En iyi yazarak geliştirirsin kendini.

 Kendini geliştirmenin sayısız yolu vardır. Ancak şunu kolayca iddia edebilirim: "En iyi, en hızlı, en güzel yazarak gelişir insan... Beynin düşündüğünü, kalbin hayal ettiğini, aklın şekle şemale soktuğunu kağıda dökmek; çok yönlü olarak geliştirir yazarı.

Üstelik, an ve an takip edebilirsin ilerlemeni. Bir ay önce söylediğinle bir yıl sonra anlattığının farkını, yazdıkların belgeler. Zaman ve emek, tüm evren gibi fikirlerini de geliştirir. Yeter ki bu işi ciddiye alan azminle kararlılığın olsun.

Yazarken, gözetmen gereken dengeler olur bazen. Bu, politik davranabilme yetisi kazandırır sana.

Yazdığın her kelimeyi kontrol etmen, otokontrolünü olgunlaştırır.

Aynı şeyleri yazmamak, bilineni tekrarlamak için, daha çok okursun mecburi. Okudukça beyin damarların açılır. Daha hızlı düşünmeye koyulursun. Bir de bakmışsın, vücudun parmaklarını da hızlandırmış. Hiç beklenmedik ayrıntıları, başkalarının ihmal ettiği detayları ışık hızıyla fark edersin.

Başkalarından bilgili olman, bi yandan  özgüvenini bi yandan medeni cesaretini büyütür. Daha gür, daha vurucu çıkar sesin. Vakti gelince, beklemediğin kadar saygı kazanırsın. Nereden nereye geldiğine inanamaz gözlerin. Daha derli toplu, daha sakinken dilin; aklın bin bir eylemine refakatçi.

İnsanı hayvandan ayıran en temel farktır düşünmek. Hele yazmak, her insanda da bulunmaz. Kaleminle, klavyenle imzalarsın yeryüzünü. Kimse silemez aklının izlerini...

Kalemin kılıcı yendiğinin bilincindeysen... Çok söze gerek yok. Topla, tüfekle, barutla değil, harflerinle değiştir dünyayı. Kendinden başlarsan, işin kolaylaşır. En sevdiğin şeyleri anlatarak çıkmanı öneririm bu yolculuğa.

Ama yine de bizimki sadece bir tavsiye... Gerisi senin bileceğin iş...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.