önemsiyorum. Halkını enerjisini, ruhunu, kimyasını, fiziğini acaip seviyorum. Bir pomak olmak veya laz kızı sayılmak umrumda değil. Ben bu ülkenin çingenesi de olabilirdim. Onların zor şartlarında yaşayarak günümü kurtarmayada çalışabilirdim. Ki düşünmedim değil!
Misal çingene olsaydım, ritmik vücut hareketleriyle yürüyerek çöp toplarken gırtlağımın en güçlü tonlarıyla söylediğim roman şarkılarına arada kırıtsaydım. Gelen geçen fırlama delikanlılara aldırmadan zenginlerden çorba parası isteseydim. Vermeyenlere hiç aldırmadan “haydee” diye yoluma devam etseydim. Tıpkı Esmeralda gibi neşemi kaybetmeden kediciklere su verseydim.


“Su verecek zavallı Quasimodo’yu bulamıyacağıma göre!”
Sanırım yinede bu ülkeyi acaip severdim . Bunu çok düşündüm inanın.
Zaten benim sorunum kendimi her şartta birilerinin yerine koyabilmek. Peki bu gerçeğe yakın bir koymamıdır. İnanın bunu da düşündüm. Cevabım malesef “hayır!”
Şu “ben empati yapıyorum” diyenlere bir sözüm olacak. Birşey yapıyorsunuz da, bu yaptığınız empati denilen şey midir acaba? Çünkü kimse kimsenin gerçekten yerinde olamaz. Olmaya çalışsa bile gerçekten onun hissettiklerini hissedemez. Ama yine de empati yapanlar hiç yapmayanlardan 10 kez üstündür bana göre. Kendinizi birilerini anlayabilmek üzere geliştirmeniz çok güzel, gerisi fasa fiso!


Size acaip gelebilir ama ben bu sıralarda kendimi dini ve muhafazakar kesimin ve hükümettekilerin yerine koymaya çalıştım. Onları anlayabilmek adına.
Ama anlıyamıyorum, kafam basmıyor bir türlü. Neden asker düşmanı olabileceğimi, kadınları esarete ikna ederken nasılda “özgürlük” diye yutturmaya çalışabileceğimi, Atatürk’e neden düşman olabileceğimi, Kürtlere özerklik vererek ne gibi bir güzellik yapmış olabileceğimi hiç anlıyamıyorum. Peki biz ayrı dünyaların insanları mıyız ki, ben onları anlıyamıyorum. Hayır aslında aynı ülkenin "vatandaş"ıyız.
Gel gör ki; bu kadar ayrı tellerden çalmak inanılmaz.
Şuna karar verdim. Ben bu kadar zıt olduğum durumlara empati yapamıyorum, yapamıyacağım.


Tamam hala aynı ülkenin vatandaşıyız. ( bu arada eğer farkındaysanız, Türk’üm demek bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bizlerin hakkı değil artık. Korkarak söyleyecez nerdeyse.) Oysa İstiklal Marşının ilk mısrasında “Korkma!” der.
Ama ben korkuyorum artık bu yaşatılanlardan.
Sadece hayır diliyorum tanrımdan. Tek inancım onadır artık!
Ülkemin karartılmaya çalışılan geleceğine inancım kalmadı malesef!
Berrin Aksu

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..