Aşkın büyülü kanatlarında uçun

Merhaba bugün konumuz sevgi, sevilmek, aşk, meşk!

Aşığım diyorsanız, aşkın büyülü ışığında nereye sürüklendiğinizi bilemezsiniz. Bu sihirli bir andır. Kapılıp gitmemek insan olana zordur. Seversiniz, içiniz yanar. Yüz kere sizi üzse yine ona koşarsınız. Çünkü artık pervane olmuşsunuzdur.
Aşkın sihirine kapılırken nerelere sürüklendiğinize bakmayı akıl etmek kişiden kişiye değişen bir süreçtir.
Aşkın, insanın aklını başından alan bir durumu vardır malesef ve ne akıl, ne mantık bu durumu düzeltemez.

Bir kuzu olabilirsiniz; hiç önemli değil, ağzından salyaları akan bir kurda bile aşık olabilirsiniz. Bunu hiç bir zaman belirleyemiyeceğinizi bilmelisiniz.
İdeal olan denkliktir. Ama denk düşmek büyük bir şanstır. Bu şanslı insanlarında kaderlerinde aşklarını sona erdiren kötü alın yazıları vardır bazen! Ölüm gibi! Yani mutlu aşk yoktur.
Bunları niye mi yazıyorum. Aşk acısı çekmek üzerine konuşuyorduk arkadaşlarla. Şunu gördüm; aşk acısı çeken kimsenin durumu öyle acıklıdır ki, çevresinde ne kadar dostu varsa, ona aşkı küçümseyen ya da aşık olduğu kişiyi hor gören konuşmalar yapılır. Amaç sevdiği arkadaşının acısını hafifletmektir. Oysa aşk acısı kolay bitmez. Yani gerçekten aşıksa acısı zor geçer işte!
Bazıları her yaşadığını aşk zanneder ve ben kolay silerim diye düşünebilir. Onların yazılan aşk şiirlerinden, söylenen aşk şarkılarından haberleri mi yoktur bilemiyorum. Çünkü bütün güzel şarkılar aşk üzerinedir. Ve ozanlar onu anlatırken ilahi bir tutukluluk hallerinden bahsederler.
Bir şair aşık değilse güzel şiir yazamaz. Dilinden güzel sözler dökülmez.
Aşkın sihrine kapılmış kimseler Mevlana misali aşklarını ilahileştirirlerse hem kendilerine, hemde yaşadığı sevgiye değer biçmiş olurlar.
Günümüzde çabuk tüketilen fastfood aşklar ne kadar değersizse, çabucak silinemeyen diğer sevgiler o kadar ölümsüzdür. Aşk hem seveni, hem sevileni yakabilir. Eğer karşıdaki odun kıvamında değilse tabii!
Aşkın bitmesi çoğunluk tek taraflı olur ve bu can yakar. Ben bunu şu gözle görüyorum. Bitmesi gereken bir şey tek taraflı sona erdiriliyorsa vardır bununda bir kerameti. Üzülmeyecek, sıkıntı çekmeyecek mi? Elbette çekmeye devam edecek ama aşkın sihrine kapılırken neleri gözardı ettiğini bir daha düşünecek. Peki; insan bu konuda iyice piştiğine inanmalı mı? Hayır bu çok zor!
Herkesin farklı kimyası var tabii!
Kimi bir kere aşık olur. Uzun sürer ya da hemen biter.
Kimisi de neredeyse her bahar aşık olur. İşte o aşka aşıktır. Aşka aşık olmak başka birşeydir. Ve o iflah olmaz bir kimsedir ne yazık ki!

 Pardon meşkten bahsetmedim. Aşk olmadan, meşk olmaz derler. Zaten meşki güzel kılan aşkın ta kendisidir. Bazen bir gecede aşık olunur ve meşkinde aşkında değeri yıllar sonra farkedilir. Bazen tatlı bir meşk insanı kandırır ve aşkı görünmez kılar. İşte o zaman cinsellikle sınırlı kalan ilişkiye yazık olur. Bu yüzden şunu bilmeliyiz ki; aşk olmadan meşk asla güzel olmaz.
Bir de ilahi aşklar vardır. Tanrı aşkı gibi. Her ne şekilde olursa olsun aşk ve sevgi yaşayan insan, yaşayamıyandan üstündür.
Ve her aşk özeldir. Aşk, sevginin çekirdeği, yüreğidir. Kalbiniz sevgiyle çarpsın.

Berrin Aksu