En saçma mülakat sorusu

Mülakatlarda en çok sorulan sorudur : Kendini on yıl sonra nerede görüyorsun? Benim mülakattan koptuğum an işte bu soruyla başlar. Bu soruyla bir işe girmek için kendini “ satmaya ” programlanmış beynim bir anda dumura uğrar ve ruhumun bedenimden ayrıldığını hissederim. Sanki o basit soruyla beraber aralık olan pencereden uçup gider ruhum, sandalyede çakılı kalan bedenim kıskanarak bakar uçup giden ruhuma.

En çok duraksadığım andır. Bir anda gözümün önüne hayallerim ve belirsiz geleceğim gelir. Aklıma en son gelense on yıl sonraki kariyerim.Bir anda acaba ne kadar yaşlanacağım diyorum. Sonra gözümün önünde orta yaşlı halim canlanıyor. Birden acaba o kadar yaşayacak mıyım sorusu çınlıyor kulağımda. Hemen savuşturuyorum bu soruyu. Benimle görüşme yapanlar bekliyorlar bu arada tuhaf kıpırdanmalar oluyor. Aldırmıyorum hiç. Düşünüyorum çünkü en çok ben merak ediyorum on yıl sonra nerede ve ne yapıyor olacağımı. İstediğimin kesinlikle on yıl sonra da bu sıkıcı mesleği yapmak olmadığını söyleyemiyorum tabi onlara. Evlenmeyi, çocuğum olmasını istediğimi, kariyer yapmak yerine sadece keyif aldığım ve benim rahat yaşamamı sağlayacak kadar para kazanmamın yeterli olduğunu da. Onların kölesi olamayacağımı, mesaiye kalmak, haftasonu çalışmak istemediğimi de…

Sonra bir an göz göze geliyoruz. Sadece kısa bir an gerçekten aklımdan geçenleri söylesem ne yaparlar diye düşünüyorum. Hınzırca bir gülümseme oluşuyor yüzümde sonra her zaman ki ezberlenen, onların duymaktan bıkmadığı, ama benim anlatırken kendimi bir türlü oturtamadığım bir iş kadını resmi çiziyorum sözcüklerimle bir nefeste.

Onlar bana teşekkür ediyorlar yüzlerinde aynı sahte gülüşle. Daha kapıyı kapatır kapatmaz arkamdan konuşacaklarını bir nedenle benimle alay edeceklerini biliyorum. ama hiç aldırmıyorum buna. Eve giden yolda hala aynı soruyu düşünüyorum, ben on yıl sonra nerede ve ne yapıyor olacağım ?

resim : Vad Plashevsky