Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '18

 
Kategori
Güncel
 

Emperyalistlerin Kutsal Yolculuğu...!

Emperyalistlerin Kutsal Yolculuğu...!
 

Karikatür: Mehmet Tevlim


     “Biz Suriye operasyonuyla Türklerle Rusya’yı ayırmayı başardık.” (Fransa Cumhurbaşkanı Macron)

     Ceyhun Atuf Kansu’nun bir halk masalından şiirleştirdiği “Elazığlı bir halk masalı” şiirini kısaca özetleyerek yazıma başlamak istiyorum…

Tilki Hacca gideceğim diyerek horoza, kekliğe ve ördeğe haber salmış. Gelin birlikte gidelim. Sizi aklımın duldasında korurum demiş. Horoz, keklik ve ördek tilkinin teklifini kabul etmişler.  Hep birlikte kutsal görev için yola çıkmışlar. Az gitmişler, uz gitmişler. Tilkinin karnı acıkmış. Önce horozu kestirmiş gözüne… Arkadaşlarına ne diye de horozu yiye… Ulan horoz nedir bu insanlığın senin elinden çektiği, sabahın seher döşeğinde insanları uyandırır rahatsız edersin. Kekliği ve Ördeği de inandırmış Horozun kötülüğüne… Horozu afiyetle yemiş tilki ve tekrara yola koyulmuşlar… Epey yol almışlar… Tilkinin karnı yine acıkmış, bu sefer kekliği kestirmiş gözüne… Ne diye de kekliği de yiye… Ulan keklik seker durursun dağ tepe ve tüm avcıları peşinden sürükler yorarsın, iş mi senin yaptığın der… İnandırır ördeği de yaptığı işin doğruluğuna ve Kekliği de yer afiyetle… Ve Ördekle devam ederler kutsal yolculuğa… Öyle ya karın bu yine acıkır tilki, ördeğe ne diye de onu da yiye… Ulan inanç bozgunu seni, herkes başına çalar yeşili sen de kıçına çalmışsın yeşili… Seni inanç bozgunu seni der ve ördeği de yer oracıkta… Ve bir zafer edasıyla döner yarı yoldan kasabadaki kürkçü dükkânına…

     Amerika, İngiltere ve Fransa, daha önceleri Irak ve Libya’ya çıktıkları kutsal bir yolculuk gibi bu sefer de Suriye’ye doğru kutsal bir yolculuğa çıktılar… Bu görevlerinin kutsallığını da S.Arabistan’a, Katar’a, Mısır’a kısacası tüm Arap Ülkelerine ve bazı Ortadoğu ülkelerine de inandırdılar…

Aynen Irakta, Libya’da olduğu gibi Suriye’de de av peşindeler… Bunu demokrasi, insan hakları adına yaptıklarını da tüm Dünya kamuoyuna inandırmaya çalışmaktan geri kalmadılar…

İşin elbette kendilerine göre kutsal bir yönü de vardı. Bunu belli edip, dini bütün Arapları, tüm Müslümanları korkutmak da istemiyorlardı… Elbette, Atalarının 1096 – 1272 yılları arasında düzenledikleri ve başarısızla sonuçlanan çok sayıda Haçlı seferlerini unutmamışlardı.

Bu silah gücüne sahipken ve uyuşmuş Arap Halkı ve yandaşları varken Ortadoğu’ya yeni bir şekil vermenin de zamanıydı. Ortadoğu’da güçlü bir devlet petrolün, doğal kaynakların ve İsrail’in önünde büyük bir engel teşkil ederdi… Demokrasi adına Ortadoğu’yu küçük parçacıklar halinde uydu devletlere bölmek gerekirdi… Büyük Ortadoğu Projesi buydu…

ABD ve İşbirlikçileri Suriye’yi daha kanıtlanmamış kimyasal silah kullandı bahanesiyle bombaladılar… Kaldı ki bu silahları Suriye başta olmak üzere diğer ülkelere hangi emperyalist ülkeler sattılar ve de satmaya devam ediyorlar… Gerçekte emperyalistlerin ne kimyasal silahlar, ne ölen insanlar umurunda… Önemli olan Ortadoğu’nun petrol ve doğal gaz yatakları ve en önemlisi de İsrail’in güvenliği…

     ABD ve İşbirlikçisi emperyalistlerin Suriye’yi bombalamalarına alkış tutmak bize düşmezdi… İran, Rusya, Çin her şeye rağmen sağlam duruşunu bozmadı… Aramızda yaratılan büyük sorunlar olmasına rağmen komşularımızın kanıtlanmamış bazı nedenler yüzünden bombalanması her yönüyle bizi de etkiler…

     Elazığlı bir halk masalında olduğu gibi tilkinin yani Emperyalistlerin amacı insan hakları gibi kutsal bir görev değil, çıkarları doğrultusunda bazı devletleri dizayn etmek ve doğal kaynaklarını sömürmektir… Emperyalistlerin Ortadoğu’da yapmak istedikleri budur. Geçmişte Irak’a ve Libya’ya demokrasi getireceğiz diyerek yüz binlerce insanı öldürdüklerini hep birlikte gördük ve bugün bu ülkelerin ne durumda olduklarını da hep birlikte gözlemlemekteyiz…

     Emperyalistlerin kutsal yolculuğu Suriye ile sınırlı kalmayacağa benziyor…

Horozdan sonra sıradaki…  

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..